İzmirli Balıkçıların Eski Başkanı Hasan Eser, A Haber'e Konuştu
İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Eski Başkan Vekili ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Eski Meclis Üyesi Hasan Eser, Foça'dan A Haber'e konuştu.
A Haber Ege Bölge Muhabiri Gamze Çıkar'ın sorularını yanıtlayan Eser, "Türkiye'de sürdürülebilir balıkçılık yapmak istiyorsak; yakalanan balığa kota getirmek zorundayız" dedi.
Türk balıkçılık ekonomisinde arz talep dengesinin kurulamamasından ötürü balıkçıların denizden para kazanamayıp zarar ettiklerini öne süren Eser,şunları kaydetti: "Ülkemizde her yıl dört buçuk , beş ay gibi zamana tekabül eden bir av yasağımız söz konusudur.Bu av yasağı sürecinde denizlerimizin nadasa kalmasından ötürü balık stoklarımızda doğal olarak bir çoğalma meydana gelir. Ancak yasak boyunca hali hazırında ki imkanlarından yada borç alarak hayatını idame eden balıkçılarımız sezon açıldığında haklı olarak beş aylık istirahatin acısını çıkartırcasına denize açılıp, tabir yerindeyse ipi çözülmüş boğa gibi denize saldırır. Sezonun ilk 15,20 gününde her tekne normalinin çok üstünde balık istihsali yapar.Balık hallerinde ciddi oranda bir şişme olur.Malumunuz bu ülkede ürün noktasında üretim fazlalığı o üründe fiyatın düşmesine neden olmaktadır. Bu anlamda sezon ilk günlerinde vuku bulan aşırı av baskısı neticesinde istihsal edilen balıklar değerinin çok altında satılmaktadır. Burada kazanan ne balıkçı, ne de tüketici vatandaştır.Vatandaş belki sezon başlangıcının ilk 15,20 gün içersinde balığı ucuz almaktadır.Ama istihsal edilen balık oranlarında düşüşler başladığında balık fiyatları astronomik rakamlara ulaşır ve vatandaş arzu ettiği balığı pahalı olmasından dolayı satın alıp evine götüremez. Burada kazanan bu sektörün simsarları dır. Bu simsarlar sezonun ilk günlerinde balık bol ve ucuzken balığı toptan satın alıp soğuk hava depolarında stoklar. Balık fiyatları yükseldiğinde de çıkarıp piyasaya sürer. Burada yapılması gereken şudur; Balıkçı avcılığını 7 ay sezona yayması gerekir. Aksi taktirde balıkçı bugün içinde bulunduğumuz durumda olduğu gibi ilk 15,20 günde yakaladığı fazla balığı gerçek değerinde satamaz. Sonrasın da balık her ne kadar değerinin üstünde satılsa da bu seferde avlayacak balık bulamaz. Bunun içinde Türk balıkçılığının kurtuluşu tıpkı gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi avlanan her balığa tekne başına kota sistemin getirilmesi ile olacaktır. Kota sisteminin getirilmesi tahmini değerlere göre değil, sağlıklı stok tespit çalışmaları ile ancak mümkün olabilir. Stok tespiti, kota sistemine, kota sistemi de arz talep dengesinin kurulmasına paralel olur."
AK Parti iktidarında balıkçıya ÖTV'siz mazot desteği verildiğini, teknelerin devlet desteği ile avcılıktan geri çekildiğini ve ANAP döneminde kapanan Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün yeniden kurulduğunu ve bu girişimlerin devrim niteliğinde olduğunu sözlerine ekleyen Eser, "Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehdi Eker'in gelecek nesillere miras bırakacağımız denizlerimizin korunması adına çok daha olumlu adımlar atacağına inanıyoruz" diye konuştu.