İzmirarşivyapay Kalpli En Küçük Hasta, Dönüşü Olmayan Yola Girdi

Türkiye'nin yapay kalp takılan ilk en küçük hastası olduğu öne sürülen 3 yaşındaki Hamdullah Kanat, 17 aydan bu yana bağış organ beklediği Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesi'nde beyin kanaması geçirdi. Makineye bağlanan Hamdullah dönüşü olmayan yola girip, beyin ölümü raporu için prosedürün tamamlanması beklenirken, anne Zeynep ile baba Semih Kanat bir daha kucaklarına alamayacakları oğullarının organlarının hayat vermesi için bağış kararı aldı. Baba Kanat, "Aylardır umutla bekledik, oğlumu yaşatacak kalp bulunamadı. İnşallah sağlıklı organları başka çocukların hayatını kurtarır" dedi. Bursa'da oturan ev kadını 21 yaşındaki Zeynep Kanat ile tekstil işçisi, 28 yaşındaki Semih Kanat'ın ilk çocukları olan Hamdullah Kanat, 3 Kasım 2008 tarihinde dünyaya geldi. Hamdullah'a daha iki haftalıkken kalp yetmezliği teşhisi koyuldu. Bursa'daki hastanelerde ilaçlarla şifa arandı bulunamadı. Kanat çifti rahatsızlığı yüzünden bir türlü büyüyemeyen oğullarını kaybetme korkusu yaşarken, bebek Hamdullah EÜ Hastanesi'ne sevk edildi. Hamdullah Bebek, 19 Nisan 2010'da EÜ Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği'ne yatırıldı, tetkiklerine başlandı. Kalp nakli kararı alınan Hamdullah'ın minik yüreği onu yaşatmaya yetmeyecek kadar kötüleşti. Bunun üzerine Prof. Dr. Mustafa Özbaran, Doç. Dr. Tahir Yağdı, Doç. Dr. Çağatay Engin'den oluşan ekip, bağış kalp bulununcaya kadar Hamdullah'ı yaşatabilmek için onu 20 Mayıs 2010'nda kalp pompasına bağladı. 17 aylıkken 150 kilo ağırlığındaki yapay kalbe bağlanan Hamdullah, Türkiye'nin yapay kalp takılan en küçük hastası olurken, bilgisayarlı pompayla hayata tutundu. Kalbi düzenli kan pompalayıp durumu düzelen Hamdullah yemek yemeye başladı. Hamdullah ve ailesi için artık kalp bekleyecekleri yeni dönem başladı. Hızla kilo alıp yaşıtlarına yetişen Hamdullah, hastane odasında, koridorlarında büyüdü. İlk cümlelerini hastanede kuran, ilk adımlarını hastane koridorlarında atan Hamdullah bebek, iri yeşil gözleri ve şirinliğiyle kliniğin 'yakışıklı maskotu' oldu. Hamdullah bebek, 'Yapay kalp takılan ilk en küçük hasta' olurken, aylar geçmesine karşın umutla beklenen kalp bir türlü bulunamadı. Doğum gününü 'Kalp bulunması' dilekleriyle hastane odasında kutlayan, bayramları hastane odasında diğer kalp nakli bekleyen 11 yaşındaki Barış Keklik ve 2 yaşındaki Çiğdem Gürler ile geçiren Hamdullah geçen Temmuz ayında ailesini, doktorları korkutmuştu. Beyninde kılcal damar tıkanıklığı nedeniyle kısmi felç geçiren Hamdullah, yoğun bakımdan sonra çıkarıldığı odasında yavaş yavaş konuşmaya başlarken, anne ve babası eskisi gibi oynatamadığı sağ kolunun düzelmesini bekliyordu. Korku dolu günleri geride bırakan Kanat çifti, kendisini yapay kalbe bağlayan bir metrelik kordonun izin verdiği kadar özgürlüğü olan oğullarının gerçek özgürlüğe kavuşacağı günlerin hayalini kurarken, Hamdullah geçen pazar akşamı beyin kanaması geçirdi. Beyninde çok yoğun kanama saptanan Hamdullah ailesinin isteği üzerine ameliyata alındı ancak doktorların ilk başta söylediği gibi kurtuluş olmadı, talihsiz bebek makineye bağlandı. Gerçekleşen beyin ölümünün raporlarının tamamlanması için tetkikler sürerken, acılı baba Semih Kanat, eşiyle Hamdullah'ın organlarını bağışlama karar aldıklarını söyledi.

Geçen Nisan ayından bu yana bekledikleri 'Hayat hediyesi'nin bir türlü gelmediğini ve oğullarını kaybettiklerini belirten baba Kanat, şöyle konuştu:

"Şu an her şey bitti. Hiçbir şey oğlumuzu getirmeyecek. Sadece rapor için prosedürün tamamlanmasını bekliyoruz. Oğluma, 2005'te askerdeyken düğünlerine gidemediğim henüz iki aylık evliyken kaybettiğim ağabeyimin adını vermiştim. Onu da kaybettim, yanına gönderiyorum. Acımız çok büyük. Biz oğlumuz için bir kalp bulunsun diye çok bekledik, bulunamadı. Oğlumuzun karaciğeri, böbrekleri nakli uygun olursa başka çocukları yaşatmasını istiyoruz. Doktorumuz Mustafa Özbaran ile konuştuk. Hakkımız olduğunu söyledi, o nedenle organlarının Hamdullah gibi bebeklere takılmasını isteyeceğiz. "

Hizmetlisinden hemşiresine, doktoruna kadar herkesin Hamdullah için gözyaşı döktüğü klinikte evladından geriye kalan eşyalarını toplayan anne Zeynep Kanat, "Hep umutluyduk, hep kalp bulunacak diye inanıyorduk. Oğlum 3 Kasım'da üç yaşını dolduracaktı, giysisi bile hazırdı. Bu acıya nasıl dayanacağımı bilemiyorum" derken, yakınlarının desteğiyle güçlükle ayakta durmaya çalışıyor