Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi ağırladı

NATO Genel Sekreteri Ankara'da! İşte kritik zirvede konuşulanlar

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

İzmir Üniversitesi'nde İlk Ders Bakan Günay'dan

İzmir Üniversitesi'nde İlk Ders Bakan Günay'dan
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir Üniversitesi'nin 2011- 2012 Akademik Yılı, Kültür ve Turizm Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın verdiği ilk dersle başladı.

İzmir Üniversitesi'nin 2011- 2012 Akademik Yılı, Kültür ve Turizm Bakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay'ın verdiği ilk dersle başladı. Bakan Günay, Türkiye'nin turizmde marka olması için çalışma yaptıklarını söyledi.

Üniversitenin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın yanı sıra İzmir Vali Yardımcısı Haluk Tunçsu, Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş, Üniversite Mütevelli Heyet Başkanı Necdet Doğanata, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Üniversitenin yeni öğretim yılının 'Kültür ve Turizm' konulu ilk dersini veren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, son yıllarda turizm alanında yapılan çalışmalarla Türkiye'nin turizm potansiyelinin arttığını, bakanlık olarak çeşitli sebeplerle yurtdışına götürülmüş olan eserleri geri getirmek için uğraş verdiklerini söyledi.

Türkiye'nin son yılarda dünyanın önemli ekonomilerden biri, turizmde de dünyanın 7'nci ülkesi haline geldiğini dile getiren Bakan Günay, "Şu an Avrupa'da önümüzde İtalya, İspanya, Fransa var. İngiltere ile kafa kafaya geldik, en geç önümüzdeki yıl İngiltere'yi geçeceğiz. Dünyada da ABD ve Çin var" dedi.

Türkiye'nin kitle turizmi yaptığını, ancak bunu Anadolu içlerine çekmeye çalıştıklarını, bunun için de turizm sunumunu zenginleştirmek gerektiğini ifade eden Bakan Günay, "Turizmi güneş, deniz, kum üçgeninden çıkartıp, Türkiye'nin öteki zenginliklerine yaymamız gerekiyor. Bunlar damak tadı, tarih, folklor, müzeler, müzik, kongre- kış turizmi yani kültür ve yaşam kalitesine yönelik şeylerdir. Türkiye arkeoloji ve tarih sentezi açısından dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri. Avrupa'ya gidiyorsunuz pek çok müzede bizim topraklarımızdan ya da komşularımızdan götürülen eserleri sergileniyor. Son yıllarda kitle turizminde başarılı bir ülke olduk ancak tarihimize daha fazla sahip çıkalım, yaşam kalitemizi daha da arttıralım, folklora, geleneksel sanatlara sahip çıkalım istiyoruz. Bu yıl Türkiye'ye gelen sayısı ilk defa 30 milyon'a çıktı. 2003'te bu rakam 13 milyon'du. Türkiye 25 yıldan bu yana turizm yapmaya çalışıyor son 8 yılda bu sayı iki katından fazlaya çıktı ve dünyanın 7'nci sırasından daha yukarıya çıkmaya çalışıyoruz. Şimdi gelenleri toprağımızın zenginlikleriyle buluşturmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

'ANADOLU'DAN GÖTÜRÜLENLERİN PEŞİNDEYİZ'

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın son yıllarda Anadolu'dan çeşitli nedenlerle yurtdışına kaçırılmış olan tarihi eserlerin peşine ciddiyetle düştüğünü, götürülen herşeyi geri almayı hedeflediklerini anlatan Bakan Günay, şöyle konuştu:

"Başbakan ABD ziyaretinin dönüşünde heyetin bir kısmını başka bir uçağa aktararak ABD'de bulunan bir heykelin üst kısmını getirdi. Bu Antalya'dan götürülen bir Herkül heykeli idi. Bizden 30 yıl önce götürülmüş, bunları toplamak çok önemli, çünkü kültür için gelenler bu eserleri yerinde görmek istiyor. Şimdi sırada Boğazköy Sfenksi var. 1912 yılında Hattuşa Bölgesi'nden iki tane sfenks Almanya'ya restore edilmek için yollandı, ancak bunlardan biri geri gelmedi. Gelmeyen Boğazköy Sfenksi idi. Kasım ayında onu da bunu da Çorum'a geri getirip kendi topraklarında sergileyeceğiz. Şimdi Ayasofya Müzesi'nin bahçesinde bulunan padişah türbelerinin kapılarından sökülüp Fransa'ya götürülen İznik çinilerinin peşindeyiz. 1800'lü yıllarda Fransızlar bunları sözde restore etmişler, ortaya çıkan sonuç şöyle; o üç türbenin çinileri bir kısmı Paris'te Louvre Müzesi'nde, taklitleri bizim kapımızda, restore ederken onları alıp götürmüşler. Şimdi onu almaya çalışıyoruz. Türkiye'nin bu gayreti son yıllarda dünyanın saygın arkeoloji ve sanat dergilerinde yer almaya başladı. Bu da üst düzey gelir grubunun dikkatini çekiyor."

BÜTÜN ESERLERE SAHİP ÇIKACAĞIZ

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İzmir'de 20'ye yakın kazı yapıldığını dile getiren Bakan Günay, İzmir'deki ören yerlerini daha bakımlı hale getirmeye çalıştıklarını söyledi. Bakan Günay, şöyle devam etti:

"İzmir'e gelenler sadece otobüslerle Efes'e gitmesinler İzmir'in içinde bu yerlere de gitsinler diye düşünüyoruz. Bu anlayışı Anadolu'nun dört bir yanında yapmaya çalışıyoruz. Önemli bir inanç turizmi potansiyelimiz var. Antalya'da Demre'de Noel Baba Kilisesi var. Bu yıl ilk defa Eylül ayı sonu itibarıyla 500 bin ziyaretçi oldu, inanç turizmiyle ilgili benzer bir adımı Trabzon'da attık, orada da bir yükseliş var. Aynı potansiyel Nevşehir'de, Anadolu'nun her yerinde var. Sahip çıktığımız zaman bizim dünyadaki saygınlığımızı arttıracak olan çok önemli yerler var. Biz meseleye şöyle bakıyoruz; Topraklarımızdaki herhangi bir buluntu hangi dönemden kalmış olursa olsun madem ki Türkiye sınrıları içindedir hepsi bizimdir ve insanlığın bize emanetidir. Onlara sahip çıkmaya ve geleceğe taşımaya çalışıyoruz. Bu insanlığa karşı önemli bir borcumuzdur. Böyle yaptığımız zaman Türkiye'nin turizm potansiyeli yükselen bir ülke değil aynı zamanda marka değeri yükselen bir ülke haline gelir. Bir yandan Roma yapısına bir yandan Pagan dönemine, bir yandan Selçuklu yapısına, bir yandan da cumhuriyet yapılarına sahip çıkmaya çalışıyoruz. Şöyle bir hayal kuruyoruz; Yakın bir gelecekte dünyada belli bir kültür ve gelir düzeyine gelen bir kişi Türkiye'yi görmemişse yaşamında bir eksiklik hissetsin. Türkiye bu değerde bir ülke haline gelebilsin."

SORULARI YANITLADI

Bakan Günay, konuşmasının ardından basın mensuplarının EXPO ve Ahmed Adnan Saygun Konser Salonu ile ilgili sorularını yanıtladı. EXPO için oluşturulması gereken komisyona başkan olmayı düşünmediğini ifade eden Bakan Günay, "Zaman sorunum olduğu için başka bir arkadaşı göreve önermeyi düşünüyorum. Hepimiz EXPO için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Paris'te Şanzelize'de Kültür Bakanlığı'nın tanıtım ofisi var. Bu ofisi EXPO'da İzmir tanıtımı için yeniden düzenleyeceğiz. Yüksek nitelikte çağın koşullarına göre hazırlayacağımız ofiste tanıtım faaliyetlerini sürdüreceğiz" dedi.

Bakan Günay, Buca Belediyesi'nin EXPO alanına talip olma ısrarı konusunda ise "Bu saatten sonra yer konusunda herhangi bir değişiklik yapmak söz konusu değildir. Böyle bir risk karşısında cezalı durumla muhatap olmak istemem. İnciraltı üzerinde çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Bakan Günay, İzmir Ahmed Adnan Saygun Konser Salonu'nda, Türk halk müziği konserlerine yer verilmemesi konusundaki görüşünün sorulması üzerine ise "Türk halk müziği eskiden beri var olan kültür değerimizdir. Anlayış doğru değil, müziğin hangi disiplinin alt dalı olduğu önemli değil önemli olan icracıların nitelikleri ve yeteneklerinin yeterli olmasıdır. Batı müziği icra eden arkadaşlar kamusal alanda kendilerine imtiyazlı bir alan yaratmak istiyorlar. Bu eskiden gelen bir uygulama, doğru bulmuyorum ama böyle. Diğer müzik dallarına küçümseyerek bakıyorlar, sevgiyle yaklaşmaları gerekir" dedi.

REKTÖR DE KONUŞTU

Törende konuşan İzmir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kayhan Erciyeş, üniversitenin açılışından bu yana her yıl 6- 7 bölüm açarak gelişimini sürdürdüğünü dile getirdi. Üniversitelerin kişileri meslek sahibi yapmak, toplumun ihtiyaç duyduğu bilimsel çalışmalarda örnek olmak ve toplumsal sorunlara çözüm bulmak zorunda olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erciyeş, öğrencilerin iyi eğitim alabilmeleri için kaliteli bir öğretim kadrosuyla yurtdışı ile entegre olmuş bir eğitim verdiklerini, 9 ülkede 12 üniversite ile bağlantı kurulduğunu söyledi.

Mütevelli Heyeti Başkanı Necdet Doğanata ise Türkiye'deki üniversite sayısının 167'ye yükseldiğini, bunun 63'ünün vakıf üniversitesi olduğunu dile getirdi. Üniversite sayısının daha fazla olması gerektiğini belirterek, "Devletin eğitim verdiği her öğrencinin üniversiteye gidebilmesini sağlaması gerekmektedir" diye konuştu. - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title