İzmir Kadavra Bağışçılarına 'Müsterih Olun' Çağrısı
İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi'nde bulunan iki kadavranın izinsiz olarak İstanbul'a gönderildiği iddalarının ardından, konunun hassasiyetine dikkat çeken Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Lokman Öztürk, şu an hayatta olan ve ölümlerinin ardından bedenlerini...
İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi'nde bulunan iki kadavranın izinsiz olarak İstanbul'a gönderildiği iddalarının ardından, konunun hassasiyetine dikkat çeken Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Lokman Öztürk, şu an hayatta olan ve ölümlerinin ardından bedenlerini bilimsel araştırma için kadavra olarak kendilerine bağışlayan kişilere, müsterih olmaları çağrısında bulundu.Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Atilla Sertel'in, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Mağden'in, izinsiz olarak iki kadavrayı İstanbul'daki özel bir üniversiteye gönderdiği iddialarının ardından, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Lokman Öztürk açıklamalarda bulundu. Kadavraların tıp fakülteleri için bilimsel veri kaynağı olduğunu söyleyen Öztürk, Tıp fakültesine yeni başlayan bir öğrenci doğrudan hasta üzerinde başlamak yerine, belirli bilgi birikimini tamamlayana kadar kadavralar üzerinde insan vücudu üzerinde tecrübe edinir. Kadavranın yerini tutabilecek maddeler bugüne kadar tespit edilmiş değildir. Tabii ki çeşitli plastinat maddeler ve çalışmalar var ama hiçbirinin kadavraların yerini tutacağını düşünmüyoruz. Uygulamalı diseksiyon dersleri kadavralar olmadığı için pratik derslere döndürülüyor. Bir noktada aslında geçiştirilmeye, savsaklanmaya çalışılıyor ama biz bunu doğru bulmuyoruz dedi.
Kadavraları, tıp fakültelerinin anatomi anabilim dallarının dışında herhangi bir anabilim dalının muhafaza etmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten Öztürk şunları söyledi
Kadavralar kesinlikle yasal ve etik kurallar dahilinde saklanır ve üzerinde işlemler yapılır. Bu kadavraların akademisyenlere ya da herhangi bir anatomiste ait olması diye bir kural yok. Bir kuruma giren bir kadavranın başka bir kuruma yönlendirilmesi söz konusu değil. Eğer gönderilirise de bunun yasal bir dayanağı yoktur. Çünkü hangi kuruma bağışlanmışsa ya da hangi kuruma giriş yapılmışsa, o kurumda sadece eğitim, araştırma ve inceleme yapılmak üzere kadavralar muhafaza edilir. Bunun dışında kurumlar arasında kadavra alışverişi yasal değildir.
BU TÜR OLAYLAR GERÇEKLEŞMİŞSE BİLE MÜNFERİTTİR
Asıl kaygılarının, kadavra bağışçılarının son günlerdeki gündemden olumsuz etkilenmeleri ve kadavra bağışının sekteye uğraması olduğunu belirten Öztürk, eğer gerçekleşmişse bile bu tür olayların münferit olaylar olduğunu söyledi. Öztürk, Milletvekili Atilla Sertel'in ortaya attığı iddia ile ilgili olarak, eğer olayın bir gerçekliği varsa soruşturma sonucunda ilgililer hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını belirterek, Bizim açımızdan herhangi bir yasal ya da etik olmayan bir girişim söz konusu değil. Buna müsaade de edilmez. Bağışçılara, kadavralara ne kadar büyük bir itinayla yaklaşıldığını, büyük bir saygıyla yaklaşıldığını belirtmek istiyorum. Bizde Ege Üniversitesi'nde, kadavralar üzerinde çalışırken etik, bilimsel ve yasal kuralları dikkate alma kültürü son derece önemlidir. Biz, özellikle İzmir'de bağış yapan, kendini bilime, eğitime, araştırmaya ve incelemeye, kısacası kendisini insan hizmetine veren vatandaşlarımızın kesinlikle müsterih olmalarını diliyoruz dedi.
KADAVRA İLE İLGİLİ YASALARIN UYGULANMASINDA SIKINTILAR VAR
Türkiye'de kadavra bağışlanması ya da kimsesiz kadavraların verilmesi konusunda yasaların uygun olduğunu fakat uygulamada bir takım sıkıntılar bulunduğunu vurgulayan Özkürk, şunları söyledi
Sıkıntılarımızın başında, yasalarla bize verilmesi gereken kadavraların bizden habersiz olarak gömülmesi geliyor. Biz bunu biliyoruz ve takip de ediyoruz. Bu konuyla ilgili olarak yetkililerle görüştüğümüz zaman bu kadavraların bize verileceği söyleniyor ama bir türlü kimsesiz kadavralar kanun uygun olmasına rağmen bize yönlendirilmiyor.
Öztürk, Türkiye'de hakim olan sosyal anlayışın kadavra bağışı yapılmasına sıcak bakılmasının önüne geçtiğini belirterek, İzmir'deki demokratik ve bilimsel düşünceye yönelik yatkınlık, bizim bu konuda diğer fakültelere oranla daha az sıkıntı yaşamamızı sağlıyor. Çok sayıda bağışçımız söz konusu. Bu bağışçılar, ölümlerinden sonra bedenleri vasıtasıyla araştırmaya, incelemeye, eğitime ve bilime hizmet edecekler. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz, çünkü kadavranın yerini doldurabilecek başka bir materyal olduğunu düşünmüyoruz dedi.