Izmir Geri Gönderme Merkezi'nde Kötü Muamele Iddiası
Geri Gönderme Merkezi'nde kötü muamele iddiasıİZMİR'de mültecilerin barındırıldığı, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne bağlı Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde kalanlara karşı hak ihlallerinin olduğunu savunan bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri basın açıklaması yaptı.
Geri Gönderme Merkezi'nde kötü muamele iddiası
İZMİR'de mültecilerin barındırıldığı, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne bağlı Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde kalanlara karşı hak ihlallerinin olduğunu savunan bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri basın açıklaması yaptı. Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Cem Terzi, "Resmi rakamlara göre kayıtlı 2 milyon 957 bin 454 Suriyeliyi ve tahminen toplam 4 milyon mülteciyi bünyesinde barındıran, uluslararası arenada kendisini 'mülteci dostu' bir ülke olarak lanse eden Türkiye için söz konusu iddiaların ivedilikle araştırılması gerekmektedir" dedi.
Ülkelerinden kaçıp Türkiye'ye gelen, ardından Yunan adalarına kaçmak istedikleri sırada yakalanan mülteciler ile iltica talebinde bulunan yabancıların barındığırıldığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne bağlı, İzmir'deki Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde kalanlara karşı hak ihlallerinin olduğuna yönelik iddialar ortaya atıldı. Hak ihlallerinin olduğunu savunan kentteki çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri basın açıklaması yaptı. Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde toplanan grup adına Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Cem Terzi konuştu. Gönderme Merkezi'nin pencerelerinden atılan çığlıkları duyduklarını söyleyen Cem Terzi, "Burada tutulan mülteciler neden pencerelerden çığlıklar atıyor ve imdat diye haykırıyorlar? Bu merkezde idari gözetime alınan mülteciler, 24 saat içinde sadece 15-20 dakika havalandırmaya çıkartılmakta, bu süre dışındaki tüm zamanlarını 5-6 kişilik odalarda, kapılar üzerlerine kilitli olarak hapis halinde geçirmektedirler. Kurumda kişilerin gündelik yaşamlarında haberleşmek, eğlenmek, öğrenmek gibi temel ihtiyaçları için gerekli olan televizyon, dergi-kitap, internet, kurslar gibi olanaklar bulunmamaktadır. Dışardan baktığımızda; yeni, fiziki koşulları iyi gibi görünen bu merkezin içinde, insanlar dış dünyadan tamamen izole edilerek, adeta cezaevi koşullarından daha ağır gözetim koşullarında yaşamaktadırlar. Kimi odaların günışığı görmediği ve sıcak su erişimi olmadığı, dışarıdan yakınlarının getirdiği şampuan, diş macunu gibi kişisel bakım ürünlerinin içeri alınmadığı bilinmektedir. İnsanlara verilen yemeklerin doyurucu ve besleyici olmadığı, meyve ve sebze ihtiyacının karşılanmadığı ifade edilmektedir" dedi.
Cezaevi koşullarında dahi tecritin hiçbir insana uygulanamadığını savunan Cem Terzi, "Resmi rakamlara göre kayıtlı 2 milyon 957 bin 454 Suriyeliyi ve tahminen toplam 4 milyon mülteciyi bünyesinde barındıran uluslararası arenada kendisini 'mülteci dostu' bir ülke olarak lanse eden Türkiye için söz konusu iddiaların ivedilikle araştırılması gerekmektedir. Burada kalan insanlar ülkelerine sınır dışı edilme, tekrardan kötü muameleye uğrama korkusuyla uğradıkları kötü muamele ve işkence iddiaları hakkında başvurularda bulunmaktan çekinmektedirler. Yukarıda tek tek saymış olduğumuz insan hakkı ihlallerinin bir an önce son bulmasını ve kamuoyuna alınan önlemler ile ilgili açıklama yapılmasını talep ediyoruz" dedi.