İZMİR EMEKLİ DENİZ ASTSUBAY, BALDAN SİRKE ÜRETİYOR
İZMİR'in Foça ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki emekli Deniz Astsubay Ramazan Dağıstan, hobi olarak başladığı arıcılık ikinci mesleği oldu.
İZMİR'in Foça ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki emekli Deniz Astsubay Ramazan Dağıstan, hobi olarak başladığı arıcılık ikinci mesleği oldu. Bal, polen, arı sütü, propolis gibi ürünlerin yanı sıra halk arasında pek bilinmeyen iyi bir probiyotik olduğu belirtilen bal sirkesi de üretiyor. Dağıstan, ilk olarak İtalya'dan getirdiği örnek ile üretimine başladığı bal sirkelerini litresi 120 liradan Foça Yeryüzü Pazarı ile Salı pazarında satıyor.
Astsubay Ramazan Dağıstan, 2007 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli oldu. Emekli olmasından 3 yıl sonra Dağıstan önce hobi, sonra iş edinerek arıcılığa başladı. Kurucuları ve yöneticileri arasında yer aldığı Foça Zeytindalı Birliği tarafından Foça Yerel Pazarı'nın oluşturulmasına katkı verdi. Bu pazar merkezi İtalya'nın Torino şehrinde bulunan Uluslararası Slow Food Örgütü'nce dünyanın 28'inci, Türkiye'nin ilk Yeryüzü Pazarı ilan edildi. Dağıstan, halen diğer üretici arkadaşlarıyla birlikte Yeryüzü Pazarı'nın varlığını ilkeleri doğrultusunda sürdürmesine çalışıyor. Dağıstan ürettiği polen, arı sütü, propolisin yanı sıra bal sirkelerini de bu pazarda satıyor,
İTALYA'DAN GETİRİDİĞİ BAL SİRKESİ İLE BAŞLADI
Bal sirkesini, ilk olarak 2013 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nin katkılarıyla düzenlenen bir kongrede duyduğunu belirten Dağıstan, "Bir yıl sonra ise ülkemizi ve Yeryüzü Pazarı'nı temsilen İtalya'nın Torino şehrindeki Terra Madre Gastronomi Fuarı'na giden ekipte yer aldım. Orada bal ve arı ürünlerinin, ne kadar çok çeşitlendirildiğini gördüm. Çok güzel bal sirkeleri tattım. Fuardan bal sirkesi de getirdim. Bu getirdiğim örnekleri de kullanarak kendim üretimi başladım. Yaklaşık 6 yıldır onların analarıyla, mayalanmasıyla ben bunu devam ettiriyorum. Türkiye'de çok bilinen bir ürün değil. Faydasını bilen kişiler tarafından özellikle tüketilen, ekşi ile tatlının birleştiği bir ürün. Salatalarda özellikle ekşi salatalarda roka, semizotu gibi salatalara konduğunda güzel bir tat veriyor" dedi.
Kendisinde bal sirkesi üretme isteği doğuran şeylerden birinin de Osmanlı Sarayı'nda kullanılan bir ürün olması olduğunu vurgulayan Dağıstan, "Gökova Körfezi'nden gemilerle küplerin içerisinde bal sirkesi götürülüp, sarayda kullanılırmış" diye konuştu.
Bal sirkesinin mevsim koşulları ve balın cinsine göre oluşumunun değişiğini belirten Dağıstan, "Ancak tam kıvama gelmesinin ortalama 1.5 yıl sürdüğünü belirtti.
'DOĞAL BAL VE KLORSUZ KAYNAK SUYU KULLANIYORUM'
Dağıstan, bal sirkesi üretimi hakkında ise şu bilgileri verdi:
"Bal sirkesi yapmak kolay. Normalde balın içerisine su girdiğinde herkes, bal bozulur diye bilir. Fakat bu oranı iyi yakaladığımızda bal, bal sirkesine dönüşüyor. Basit olarak bir birim bala üç birim su katıyoruz. Eğer elimizde var ise hazır hale gelmiş bal sirkesinden balın dörtte biri kadar birim ilave ediyoruz. Eğer varsa daha önce yaptığımız ve daha uzun beklediğinde deniz analarını andıran, bal anaları, sirke analarından da koyuyoruz. Bunlar oluşumu hızlandırıyor. Tahta bir çubukla karıştırıyoruz. Sonra önemli bir konu cam kavanozun ağzına temiz bir bez koyuyoruz. Metal kapağı bezin üzerine koyuyoruz ama kapatmıyoruz. Aralık bırakıyoruz. Yaklaşık 10-15 günde bir yine tahta bir çubuk veya tahta kaşık ile karıştırıyoruz. Ortalama bir buçuk yılda bal sirkemiz hazır oluyor."
'İYİ BİR PROBİYOTİK'
'Apiterapiye' de ilgi duyduğunu belirten Ramazan Dağıstan, şöyle devam etti:
"Bal sirkesi de özellikle tüm sirkelerde olduğu gibi sindirim sistemini çok iyi çalıştırıyor. İyi bir probiyotik. Diğer sirkelere göre oluşma süresi daha uzun olduğu için insan vücuduna birçok yönden daha faydalı olduğu kongrelerde anlatılıyor. Vücudun damar çeperlerini, mide duvarını, bağırsakları temizlediği ifade ediliyor. Yararları konusunda bilimsel kaynaklarda çok güzel açıklamalar var. İlgi duyanların ayrıca bu kaynaklardan araştırmalarını tavsiye ederim."
Ürettiği bal sirkelerini Yeryüzü Pazarı ve Salı Pazarı'nda sattığına dikkati çeken Dağıstan, "Gerek elde edildiği ürün gerekse üretimindeki uzun süreç maliyet ve sabır gerektiriyor. Bu nedenle bal sirkesini fiyatı meyve sirkelerine göre daha yüksek oluyor. Ancak, Slow Food'un, 'İyi, Temiz, Adil' ilkelerine de uyarak fiyatı makul düzeyde tutu, litresini 120 liradan satıyorum" dedi.