İzmir'den TUS Kontenjanlarındaki Artışa Tepki: "Düzeltilemez Bir Hata"
İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 2022 yılı kontenjanlarının önceki yıla göre iki kat artırılarak 12 bin 294’e çıkarılmasına tepki gösterdi. Kaynak, “Cumhurbaşkanının “giderlerse gitsinler, biz asistanlarla idare ederiz “ sözleriyle ilişkilendirilebilecek bu anlamsız kontenjan artışının olumsuz sonuçları olacak. Kışkırtılmış hasta talebini ucuz maaşlar ve uzun sürelerle çalıştırarak çözmek onlarca yıl düzeltilemez bir hatadır” dedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) 2022 yılı kontenjanlarının önceki yıla göre iki kat artırılarak 12 bin 294'e çıkarılmasına tepki gösterdi. Kaynak, "Cumhurbaşkanının "giderlerse gitsinler, biz asistanlarla idare ederiz " sözleriyle ilişkilendirilebilecek bu anlamsız kontenjan artışının olumsuz sonuçları olacak. Kışkırtılmış hasta talebini ucuz maaşlar ve uzun sürelerle çalıştırarak çözmek onlarca yıl düzeltilemez bir hatadır" dedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte, odanın Alsancak'taki binasında basın açıklaması yaptı. Şubat 2021'de 6 bin 300 olan Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) kontenjanının Mart 2022'de 12 bin 294 olarak açıklandığını belirten Kaynak şöyle konuştu:
"Eğitim kurumlarının kapasitesinde anlamlı bir değişiklik olmamakla birlikte bir anda kontenjanların iki katına çıkarılmasının, eğitim kalitesini çok olumsuz etkileyeceği endişesi yaratmış bulunmaktadır. Bir dönemde yaklaşık olarak 6136 olarak açılmış kontenjanların aniden iki katına çıkarılmasının muhtemelen asistan sayısının hızlı artırılması gibi bir amaçtan kaynaklandığı düşünülebilir. Cumhurbaşkanının 'Giderlerse gitsinler, biz asistanlarla idare ederiz' sözleriyle ilişkilendirilebilecek bu anlamsız kontenjan artışının bir çok olumsuz sonucu olacaktır."
"HEKİMLİK KALİTESİ DÜŞER"
Asistanlığın bir eğitim süreci olduğuna dikkat çeken ve çözüm önerilerini anlatan Kaynak şöyle devam etti:
"Asistanın önünde eğitici konumundaki öğretim üyelerinin olmaması eğitiminin yapılamayacağı anlamına gelir. Bu nedenle 'Asistanlarla işi yürütürüz' düşüncesi bu konu ile ilgili vahim bir bilgi eksikliğinin eseridir. Asistanlığı, ucuz iş gücü olarak görmek ve sağlıkla dönüşüm garabetinin ürettiği 'Yoğun kışkırtılmış hasta talebini' asistanları emir komuta zinciri içinde ucuz maaşlarla ve uzun sürelerle çalıştırarak çözmek yapılacak en büyük hatadır. Bu hata on yıllarca düzeltilemez. Nitelikli eğitim ortamları hazırlanmaksızın asistan kadrolarını artırmak sorunların çözümüne değil, artmasına yol açar. Hekimlik kalitesinin hızla düşmesine neden olur. İnsan gücü israfına yol açar.
"ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ"
Tıp eğitimine uygun olmayan, donanım ve kadrosu yetersiz tıp fakülteleri kapatılmalı, öğrenciler mağdur edilmeden nakilleri sağlanmalıdır. Tıp fakültelerine ayrılan yıllık 17 bin 550 dolayında öğrenci alımı azaltılmalıdır. Bu elimizdeki eğitim altyapısının kaldırabileceği bir rakam değildir ve hızla kalite düşmektedir. Asistan kadroları azaltılmalı ve kurumların optimal ihtiyacına göre belirlenmelidir. Hastane ve eğitim kurumlarında insan iş gücü, ara eleman, teknisyen, sekreter ve diğer çalışanların sayısının artırılması ile hekimlerin verimli olarak çalıştırılması sağlanmalıdır. Öğretim üyesi yetiştirme politikası tümüyle değiştirilmeli, doçentlik sınavları eskiden olduğu gibi kademeli haline getirilmeli ve yayın üzerinden yapılan değerlendirmeler yerine daha geniş tabanlı ölçme ve değerlendirme sistemleri kullanılmalıdır. Hekimlerin özlük hakları ve yaşam standartlarının artırılması şarttır."
"RİSK GRUPLARINDA ÖLÜMLER AZIMSANMAYACAK DÜZEYDE"
Basın açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kaynak, Sağlık Bakanlığı'nın maske zorunluluğunu kaldırması ve İzmir Şehir Hastanesi'nin son durumuna değindi. Kaynak şunları söyledi:
"Günde 25 ile 50 bandında hasta kaybediyoruz. Yaygın bir şekilde pandemi devam ediyor. Yoğun bakım ve ölüm oranları azaldı, doğru. Geçtiğimiz döneme göre pandeminin hafiflediğini söyleyebiliriz. Artık birçok basın organında ölümlere bile yer verilmemeye başlandı. Test sayıları çok azaldı. Risk gruplarında ölüm sayısı azımsanmayacak kadar. AVM'ler, otogarlar, havaalanları, camiler her zamankinden fazla olacak. Vatandaşlarımızdan maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz.
İzmir Şehir Hastanesi'nin ne zaman açılacağına ilişkin bir tarih yok. Kısa vadede açılması mümkün görünmüyor. Hastanenin köşesinde bir poliklinik açalım diye düşünülüyorsa bu olabilir. 2060 yataklı bir hastaneden bahsediyoruz. Günlük sirkülasyon 40 bin olacaktır. Ulaşım ve insan hareketi açısından hızlı dengesizliklerin ortaya çıkmasına neden olacak."
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Uzm. Dr. Yüce Ayhan da yeni çıkabilecek varyantların tehlike yaratabileceğine dikkat çekti.