İzmir'deki Trajik Zehirlenme Olayı: Haşere İlaçlaması Sonrası 1 Yaşındaki Bebeğin Ölümü
İzmir'de bir apartmanda yapılan haşere ilaçlaması sonrası 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Uzmanlar, ilaçların kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken kuralları vurguladı ve zehirlenme olayının nedenleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Orhan, İzmir'de 1 yaşındaki bebeğin apartmandaki haşere ilaçlamasının ardından zehirlenerek hayatını kaybetmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede ilaçlamayla uygulanan maddenin uzaklaşması için gereken "yarılanma ömrü" içinde ortamdaki havanın solunmaması gerektiğine dikkat çekti.
İzmir'in Konak ilçesindeki bir dairede tahtakurusuna karşı yapılan ilaçlama sonrası alt ve üst katlarda yaşayanların zehirlenerek hastaneye kaldırılması ve 1 yaşındaki bebeğin hayatını kaybetmesi, evlerde yapılan haşere ilaçlamalarla ortaya çıkabilen riskleri gündeme getirdi.
Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hilmi Orhan, İzmir'de yaşanan olayla ilgili bilgilerin netlik kazanmadığını ancak bazı kurallara uyulmadığının görüldüğünü ifade etti.
Bu tür durumlarda zehirlenen ya da hayatını kaybeden insanlardan biyolojik örnek alınması ve bunların analizlerinin yapılması gerektiğini aktaran Orhan, kullanılan ilacın vücuda ne oranda girdiğinin belirlenmesi ve toksikolojik açıdan değerlendirilmesinin gerektiğini kaydetti.
İzmir'deki olayda hangi tarım ilacının kullanıldığının çok önemli olduğunu belirten Orhan, "Tarım ilaçları evlerde, iç mekanlarda kullanılamaz gibi bir şey yok. Gerektiğinde çeşitli böceklerle mücadelede, tahtakurularında kullanılabilir. Ancak bunun uygun olanlarının, insanlardaki toksik etkileri düşük olanlarının kullanılması gerekir. Bunlara dikkat edilmesi ve evde yaşayanların uyarılması gerekir." dedi.
İnsan sağlığı açısından kullanılan ilaçların "yarılanma ömürlerinin" kritik önemde olduğuna işaret eden Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer önemli oranda havaya karışan bir ilaç kullanıldıysa bir süre ortamda bulunulmaması, solunmaması, temas edilmemesi gerekir. Maddeye göre ilaçlamayı yapan kişinin o mekanda yaşayan kişileri uyarması, bilgilendirmesi gerekir. Bu üzücü olayda bu ilaçlamayı yapan kişinin bu uyarıları yapıp yapmadığını bilemiyorum. Yapmış olacağını tahmin ediyorum. Belli bir süre bu ilacın ortamdan uzaklaşması, 'yarılanma ömrü' diye tabir edilen bir süresi var. Bu da ilaçtan ilaca değişiyor. Bu süreler içerisinde tabii ki oralarda bulunmamak, doğrudan uygulama yapılan yere temas etmemek ve o iç mekandaki havayı solumamak gerekir."
İlaçların kullanılması konusunda yasaların yeterince açık, kuralların net olduğunu bildiren Orhan, hangi ilacın hangi dozda ne kadar süreyle kullanılabileceğinin de belli olduğunu aktardı.
Kurallara uyulması durumunda çekinilecek bir durumun olmadığını ifade eden Orhan, "Gerek ilaçlamayı yapan teknik personelin, gerekse evlerinde uygulama yapılan hane halkının bu kurallara uyması halinde bir risk söz konusu değil. O konuda rahat olabilirler. Bu tür üzücü olaylardan kaçınmamız için yetkilendirilmiş kişilere bu ilaçlamaların yaptırılması, kurallara da birebir harfiyen uyulması gerekir." diye konuştu.
Olay
İzmir'in Konak ilçesindeki bir apartmanda haşere ilaçlamasının ardından zehirlenen 1 yaşındaki erkek bebek yaşamını yitirmiş, hastaneye kaldırılan 3 kişiden bebeğin annesi ve babası taburcu edilmişti.
Olaya ilişkin ilaçlama yapan ziraat mühendisi ve yardımcısıyla işe aracılık eden 1 kişi gözaltına alınmıştı.