İzmir'deki Stk'lardan 'Adres TBMM' Çağrısı
İzmir’de faaliyet yürüten 150 üzerinde sivil toplum kuruluşu, Anadolu Birliği Derneği’nin çağrısıyla ortak bir açıklama yaptı.
İzmir'de faaliyet yürüten 150 üzerinde sivil toplum kuruluşu, Anadolu Birliği Derneği'nin çağrısıyla ortak bir açıklama yaptı. Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda (EBSO) gerçekleştirilen toplantıda son günlerde yaşanan gelişmelerle ilgili bütün kesimlere sağduyu çağrısı yapıldı. STK'lar adına ortak açıklamayı okuyan Anadolu Birliği Derneği Genel Başkanı Ferhan Ademhan, "Biz İzmir'deki STK'lar olarak, çözümün tek adresinin TBMM olduğunu tekrar söylüyoruz. Ülke barışı sokakla değil; siyasi iradeyle sağlanır" dedi.
Ademhan, birlikte yaşam çağrısı için bir arada olduklarının altını çizerek, "Tarihsel bir barışa doğru yürürken ülkemizde yaşanan toplumsal karmaşa ortamı, bizi kaygılandırmıştır. Siyasal gelişmelerin insanlarımızı karşı karşıya getirmesini engellemek adına sesimizi yükseltmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.
SAVAŞIN SONUÇLARI
IŞİD terör örgütünün Türkiye'de yaşayan Kürt vatandaşlarla yoğun akrabalık ilişkileri içinde olduğu Kobani'ye (Ayn el Arap) yaptığı saldırılara dikkat çeken Ademhan, " Suriye'de yaşayan akrabalarının trajedisine sessiz kalmayan vatandaşlarımız Suriye sınırında günlerce nöbet tutarak dayanışma halinde oldu. Hükümetimiz de yaşanan bu insanlık dramı karşısında ülke sınırlarını terör mağduru insanlara açmıştır. Türkiye 200 bin insanı topraklarına kabul etmiş ve bu insanları barındırmıştır. Yüzlerce Kobanili aile Türkiye'de barınmakta ve savaşta yaralanmış insanlar ülkemiz hastanelerinde tedavi görmektedir" bilgisini verdi.
"SURİYE SADECE KOMŞUMUZ DEĞİL"
Türkiye Cumhuriyeti devletinin yarım asırdır savaş mağdurlarına gösterdiği duyarlılığı tekrar ortaya koyduğunu anlatan Ademhan, şunları söyledi: "Buradan bir gerçeği daha söylemek gerekir. Türkiye Cumhuriyeti, sınır komşusu Suriye ile ilgili üzerine düşeni yapmıştır; ancak Suriye ile ilgili politikalar sadece komşulukla ifade edilemeyecek bir gerçeği taşımaktadır. Kobani ve diğer kentlerde yaşayan insanlar bu ülkedeki Kürt vatandaşlarımızın akrabalarıdır ve devletimiz bu gerçeği göz önünde bulundurarak hareket etmelidir. Bu nedenle Kobani'nin Mardin'le, Şanlıurfa ile çok alakası vardır. Çünkü akrabadırlar"
Kobani protestosu bahane edilerek kamu binalarına, esnafa ve halka yönelik yapılan şiddeti ve yağma hareketlerinin sorunlarımıza çözüm olmayacağını da aktaran Ademhan, "Türkiye kamuoyuna duyuruyoruz. Şiddetin her türlüsüne karşıyız ve karşılıklı bir şekilde şiddeti tırmandıracak söylemlerin barış ortamına hizmet etmeyeceğinin altını çizmek isteriz" dedi.
"SORUMLU HAREKET EDİLMELİ"
Son günlerde yaşanan toplumsal şiddet olaylarının atmosferinde, söyleyeceğimiz her sözün bizi ya barışa ya da bedelleri ağır olan bir dönemece sokacağını anlatan Ademhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Oysa hepimiz biliyoruz ki, Türkiye, bin yıldır bir arada yaşayan başta Türk ve Kürt halkı olmak üzere bütün Türkiye halklarının ortak yurdudur. Başka bir ülkemiz de yok başka gidecek bir yerimiz de. Bize yaşatılan büyük acılara rağmen Türk ve Kürt halkı kardeşliğini bozmamıştır ve bir arada yaşaması gerektiğine inanmaktadır.
İzmir'de faaliyet yürüten STK'lar olarak biz bu kardeşlik ortamının destekçisi ve en yakın tanığıyız. İzmir'de yaşayan Kürt, Balkanlı ve göçmen komşusundan, İzmir'de yaşayan Türk, Kürt komşusundan, okul arkadaşından vazgeçmemiştir. Ege'nin kıyısı Fırat'ın Dicle'nin çocuklarıyla kardeştir. Aynı şekilde Karadeniz'in yağmur yüzlü Laz çocukları Doğu-Güneydoğulu vatandaşlarımızla kardeşliğini her daim korumuştur. Yine ülkemizin Doğu ve Güneydoğusunda yaşayan kardeşlerimiz de, İzmirli kardeşinden vazgeçmemiştir ve kader birliğine inanmıştır. Ülkemizin dört bir yanı temelleri sağlam olan bu kardeşlikten beslenmektedir."
SİYASET KURUMUNA ÇAĞRI
Türkiye'yi yöneten siyasi iradeye, muhalefet partilerine ve tüm demokratik kitle örgütlerine seslenen Ademhan, sözlerini şöyle noktaladı: "Ülkemiz barışına hizmet etmeyen her söylemden vazgeçilmeli. Biz İzmir'deki STK'lar olarak, çözümün tek adresinin TBMM olduğunu tekrar söylüyoruz. Ülke barışı sokakla değil; siyasi iradeyle sağlanır. Bu görüşümüzü daha yüksek sesle dile getireceğimizi, bu konuda asla susmayacağımızı ülkemizin siyasi aktörlerine duyuruyoruz. Aynı şekilde çözümü provoke eden tutumlara da prim vermeyeceğimizi net bir dille ifade ediyoruz. Bu ülkedeki 75 milyon insan olarak bir arada yaşamak istiyoruz ve bir arada yaşamaktan başka da bir çaremiz yoktur. Çağdaş dünyanın tüm ülkeleri farklılıklarını yaşatarak bir gelecek kurma iradesini göstermişse, ortak değerleri olan Türkiye toplumunun da bunu başarmaması için hiçbir neden yoktur. Türkiye'de yaşayan herkes bu toprakların, eşit ve özgür yurttaşıdır. Aynı şekilde ülkemizde var olan her etnik ve dinsel topluluk, bu ülkenin değerleridir ve öyle de kalacaktır." - İZMİR