Barış Sitesi sakinleri depremde yaşadıkları korku ve endişeyi anlattı
Barış Sitesi'ndeki yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları Site sakini Macide Kurt'un açıklamaları Site sakini Oktay Acar'ın açıklamaları Barış Sitesi sakinleri depremde yaşadıkları korku ve endişeyi anlattı Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depreme Bayraklı ilçesinde yakalanan...
Barış Sitesi'ndeki yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları
Site sakini Macide Kurt'un açıklamaları
Site sakini Oktay Acar'ın açıklamaları Barış Sitesi sakinleri depremde yaşadıkları korku ve endişeyi anlattı
Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depreme Bayraklı ilçesinde yakalanan vatandaşlar, yaşadıkları korku nedeniyle kendilerine çok uzun gelen saniyelerin şokunu atlatmaya çalışıyor
Macide Kurt:
"Deprem birazcık sakinledi, kızımı aldım, çocukları aldım. İnmeye başladım, onlar benden önce indiler. Aklıma yemek geldi, ocak yanıyor, yangın çıkar bu sefer, 3 kat çıktım geri 7'nci kata. Yemeğin altını kapattım. Tekrar koştum aşağı. 3 gün dizlerimi götüremedim bir yere"
Oktay Acar:
"Deprem öncesini sorarsanız 5'inci kat, deprem sonrasını sorarsanız 2'nci kattaydım. Balkonda baktım, altımızdaki 3 katın gömüldüğünü gördüm. Kayıpları çok bekledik, cenazemiz olmamasına rağmen ayrılamadık. Onların yaşadığı üzüntü ve sevinci paylaşmak için buradayız"
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depreme Bayraklı ilçesinde yakalananlar, deprem anında yaşadıkları korkuyu anlattı.
Bayraklı'da en çok zarar gören 4 bloklu Barış Sitesi ve çevresindeki apartmanların sakinleri, saniyeler süren ancak kendilerine çok uzun gelen sarsıntı anlarının şokunu atlatmaya çalışıyor.
Deprem sonrasında 3 bloku yan yatarak bir kısmı çöken ve bir bloğu zarar gören, ekiplerin kontrollü olarak yıkımına başladığı site ile civardaki evlerde yaşayan vatandaşlar, akrabalarında ya da çevrede kurulan çadırlarda kalıyor.
"Sallandıkça 'Kızıma, torunlarıma bir şey olmasın' dedim"
AA muhabirine deprem anında yaşadıklarını anlatan Macide Kurt, normalde Barış Sitesi'nde oturduğunu ancak deprem anında yakındaki hamile kızının evinde olduğunu söyledi.
Kızının evinin 7'nci katta olduğunu bildiren Kurt, depremin şiddetinin kısa sürede artması nedeniyle çok korktuğunu ve hamile kızını düşündüğünü belirtti.
İnsanı duvardan duvara çarpan bir şiddetle sallandıklarını vurgulayan Kurt, "Kızım hamile, karnı burnunda. Torunlarım var. Öbür tarafta gelinim ve torunum var. O kadar zor anlar yaşadım ki ilk gün kendimde değildim. İkinci gün birazcık düzeldim. Psikolojik durumumuz çok kötü. Sallandıkça 'Kızıma, torunlarıma bir şey olmasın' dedim. Ben gitsem de gideyim." diye konuştu
Sarsıntı başladığında kendisinin koridorda, kızının ise mutfakta olduğunu, önce hafif şiddetli bir deprem olduğunu düşündüğünü ifade eden Kurt, şunları aktardı:
"Koskoca televizyon düştü, duvarlar gitti. Deprem birazcık sakinledi, kızımı aldım, çocukları aldım. İnmeye başladım, onlar benden önce indiler. Aklıma yemek geldi, ocak yanıyor, yangın çıkar bu sefer, 3 kat çıktım geri 7'nci kata. Yemeğin altını kapattım. Tekrar koştum aşağı. 3 gün dizlerimi götüremedim bir yere. Kızım çok korktu, 'Anne gidiyoruz, çocukları nasıl kurtaracağız' dedi. Kendimi bıraktım, kızın peşine düştüm. Rabbime çok şükürler olsun, çocuklarımın hepsi kurtuldu. Geline koştum, torunlarla ağlaya ağlaya geliyordu. Zorluklarla o evi aldık. Komşularımız için üzüldük. Eşimin kuzeni enkaz altında vefat etti. Sitemiz birbirine bağlı insanlardı. Komşularımızla çok ağlaşıyoruz. Bir daha bir araya gelebilecek miyiz diye."
"Balkondan baktım, altımızdaki 3 katın gömüldüğünü gördüm"
Site sakini Oktay Acar da deprem sırasında banyoda olduğunu, kapıyı güçlükle açabildiğini anlattı.
Sarsıntı bitmesine yakın evdeki herkesi alarak balkona çıktığını dile getiren Acar, "Deprem öncesini sorarsanız 5'nci kat, deprem sonrasını sorarsanız 2'nci kattaydım. Balkondan baktım, altımızdaki 3 katın gömüldüğünü gördüm. Komşularımıza gittik, engelli çocukları vardı. Kapılarını açtık, yardım edilmesi gerekenlere yardım ettik. Asma merdivenle indik." dedi.
Acar, yıllarca çalışıp kazanarak biriktirdikleriyle satın aldığı evinin de olduğu apartmanların kontrollü yıkımının sürdüğünü kaydetti.
Tek tesellilerinin can kaybı yaşanmaması olduğunu ifade eden Acar, "Ölenlere Allah'tan rahmet ve sabır diliyoruz. Kayıpları çok bekledik, cenazemiz olmamasına rağmen ayrılamadık. Onların yaşadığı üzüntü ve sevinci paylaşmak için buradayız." değerlendirmesinde bulundu.
Aynı siteden İbrahim Çamlı ise deprem sırasında iş yerinde olduğunu, kızlarının aramasıyla enkaz bölgesine geldiğini söyledi.
Kendilerinin ve kızlarının evlerinin oturulamaz halde olduğunu bildiren Çamlı, "Evimize giremiyoruz. Ziynet eşyalarımız var, alamıyoruz. Zor attık depremden sonra kendimizi buraya. 1 saatte ancak geldim iş yerinden. Enkazı ilk görünce 'can sağlığı' dedim." ifadelerini kullandı.