İzmir'de "Seçim Dönemi ve Medya" Semineri
RTÜK Başkanı Dursun: "Seçim dönemlerinde en önemli husus siyasi reklamlar hususu. 1 Ocak'tan, 28 Mart akşamına kadar siyasi aday ve parti reklamını yayınlama hakkı var" "Eğer bir şey gıda takviyesi ise reklamı yapılabilir, ama onu ilaç gibi tanıtmak, 'şu hastalığı iyileştirir, cinsel performansı artırır,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun, siyasi reklamlar konusunun seçim dönemlerindeki en önemli husus olduğunu belirterek, "1 Ocak'tan, 28 Mart akşamına kadar siyasi aday ve parti reklamını yayınlama hakkı var" dedi.
RTÜK, seçim döneminde uyulması gereken yayın usul ve esasları ile Yüksek Seçim Kurulu'nun medya hizmet sağlayıcıları ilgilendiren kararları konusunda yayın kuruluşlarını bilgilendirmek üzere "seçim dönemi ve medya" konulu seminer düzenledi.
Ulusal, bölgesel ve yerel bazda yayın yapan kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla Hilton Oteli'nde yapılan toplantıda konuşan Dursun, Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini, bu dönemin Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) denetiminde geçtiğini söyledi.
Medya açısından seçim dönemlerinin ayrı hassasiyetinin bulunduğunu ifade eden Dursun, "30 Mart'ta yapılacak seçimler için 1 Ocak 2014'te seçim dönemi başladı. Seçim dönemi YSK'nın belirlediği esaslar ve usullerle yürür. Seçim dönemindeki yayınlarla ilgili izleme, denetleme ve değerlendirmelerden sonra yayın ihlallerine ilişkin raporlar YSK'ya gönderilmekte ve onlar tarafından sonuçlandırılarak karara bağlanmaktadır" diye konuştu.
YSK'nın seçim dönemine ilişkin kararlarını RTÜK'ün internet sitesinde yayınladıklarını aktaran Dursun, yayıncıların bu kararları her gün takip etmesinin yararlarına olacağını belirtti.
Dursun, yerel ve bölgesel düzeyde yayın yapan kuruluşların belirlendiğini, ülke genelinde yayın yapan kuruluşların herhangi bir ihlal durumunda ilgili raporların YSK tarafından sonuçlandırıldığını belirterek, il ve bölge düzeyinde yayın yapanların ihlallerinin ise bulundukları yerin il, ilçe seçim kurulu tarafından sonuçlandırılacağını, kablodan, uydudan, IP'den yayın yapan kuruluşların YSK'ya göre ülke genelinde yayın yapanlar arasında kabul edildiğini vurguladı.
"Siyasi reklamlar 28 Mart akşamına kadar yayınlanabilir"
Davut Dursun, seçim dönemlerinde en önemli hususun siyasi reklamlar olduğunu ifade ederek, "1 Ocak'tan, 28 Mart akşamına kadar siyasi aday ve parti reklamını yayınlama hakkı var" dedi.
Siyasi reklamların dilinin YSK tarafından Türkçe olarak belirlendiğini dile getiren Dursun, şunları kaydetti:
"(Bu siyasi partinin reklamını alacağım, diğerlerini almayacağım) gibi bir şey olamaz. Tarafsız olunmalı. Siyasi parti reklamı nedeniyle kanun koyucu artı bir reklam süresi vermiyor seçim döneminde. Siyasi reklam yayınları 6112 sayılı yasadaki ticari iletişim yayınına ilişkin ilkelere, YSK'nın 592 sayılı kararına uygun olmalı. Yayınlarda gerçeklik, tarafsızlık, doğruluk önemli, tek yönlü, taraflı yayın yapılmamalı. Partiler arasında fırsat eşitliğinin sağlanması gerekiyor. Kamuoyu araştırmalarının yayınlanmasıyla ilgili de araştırmayı kimin yaptığı, kimin yaptırdığı, örneklemi gibi bilgiler muhakkak belirtilmeli."
Gıda takviyesi reklamları
Dursun, "Türkiye'de son iki senedir belli bölge ve türdeki yayın kuruluşlarında gıda takviyesi ürünleri reklamının kontrolsüz ve deyim yerindeyse çığırından çıkan biçimde yapıldığını tespit ettiklerini" belirterek, bununla ilgili mücadele ettiklerini söyledi.
Belli yayın kuruluşlarının akşama kadar gıda takviyesi ürünleriyle ilgili bir tür ilaç gibi yayınlar yaptığına dikkati çeken Dursun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dünyanın hiçbir yerinde reçeteyle satılan ilacın reklamı yapılamaz. Eğer bir ürün reçetesiz satılabilen bir ilaçsa bunun reklamı mümkün. Eğer bir şey gıda takviyesi ise reklamı yapılabilir, ama onu ilaç gibi tanıtmak, 'şu hastalığı iyileştirir, cinsel performansı artırır, kalp hastalığını ortadan kaldırır' gibi şeyler belirtilerek gıda takviyesi ürünün reklamı kesinlikle mümkün değildir. Genel sıkıntımız şu, gıda takviyesi ürünlerine Tarım Bakanlığı izin veriyor, üretici firma 'bakanlıktan lisanslıyım' diye reklam ediyor. Bu olmaz. Dolayısıyla biz burada bu tür yayın yapanlara üç tür ceza uyguluyoruz. Bir, gizli reklamdan dolayı ihlal olduğunu düşünüyoruz. İki, vatandaşı aldatıcı reklam olmasında ceza veriyoruz. Üç, genel sağlığa zararlı diye müeyyide uyguluyoruz. Mahkemeler de bu müeyyideleri onaylıyor. Buna ilişkin hapis cezaları geliyor. Tüketici yasasında düzenleme yapıldı. Hükümler ağırlaştırıldı. Aldatıcı sağlık reklamları nedeniyle hapis cezası öngörüyor. Bu yasalaştığı taktirde… Gizli reklam, aldatıcı türden reklamdan vazgeçilsin istiyoruz." - İzmir