İzmir'de Mimar ve Mühendislerden 'Gezi Davası' Protestosu
Mimar ve mühendisler, Gezi Davası’nda verilen mahkumiyet kararlarını İzmir’de protesto etti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, "Eğer bundan 8-10 yıl önceki paylaşımlar karıştırılacaksa şu anda bu ülkeyi yönetenlerin Meclis kürsülerinde, iktidar partisinin balkonlarında Türkçe Olimpiyatları’nda yer almak için, Pensilvanya ile yan yana durmak için hangi tweetleri attığını, hangi sosyal medya paylaşımları yaptıklarını hepimiz biliyoruz” dedi.
Mimar ve mühendisler, Gezi Davası'nda verilen mahkumiyet kararlarını İzmir'de protesto etti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, "Eğer bundan 8-10 yıl önceki paylaşımlar karıştırılacaksa şu anda bu ülkeyi yönetenlerin Meclis kürsülerinde, iktidar partisinin balkonlarında Türkçe Olimpiyatları'nda yer almak için, Pensilvanya ile yan yana durmak için hangi tweetleri attığını, hangi sosyal medya paylaşımları yaptıklarını hepimiz biliyoruz" dedi.
Gezi Davası'ndaki mahkumiyet kararlarının ardından adalet nöbeti tutmaya başlayan TMMOB İzmir Şubesi, bugün de "Gezi'ye Emeğimize Mesleğimize Sahip Çıkıyoruz" adıyla bir basın açıklaması yaptı. Alsancak'ta bulunan Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasına, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, eski SHP Genel Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Gezi Davası tutuklularından Tayfun Kahraman'ın ailesi ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
"BU YAPILANLAR ÇARESİZLİĞİN DIŞA VURUMUDUR"
Grup adına basın açıklamasını, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz yaptı. Koramaz, şunları söyledi:
"Ülkemiz, ekonomiden siyasete kadar her alanda büyük sorunlarla boğuşuyor. Siyasi iktidar, bu sorunlara çözüm bulmak yerine bu ülkede sorunlarını dile getiren tüm kesimleri hukuku bir maşa gibi kullanarak emniyet güçleriyle, devlet baskısıyla susturmaya, sindirmeye çalışıyor. Son zamanlarda bunun iki örneğini yaşadık. Gezi Davası'nda verilen mahkümiyet kararı ve yine İstanbul'da CHP İl Başkanı'na bundan 8-10 yıl önce attığı tweetler nedeniyle verilen mahkümiyet cezası ile siyasi yasaklılık cezası, bu ülkede siyasi iktidarın halkın sorunlarına çözüm bulmayı değil bu ülke halkını susturmak istediğini göstermektedir. Aslında bu, çaresizliğinin dışa vurumudur. Eğer bundan 8-10 yıl önceki paylaşımlar karıştırılacaksa şu anda bu ülkeyi yönetenlerin Meclis kürsülerinde, iktidar partisinin balkonlarında Türkçe Olimpiyatları'nda yer almak için, Pensilvanya ile yan yana durmak için hangi tweetleri attığını, hangi sosyal medya paylaşımları yaptıklarını hepimiz biliyoruz."
"BU DAVA HUKUKİ DEĞİL SİYASİDİR"
Verilen cezaların hiçbir hukuki karşılığı bulunmadığını savunan Koramaz, "Gezi Davası'nın hemen ardından örgütlü bulunduğumuz tüm yerlerde başlattığımız adalet nöbetlerine katılımlar ve toplumun tüm kesimleri tarafından yapılan açıklamalar bu ülke halkının Gezi'yi ne kadar sahiplendiğinin en açık göstergesidir. Toplumun adalet duygusu, toplumda zedelenen hukuk inancı mutlaka onarılmak zorundadır. Bu dava, hukuki bir dava değildir, tamamen siyasi bir davadır. Hukuku kendi siyasi emelleriniz için kullanmaktan vazgeçin. Buradan yargıçlara da sesleniyorum. Sizler, kararlarınızı siyasi iktidarın dayatmalarına göre değil hukukun evrensel ilkelerine göre verin" dedi.
"YENİDEN KAVUŞACAĞIMIZA EMİNİZ"
Gezi Davası tutuklusu Tayfun Kahraman'ın abisi Arif Kahraman da bugün yaptığı açıklamada, "Kardeşim Tayfun ve diğer Gezi sanıkları, işlerini yaptıkları için tutuklular. Biz onlarla gurur duyuyoruz. Adaletin yerini bulacağına ve yeniden kavuşacağımıza eminiz" diye konuştu.