İzmir'de Fetö'nün Darbe Girişimine İlişkin Dava
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 sanığın yargılandığı davaya ilişkin duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanık eski üsteğmen Sertaç Yıldırım ile eski astsubay Ercan Kocakaya savunma yaptı.
İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında 270 sanığın yargılandığı davaya ilişkin duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanık eski üsteğmen Sertaç Yıldırım ile eski astsubay Ercan Kocakaya savunma yaptı.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu ve 270 kişinin yargılandığı davaya Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Sertaç Yıldırım, darbe girişimi akşamı eski Misafir Askeri Personel Kol Komutanı Hava Binbaşı Pilot Nihat Kafes'in kendisini aradığını, bir görev verileceğini söyleyerek üsse çağırdığını kaydetti.
Emir üzerine üsse geçtiğini ve görevin mahiyetini sorguladığını belirten Yıldırım, komutanlıkta televizyonu açtıklarında gördükleri haberler üzerine yapılan tek yorumun "olası terör saldırısı" olduğunu, o akşam kendilerine 2 emir iletildiğini, ilkinin üssün güvenliği için Ege Ordu Komutanlığına giderek güvenlik personelini almak, diğerinin de 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü'ne gitmek olduğunu belirtti.
Ege Ordu Komutanlığına gittiklerinde güvenlik personeli olmadığı için boş döndüklerini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Pistteki Muharebe Arama Kurtarma (MAK) personelinin kendi aralarındaki konuşmada 'üst düzey terörist almaya gidiyoruz' denildiğini duydum. Hasan Hüseyin Demiraslan'ın darbeyi önlemeye çalıştığına dair söylemler vardı. Bu kalkışmanın içinde olmadığımızı düşündüm. 16 Temmuz sabahı eski 125. Filo Komutanı tutuklu sanık Beşir Kanat görev verileceğini söyleyerek motorları çalıştırmamızı istedi. 2 sivil şahıs geldi. Helikoptere bindirildi. Kendilerine kim olduklarını sorduk. Yanıt vermediler. Göz kontağı kurmaya çalışıyoruz. Kafalarını bizim olduğumuz yöne çevirmediler bile. Ramazan Elmas'ın emriyle Akıncı'ya gideceğimiz söylendi. Darbeciler tarafından kullanıldığını biliyorum Akıncı'nın. Gitmeme kararı aldık, 'yeterli yakıt yok' dedik. Beşir Kanat yakıt göndereceğini söyledi."
Beklediklerini ve 25 dakika boyunca emri yerine getirmediklerini söyleyen Yıldırım, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Ramazan Elmas'tan doğrudan emir almadım. Beşir Kanat'tan aldım. 2 emir aldım. Ege Ordu Komutanlığına ve Akıncı Üssü'ne gitme. Yakıtın yetersiz olduğunu söyledik. 15-16 Temmuz'da Ramazan Elmas'ın ne sesini duyduk, ne yüzünü gördük. Elmas'a Beşir Kanat'ın karşı çıkması gerekirdi. Biz Kanat'a karşı çıktık. Hain darbe girişimiyle hiçbir alakam yoktur. Çok sevdiğim mesleğimden ihraç edildim." dedi.
Tutuklu sanık uçuş teknisyeni eski astsubay Ercan Kocakaya ise darbe girişimi akşamı üsse çağrıldığını, kendilerine 2 helikopter hazırlamaları yönünde emir verildiğini belirterek pilot Müjdat Sarısoy, Sertaç Yıldırım ile verilen emir doğrultusunda güvenlik personeli almak için Ege Ordu Komutanlığına gittiklerini kaydetti.
Kocakaya Ege Ordu Komutanlığında güvenlik ekibinin olmaması üzerine geri döndüklerini belirterek o akşam MAKçıların arasında "terörist başını almaya gidiyoruz" şeklinde konuşmalar duyduğunu ifade etti.
Komutanları Beşir Kanat'ın televizyondaki haberler üzerine "Emir-komuta zincirindeyiz" dediğini söyleyen Kocakaya, 16 Temmuz sabahı kendilerine Akıncı Üssü'ne gitme emri verildiğini belirtti.
Kocakaya, "Sarısoy, helikopteri çalıştırdı. Sivil 2 kişi bindi helikoptere. Siviller gayet rahat görünüyordu. Akıncı'ya götürme emri verildi. Televizyon ve sosyal medyadaki haberlerde Akıncı'nın durumunu biliyoruz. Gitmeme kararı aldık." dedi.
Kocakaya hakkındaki suçlamaları reddederek, "Gece boyunca emir aldığım söylenen Ramazan Elmas'ı tanımam. Hain kalkışmaya karşı gelen ender kişilerden biri olmama rağmen tutuklandım." dedi.