İzmir'de 6 Yaşındaki Çocuğun Rastgele Açılan Ateş Sonucu Ölmesi

İzmir'de 6 yaşındaki Umut Ceylan'ın parkta oynadığı sırada rastgele ateş açılması sonucu ölmesine ilişkin hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına devam edildi.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülen davanın duruşmasında, tutuksuz sanık C.K. ile avukatı Seyit Ahmet Akyüz, Umut Ceylan'ın ailesinin avukatı Özge Eşsizhan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, Bilgi Teknolojileri Kurumundan gelen C.K'nın cep telefonu görüşme içeriği, mesajlaşma detayları ile sinyal noktaları ve baz istasyonu bilgilerinin yer aldığı CD'nin bilirkişi incelemesinin bitirildiğini belirtti.

Avukat Eşsizhan, baz istasyonunun kapsama alanının geniş olduğunu, olay saatinde sanığın nerede olduğunun net olarak tespit edilmediğini ifade ederek, bu nedenle sanığın olayı gerçekleştirmediği yönündeki savunmayı kabul etmediklerini söyledi.

C.K'nın avukatı Akyüz, bilirkişinin sanığın bulunduğu yerden olay yerine 29 dakikada gidebileceğini belirtmesine rağmen, bu hesaplamanın trafik yoğunluğunun olmadığı bir zamana göre hesaplandığını iddia ederek, kendilerine göre ulaşma süresinin 40 dakika olduğunu savundu.

Mahkeme heyeti, olay günü Ceylan'ın hastaneye götürülmesi için 112 Acil Servisin ne zaman arandığına ilişkin İzmir Sağlık Müdürlüğüne yazı yazılmasına ve dosyadaki eksiklerinin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Olayın geçmişi

Karabağlar ilçesinde, 27 Ağustos 2012'de rastgele açılan ateş sonucu beline kurşun isabet etmesiyle ağır yaralanan 6 yaşındaki Umut Ceylan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Yapılan balistik incelemede, çocuğun ölümüne neden olan kurşunun, olayın ardından başka bir suç kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan ve "uyuşturucu kullanma, yaralama, hırsızlık" gibi suçlardan kaydı bulunan C.K'nın üzerinde ele geçirilen silahtan çıktığı belirlenmişti.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 11 Haziran 2014'teki duruşmada sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmiş, suç, TCK 21/2 maddesinde belirtilen "olası kast"a girdiği için cezanın müebbet hapse çevrilmesine oy çokluğuyla karar verilmişti.

Yerel mahkemenin kararı, sanık tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 2016'nın Aralık ayında bozulmuş ve sanık C.K. tahliye edilmişti.

Sanık, Yargıtay'ın yerel mahkeme kararını bozmasının ardından 6 Şubat'ta tekrar yargılanmaya başlamıştı.