İzmir'de 270 Sanıklı Fetö Davasına Devam Ediliyor (3)
"ORDU KOMUTANININ MİGRENİ VARDI, BENİ YANLIŞ ANLADI"İzmir'de, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 152'si tutuklu 270 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına öğleden sonra devam edildi.
"ORDU KOMUTANININ MİGRENİ VARDI, BENİ YANLIŞ ANLADI"
İzmir'de, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 152'si tutuklu 270 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına öğleden sonra devam edildi. Duruşmada ilk savunmayı, darbe teşebbüsü sırasında Ege Ordusu Kurmay Başkanı olan ve ordudan ihraç edilen Tümgeneral Memduh Hakbilen yaptı.
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde bugüne kadar yaptığı görevleri anlatan Tümgeneral Memduh Hakbilen, hiçbir illegal yapı içerisinde bulunmadığını ileri sürdü. Tümgeneral Hakbilen, "Asla ve asla illegal yapı içerisinde bulunmadım, onurum ve şerefim için, ülkem adına çalıştım. Vicdanen çok rahatım" dedi.
Tümgeneral Hakbilen, ByLock kullanıcısı olmadığını, ayrıca Bank Asya'da hesabının da bulunmadığını, suçlamaları reddettiğini söyledi. Tümgeneral Hakbilen, gizli tanıkların ifadelerinde yer alan Adil Öksüz başkanlığındaki darbe toplantılarına da katılmadığını belirterek, "Birileri beni sıkıyönetim komutanı olarak yazmış. Ama benim o toplantılarda bulunduğuma dair hiçbir ifade yoktur. Bu da benim o yapı içerisinde bulunmadığımın kanıtıdır" dedi.
"DARBE SIRASINDA TATİLDEYDİM"
Darbe teşebbüsü öncesinde 12 Temmuz günü Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in onayıyla izne çıktığını ifade eden Tümgeneral Memduh Hakbilen, ailesiyle ve kendi araçlarıyla Fethiye'ye gittiğini söyledi. Tümgeneral Hakbilen, "Jandarma Komutanlığı misafirhanesinde kaldım. 13 Temmuz günü Fethiye Ölüdeniz'de tekne turuna çıktık. 14 Temmuz'da Saklı Kanyon'da denize girdik. Akşam saatlerinde Aksas Deniz Üs Komutanlığı'na geldik. 15 Temmuz günü de burada denize girdik. Cep telefonu kayıtlarına bakıldığı zaman bu söylediklerimin doğru olacağı görülecektir. Tanığın söylediği gibi bu bir gizli görev değil, tatildir" dedi.
Darbe teşebbüsünü de kızından öğrendiğini ileri süren Tümgeneral Memduh Hakbilen, "Akşam saatlerinde kızım, eşimle yemek yediğimiz sırada yanımıza geldi. 'Boğaz Köprüsü'nde tanklar görülüyor, darbe diye geçiyor' dedi. Ben de hemen televizyonun yanına gittim. Bu sırada ordu komutanımız aradı ve bana 'Sıkıyönetimle ilgili bilgi geldi, içindeki listede sıkıyönetim komutanı olarak görünüyorsun' dedi. Ben de illegal bir yapı içerisinde bulunmadığımı söyledim ve istediği takdirde, gelebileceğimi söyledim. Ordu komutanımız da gelmemi söyledi. Ben de eşim ve kızımı orada bırakıp yola çıktım" dedi.
"ORDU KOMUTANININ EMİRLERİNE YERİNE GETİRDİM"
Kendi aracıyla saat 03.00 sıralarında İzmir'e geldiğini, lojmanda üniformalarını giydikten sonra karargaha geçip ordu komutanının makamına gittiğini de söyleyen Tümgeneral Memduh Hakbilen, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Ordu Komutanımızın önünde söz konusu mesaj duruyordu. Bana yine sıkıyönetim komutanı olarak göründüğümü söyledi. Ben de bunlardan bilgimin bulunmadığını ve emrinde olduğumu söyledim. Ben hala o mesajı görmüş değilim. Bunun üzerine komutanımız, Kara Havacılık Komutanlığı'na ulaşamadıklarını, orada hareketlilik olduğunu söyleyip harekat merkezine gitmemi istedi. Ben de harekat merkezine gittim ve İzmir ile bağlı illerdeki tedbirleri almaya başladık. Brifing salonunda toplandık. Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki olaylar için ne yapmamız gerektiğini tartıştık. Bu sırada ordu komutanımız da geldi ve emirlerini aldık."
Kendisinin ordu kurmay başkanı olduğunu ancak bağlı binliklere emir verme yetkisinin bulunmadığını da ileri süren Tümgeneral Memduh Hakbilen, "Biz sadece gerekli çalışmaları yaparız ve var olan konuyla ilgili ordu komutanımıza bilgi veririz. Yapılacak işlemlerin emirlerini o verir" dedi.
TUTUKLANMA ANINI ANLATTI
Tümgeneral Memduh Hakbilen, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in kendisi hakkında verdiği tutuklama kararını ise şu şekilde anlattı:
"Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan mesaj geldi. Mesajda daha önceki son emirlere uyulması, uyulmadığı takdirde de yasal işlem yapılacağı bilgisi vardı. Ben de bu mesajın doğru olup olmadığını Kuvvet Komutanlığını arayıp teyit ettim. Daha sonra bu bilgiyi vermek için ordu komutanının odasına gittim. Burada ordu komutanımızın başı iki elinin arasındaydı ve sıkıntılı görünüyordu. Zaten komutanımızın da önceden bildiğim gibi migreni vardı. Hatta ona bir ilaç tavsiye ettim o da iyi gelmişti. Ben bu sırada gelen mesajı ona anlatım. Sanırım o an migreninin de etkisiyle konuyu yanlış anladı ve bana 'Sen ne demek istiyorsun, seni görevden aldım, çabuk çık odadan' dedi ardından da emir subayı ve korumalarına tutuklayın emri verdi. O anlar, hayatımın en acı ve en karanlık anıydı. Ben onurum ve şerefim için yaşadım. Hayatım karardı. Kolay değil, vatan hainliğiyle suçlanıyorsunuz. Ben bu sırada kendimi kaybettim. Beni görevden alamazsınız dediğini hatırlıyorum. Emir subayım tarafından odama götürüldüğümü hatırlıyorum. Onun haricindeki şeyleri hatırlamıyorum."
Tümgeneral Memduh Hakbilen, savunmasının devamında ise, "Ben komutanın verdiği emirleri yerine getirdim. Komutanım, bu mesajı söylediğim sırada beni yanlış anladı. Ben sadece komutanlıktan gelen emir mesajını ona götürdüm. Komutanımızın migrenini düşünemedim. Belki biraz sabırlı olsaydım, bunlar yaşanmayacaktı" dedi.
TANIK İFADELERİNDE ÇELİŞKİLER OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Tümgeneral Memduh Hakbilen, savunmasında daha sonra bu anlara ilişkini verilen 7 ifadeden bölümler okuyup, aralarındaki tutarsızlıklar bulunduğunu belirtti, bunların kurgulanmış bir senaryo olduğunu öne sürdü. Tümgeneral Hakbilen ayrıca Denizli ve Bergama'daki tankların İzmir'e gönderilmesine ilişkin doğrudan verdiği bir emrinin olmadığını, tankların paletlerinden dolayı asfaltta 20 kilometreden fazla gidemeyeceğini, ancak çekicilerle götürülmesi gerektiğini, onların da Denizli ve Bergama'da bulunmayıp Bornova'da olduklarını savundu. Tümgeneral Hakbilen, EMASYA protokolünün uygulaması için de bir talimatın olmadığına yine ifadesinde yer verdi.
NECDET ÖZEL'LE GÖRÜŞMÜŞ
Darbe gecesi karargaha geldikten sonra daha önceden tanıdığı Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral Necdet Özel'in kendisini telefonla aradığını da söyleyen Tümgeneral Memduh Hakbilen, "İddianamede yer aldığı gibi Necdet Özel'in emir subayı Mustafa Selek'le telefonda görüştüğümü hatırlamıyorum. Necdet Özel'le görüştüm. Necdet Özel, beni aradı ve hükümete destek olunması yönünde telkinleri oldu. Daha önce görev yaptığım yerlerde Mustafa Selek'le birlikte çalıştım. Beni iyi tanır, illegal yapılarla bağlantımın olmadığını da iyi bilir. Mustafa Selek, FETÖ üyesidir ve ByLock kullandığı için tutuklu. Hakkımda olumsuz ifadeler kullanmıştır. Eğer ben FETÖ üyesi olsaydım hakkımda mutlaka olumlu ifade verirdi. Bu da benim üye olmadığımın kanıtıdır" dedi.
Tümgeneral Memduh Hakbilen savunmasının sonunda, Marmaris'te tatilde olduğu sırada, Ege Ordu Komutanı Orgenaral Abdullah Recep'in emriyle görevinin başına geldiğini öne sürüp, "Komutanımızın beni bir kumpasın içine sokmak istediğini düşünmek istemiyorum" dedi.