Izmir CHP'li Sındır: Mera Alanları Halka Açılıyor
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Kanun Tasarısı'yla mera alanlarının ranta açılacağını söyledi.
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Kanun Tasarısı'yla mera alanlarının ranta açılacağını söyledi.
İzmir'in Küçük Menderes Havzasında hayvancılık yapan vatandaşlarla bir araya gelen ve meraları gezen Sındır, 'Getirilmek istenen düzenleme ile kamu yararı diyerek köylünün, çiftçinin hayvanları için mutlak ihtiyaç duyduğu meralar sanayi tesislerine açılacak. Türkiye'nin hayvansal üretimi ortadan kalkacak ve et ihtiyacını tümüyle dışardan karşılayan bir ülke haline gelecek" dedi.
'MERALARIMIZ YARI YARIYA AZALDI"
Eskioba köyünde meraları gezen, hayvanlarını otlatan üreticiler ile sohbet eden Sındır, AK Parti iktidarının tarım politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Sındır, '1 Kasım'da Milletvekilliğinden bugüne Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu sadece bir kere toplandı. ve o toplantı da tanışma toplantısı oldu. Memlekette sanki tarımla ilgili hiçbir kanun düzenlemesi, yasa teklifi, kanun tasarısı yok gibi hiçbir madde komisyona gelmedi. Memleketin bütün zeytinliklerinin, bütün mera alanlarının yok olmasına neden olacak düzenlemeler yapılıyor ve bunlar tarım komisyonuna gelmiyor. 70'li yıllarda 24 milyon hektara varan mera varlığımız şuanda 10 buçuk milyon hektar. Yani 3'te birine düşmüş mera varlığımızı bu tasarıyla yok etmek istiyorlar" dedi.
'ZEYTİNLİKLER, MERALAR BİR MEMLEKET MESELESİ"
Kanun tasarısıyla mera alanlarının ranta açılacağını ifade eden Sındır, 'Bu tasarı hayvancılığımızı bitirme düzenlemesidir. Ülkemizi anguslara, büyük şirketlere mahkum etme projesidir. Mera alanlarının yok olması küçük çiftçinin hayvanları için ihtiyaç duyduğu yemi bulamaması ve küçük çiftçinin yok olması demektir. Hayvansal üretimimizin ortadan kalkması, dışa bağımlılığımızın artması demektir. İnsanimizin köyünde yurdunda barınamayıp şehirlere göç etmesi demektir. Devletin görevi meraları yok etmek değil bu alanları ıslah etmektir. Ne zeytincilik ne mera kanunu sadece bir siyasi parti meselesi değildir. Bu ülkenin bütün yurttaşlarının meselesi yani bir memleket meselesidir. Bir ülkede et, süt, yumurta sorunu varsa o ülkede ot, yem sorunu var demektir. Kamu yararı diyerek köylünün, çiftçinin hayvanları için mutlak ihtiyaç duyduğu ortak malları meraları sanayi tesislerine teslim edemezsiniz. Geldiğimiz durum Türkiye'de geçmiş yıllarda 100 kişiye 55 büyükbaş hayvan düşerken bugün sadece 18 hayvan düşüyor. Bu maddeyi tasarıdan derhal çıkarın" dedi.
'ET VE SÜT KURUMU NE YAPIYOR?"
Et Ve Süt Kurumu'nu eleştirerek sözlerine son veren Sındır şöyle konuştu:
'Et ve Süt Kurumunun asli görevi Türkiye'de et ve süt piyasasını düzenlemektir. Üreticinin, çiftçinin tüccar baskısı altında ezilmesini önlemektir. Peki bu kurum ne yapıyor' İthal hayvan getiriyor, karkas et getiriyor ve bunları zorunlu hale getirerek devletin kurumlarına veriyor. Et ve Süt Kurumu, bugünkü politikasıyla üreticinin et ve süt üretimini baltalıyor. 3.4 milyar dolarlık büyükbaş hayvan ithal etmişiz. Yaklaşık 12 Milyar Lira. Aynı zamanda 230 milyon liralık küçükbaş, bir milyar liralıkta karkas et ithalatımız olmuş. Bu ülkede hayvan otlatacak, hayvan yetiştirecek alan yokmuş gibi, bu ülkede hayvan yetiştirecek çiftçi yokmuş gibi, hayvan ithal ediyoruz. Böyle piyasa düzenlenmez. Halkımızın sağlıklı, ucuz kırmızı et ihtiyacı böyle karşılanmaz."