İzmir Büyükşehir Belediyesindeki Yolsuzluk İddiası Davası
İzmir Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin 129 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına ilişkin 129 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve tutuksuz sanıklardan bazıları ile avukatları hazır bulundu. Duruşmayı CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Özcan Purçu da izledi.
Mahkeme Başkanı Tamer Bulam'ın taleplerini sorması üzerine sanıklar, beraatlerini istedi.
Kocaoğlu'nun avukatı Ercan Demir, ilk duruşmada o dönemki heyete verdikleri 55 sayfalık dilekçede belirttikleri gibi, delillerin toplanması sürecinin hukuka aykırı gerçekleştirildiğini savundu.
Demir, şunları kaydetti:
"Bu davanın soruşturması 2010 yılında başladı. O dönemki özel yetkili savcı, olayı soruşturan kolluğa iki ayda bir 'Cebir ve şiddet buldunuz mu?' diye emniyete yazı yazmış. Emniyet, bir yıl sonra kendine göre cebir ve şiddet bulmuş. Dolayısıyla bu soruşturmanın hem bu anlamda hem sonraki delillerin hukuka uygun toplanmaması nedeniyle, o dönemde adını yasal olarak koyamasak bile, bir koordinasyon ve maksatla oluşturulduğunu söylemiştik. Geldiğimiz bu aşamada 15 Temmuz sonrası bu yapının bambaşka bir örgütlenme içinde olduğu ortaya çıktı.
Bu yapının kamu görevlilerinin esasen görev tanımlarında yer alan kanun, hukuk kaynaklı davranmadıkları, imamları ve abileri kimse ona göre davrandıkları olgu olarak ortaya çıkmıştır. Olgu diyoruz çünkü kişiler yargı süreci sonrası net olarak ortaya çıkacaktır."
Soruşturmayı yürüten savcılar ve ardından davaya bakan hakimlerin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi oldukları iddiasıyla tutuklandıklarını ve meslekten ihraç edildiklerini hatırlatan Demir, "Bunların, bir yapının talimatları doğrultusunda hareket ettikleri ortaya çıktığına göre, bu dosyanın hukuk dışında bir karanlık merkezin talimatıyla oluşturulduğu ortaya çıkmıştır. Bu şekilde oluşturulan bir dosya hukuken batıldır, delillerin değerlendirilmesi dahi hukuken doğru değildir. Dosyanın mahkeme tarafından reddedilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve tüm sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
Avukat Zeynep Sedef Özdoğan da delillerin hukuka aykırı elde edildiğini, soruşturmayı yürüten polislerin, savcıların, hakimlerin terör örgütü üyeliği suçlamasıyla meslekten ihraç edilip tutuklandığını belirterek, "Dolayısıyla bu andan itibaren sanıklara, 'sanık' diyemezsiniz. Aksi halde sizler de bu hukuka aykırılığın ucunda bulunmuş olacaksınız." dedi.
Diğer sanık avukatlarının da beraat kararı verilip dosyanın kapatılmasını istemesi üzerine Mahkeme Başkanı Bulam, "Arkadaşlar, ben dosyayı baştan sona okudum. Bir sonuca vardım ama heyet değişti, yeni arkadaşlar katıldı heyetimize." karşılığını verdi.
Savcı Zafer Sercan Yetişer, özel yetkili mahkemelerin kapatılması üzerine mahkemelerine yüzlerce sanıkla ilgili dosya geldiğini, bu kapsamlı dosyaların kısa sürede tamamlanmasının imkansız göründüğünü ifade ederek, "Bu nedenle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığından, tıpkı askeri casusluk davasında olduğu gibi, salt bu davalara bakması için ayrı bir cumhuriyet savcısının görevlendirilmesi talebimiz, FETÖ darbe girişimi nedeniyle yapılan yeni görevlendirmeler nedeniyle reddedildi. Dolayısıyla bu ve benzeri kapsamlı dosyalara dair kısa sürede mütalaa hazırlanması mümkün olmadığından, mütalaa için uzun bir süre verilmesini mahkemeden talep ediyoruz." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcıya verilmesini kararlaştırarak, duruşmayı 27 Şubat'a erteledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, davanın başından beri suçsuz olduklarını söylediklerini, 27 Şubat'taki duruşmanın beraatle sonuçlanıp, adliyeden mutlu şekilde ayrılmayı beklediklerini söyledi.