İzmir Bakan Bozkır Meclis'teki Kavgayı Değerlendirdi
Bakan Bozkır Meclis'teki kavgayı değerlendirdi 'Maalesef gergin bir ortam oldu" AVRUPA Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AB Bakanlığı İzmir Temsilciliği'nin açılışını yaptığı kentte TBMM'de yaralamalı kavgalara neden olan İç Güvenlik Yasası'nı savundu.
Bakan Bozkır Meclis'teki kavgayı değerlendirdi
'Maalesef gergin bir ortam oldu"
AVRUPA Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AB Bakanlığı İzmir Temsilciliği'nin açılışını yaptığı kentte TBMM'de yaralamalı kavgalara neden olan İç Güvenlik Yasası'nı savundu.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İzmir Valisi Mustafa Toprak'ı ziyaretinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Bozkır, 'İzmir Türkiye'nin her bakımdan çok önemli bir şehri. İnsanı çok renkli karaktere sahip, ülkesine seven insanlar. Türkiye'nin AB'ye yönelik atacağı adımlarda önemli yeri olan bir il" diyerek, sözlerine başladı. Bakan Bozkır, bir basın mensubunun TBMM'de İç Güvenlik Yasası nedeniyle yaralamalı kavgalar yaşanmasını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine yasayı şu sözlerle savundu,
'Maalesef gergin bir ortam oldu ama İç Güvenlik Yasası ile ilgili müzakerelere henüz başlanamadı. Bunu yasaya bağlamak doğru değil. Yasa uzun süredir Türkiye'nin gündeminde. Bakanlar Kurulu'nda da geçtiğimiz yılın sonlarında görüşüldü. Her maddesi, her kelimesi üzerinde uzun uzun tartışıldı. AB Bakanlığı olarak da yasayla ilgili AB müktesebatını hem AB üyesi ülkelerin uygulamalarını, Batı ülke uygulamalarını titizlikle inceledik. Bu yasanın bu ülke uygulamaların ve müktesebata aykırı hiç bir tarafı olmayacak şekilde hazırlandı. AB Bakanlığı olarak bu yasayla ilgili hiçbir uhde yok."
MOLOTOF CEZALARI ARTIRILIYOR
AB Bakanı Bozkır, yasanın dört önemli noktası olduğunu öne sürerek, molotof kokteyline şu sözlerle dikkat çekti:
'Biri jandarma teşkilatının uzun zamandır beklediği derecede sivil yönetime bağlanması. Bu Türkiye'nin belki de sivil asker dengelerinde atılmış en önemli adımlardan birisi olacak. İkinci husus, molotof kokteyliyle ilgili. Molotof kokteyli dünyanın hemen her yerinde silah olarak görülüyor. İnsanlara zarar verecek şekilde kullanılması, barışçı gösteri yapmak isteyen, fikirlerini gösteriyle açıklamak insanlarımızı taciz ederek gösteri niteliğini değiştirme amacına yönelik bazı kişilerin bu imkandan yararlanmamasını sağlayacağız. Öyle anlar var ki son beş yılda 2 binin üzerinde araç yakıldı molotof kokteyliyle. 2 binin üzerinde insan hasar gördü molotof kokteyliyle. Polisler, insanlarımız molotof kokteyli bağlantılı olaylarda hayatlarını kaybettiler, yüzlerce kişi yaralandı. Bunun kabulü mümkün değil. Elinde molotof kokteyli olan birisi kar maskesiyle takmış birisi bir otobüse girmeye çalışıyorsa, elindekini atmaya çalışıyorsa bunun önlenmesi lazım. Buna müdahale edilecek. Cezaları da artırılıyor."
'ARAÇTA UYUŞTURU İHBARI VAR ARAMA YAPAMIYORSUNUZ"
AB Bakanı Bozkır, yasanın araç arama ile ilgili maddesini da şu sözlerle savundu:
'Arama bakımından da özellikle uyuşturucuyla mücadelede okullarımızın etrafından gençlerimizi zehirleyen, uyuşturucu satan bu işin simsarlarını var. İhbar olmasına rağmen, bu kişinin gençlerimize bunu sattığını bilinmesine rağmen bu kişinin üstü aranamıyor. Onun için arama emri gelinceye kadar kişi ortadan kaldırılıyor. Bütün medeni ülkelerde mevcut sistemde mülki amirin yetkili kılacağı kişiler yani emniyet görevlileri bu arama emrini verebilecek. Herkes bu hakka sahip değil. Üzeri aranan kişiyle ilgili tahkikat yapılacak ve 24 saat içerisinde de hakim kararıyla bu tamamlanacak. Keza bir bomba yüklü araç iddiası var ve araç bir yere patlatılmak üzere gidiyor, arama kararı olmadığı için bu aracı arayamıyorsunuz. Aynı araç bir alışveriş merkezine girdiğinde polis olmayan güvelik görevlileri aynı araca bagajı açıp bakabiliyor. Bunun mutlaka önlenmesi lazım. Ani müdahale gerektiren durumlarda bu arama yapılacak. Araç sahibine bu aramanın neden yapıldığına ilişkin bir yazılı belge verilecek. Eğer itiraz varsa bu hakim önüne 24 saat içerisinde çıkacak."
'GÖZALTINDA AVRUPA'DAKİ SÜRELER DİKKATE ALINDI"
AB Bakanı Bozkır, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Gözaltı bakımında da aynı uygulama geliyor. Aşağı yukarı bütün Avrupa ülkelerinde 24 ile 72 saat arası gözaltına alma hakkı vardı. Türkiye'de 24 saat gözaltına alınma imkanı veriliyor. Burada da suç üstü olması lazım. Cinsel saldırı olması lazım. Küçüklere yönelik tecavüz şüphesi olması lazım. ya da devletin insanların, toplumun güvenliğini tehdit edecek bir durum olması lazım. Bu İspanya'da 72 saattir. İngitere'de, Almanya'da 24 ila 48 saattir. Burada da 24 saat akabinde hakimin kararına verilecek şekilde bu gözaltı alınma tanzim ediliyor. Bu uygulamanın Türkiye'nin içerisinde bulunduğu şartlarda, dünyanın, Avrupa'nın içerisinde bu bulunduğu şartlarda gerekli olduğunu Hükümet olarak düşünüyoruz. Bunda amaç da tamamen insanların can ve mal güvenliği. Devletin ve ülkenin istikrarı. Bu amaçla yapılıyor. Sanıyorum bugünden itibaren de mecliste görüleşecek. Avrupa'daki en makul uygulamaların süresi alınmaktadır."
'GEREKLİ BİLGİLENDİRME YAPILDIĞINDA SIKINTI ORTADAN KALKAR"
Bakan Bozkır, basın mensuplarının 'Valilere, polise aşırı yetki itirazları var. Muhalefetin bu tepkileri hükümet dikkate alacak mı" yönündeki sorusunu şöyle yanıtladı:
'Devletin ve insanların bir yere güvenmesi lazım. Aksi taktirde anarşiden bahsedersiniz. Devletin valileri devlet adına görev yaparlar. Cumhurbaşkanı, vali arabasında Türk bayrağını taşıma hakkına sahip kişilerdir ve bir anlamda devletin temsilcisidir. Devletin itibarını sağlayan kişilerdir. Valiye bu görevi vermenin hiçbir sakıncası yoktur. Başka kime vereceğiniz sorusunu sorduğunuz zaman zaten cevabı da alınıyor. Mecliste ki görüşmelerde bu tartışılacaktır. Bütün bilgilendirmenin yapılması lazım. Herkesin içine sinmesi lazım. Gerekli bilgilendirme yapıldığında bu sıkıntılar da ortada kalkacaktır."
'MECLİS KAVGA YERİ DEĞİL"
AB Bakanı Bozkır, bir gazetecinin 'Meclisteki görüntüler sizi rahatsız etti mi?" yönündeki sorusunu 'Meclis kavga yeri değil. Böyle tartışa ortamının milletvekillerini birbirine şiddet kullanımına dönüşmemesini ben şahsen tercih ederim. Ama olmuştur. İnşallah bundan sonra tekrar edilmez" diyerek, yanıtladı.
'HAYATİ BEY'İN KENDİ TAKTİRİDİR"
Bakan Bozkır, Özgecan Aslan'ın katledilmesinin ardından 'Bunu benim kızıma yapsalar silahı elime alır cezasını kendim verirdim" yönündeki açıklamasının eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın devleti temsil edenlerin daha sorumlu açıklamalar yapması sözlerini nasıl değerlendirdiğini soran basın mensuplarına 'Hayati Bey'in kendi taktiridir. Ona cevap vermeyi de uygun görmüyorum" dedi.
'AB PROJELERİ HAZIRLAYIN"
AB Bakanı Bozkır, İzmir'in Konak İlçesi Pasaport bölgesinde AB Bakanlığı İzmir Temsilciliği'nin açılışını yaptı. Bakan Bozkır, açılış konuşmasında, AB fonlarından yararlanılması için projeler hazırlanmasını isteyerek, şunları söyledi:
'İzmir'e bulunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye'nin en güzel kentlerinden biri. Türkiye'nin ulaşmayı hedeflediği çok önemli noktalara İzmir'deki çalışmalarımızla birlikte ulaşacağız. Bu açılıştan büyük onur duyuyorum. AB üyeliği sadece bir örgüte üyelik değil insanların günlük yaşamından, güvenliğe tüm fasılları kapsıyor. Demokrasinin gelişmesine katkılar sağlayan bir gelişme. Her insanı doğruda etkileyen bu süreç. AB ile son imzaladığımız çerçeve anlaşmasıyla 4.7 milyar Euro kaynağa ilaveten 2020 yılına kadar kullanılacak 4.5 milyar Euro'luk kaynağa da sahip olduk. Projeler yapılması lazım, kaynağın doğru seçilmesi lazım. Bugüne kadar bin 500 proje yazıldı İzmir'e 59 milyon Euro katkı sağlandı. Kadınımızın gençlerimizin belki tarihi açıdan sahip olduğumuz kültürel zenginlikler açısından önemli."
'RADİKALİZME KARŞI BİRARAYA GELİNMELİ"
AB Bakanı Volkan Bozkır, 500 bin kişinin yararlanacağı 880 milyon Euro'luk kaynak olduğuna dikkat çekerek, 'Ulusal ajans bünyesinde 600 milyon Euro kaynaktan 400 bin insanımızı yararlandırdık 300 bin insanımız Avrupa'da eğitim gördü. Oto tamir atölyesinde bir çırak mesleki eğitimle Avrupa'ya gitti. 880 milyon Euro'luk yeni bir kaynak var ve 500 bin insanımızı bundan yararlandıracağız. İçinde bulunduğumuz dünyada radikalizm terör arttığı insanların öldürüldüğü bir dünyada en önemlisi insanların renklerin biraraya gelmesi. Bu, dünyamızı bekleyen sorunlarla mücadelede elimizde bulunan en önemli silah. Bu temsilciliği bir ayna ünite olarak kullanarak etrafındaki illerin de bu imkanlardan yararlanması için gayret sarf edeceğiz" dedi.