İzmir Avrupa'dan Kocaoğlu'na Şeref Plaketi
Avrupa Konseyi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na Avrupa Şeref Plaketi verdi.
Avrupa Konseyi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na Avrupa Şeref Plaketi verdi. Kocaoğlu, Türkiye'nin 55 yıldır gerçekleşmeyen Avrupa Birliği üyeliğine vurgu yaparak, 'İnsanlar Mars'a ulaştı, kuyruklu yıldıza modül indirildi. Türkiye'nin AB ile ilişkisi, hala aynı yerde noktada duruyor dedi.
Adnan Saygun Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Avrupa Parlamenterler Meclisi Onursal Üyesi Erich Frıtz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP'li milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, kent bürokrasisinin önde gelen isimleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, AB çalışmalarını yürüten kurumlar katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kutlama mesajı gönderdi. Türkiye'nin 1949 yılından bu yana üye olduğu Avrupa Konseyi, üyesi olan yerel ve bölgesel idareleri ödüllendirmek amacıyla 1955 yılından bu yana Avrupa Ödülü programını uyguluyor. Buna göre, yabancı belediyelerle kardeş kent ilişkileri kuran ve Avrupalı ortaklarıyla ilişkilerini geliştirmek amacıyla çok geniş yelpazeyi kapsayan faaliyetlerde bulunan belediyelere Avrupa Konseyi tarafından dört farklı kategoride ödül veriliyor. Türkiye'de Avrupa Ödülü'nü İstanbul (1959), Bursa (1991), Ankara (2009) Avrupa Şeref Plaketi'ni Ankara (2003) ve Kocaeli (2013) aldı.
ÖZGÜRLÜKLERİN ŞEHRİ SÖZÜ ALKIŞ ALDI
Avrupa Parlamenterler Meclisi Onursal Üyesi Erich Frıtz, büyük alkış aldığı konuşmasında şunları söyledi
'Burada olduğum için çok sevinçliyim Avrupa Komisyonu'nun görevlendirilmesiyle buraya geldim. İzmir'i çok beğendim. Gerçekten çok özel bir şehir. İzmir'in tarihi yerlerini gezdim. Kentin tarihini öğrenirken bu kentin çok çeşitli tarihi katmanlardan oluştuğunu ve çok kültürün etkisinde kaldığını gördüm. Bu kentin kaderinin barış ve hoşgörü kenti olduğunu gördüm. Bugün buraya Avrupa Komisyonu'nun bir ödülünü vermeye geldim. Amacımız öncelikli üye ülkeler içinde demokratik gelişmeyi sağlamaktır. Bütün insanların hukukun üstünlüğü olan bir devlet içinde kendilerini güven içinde hissetmelerini sağlamaktır. Kentler ve belediyeler arasında toplantılar düzenlemek, kentlerin birbirini tanımasını sağlamaktır. Bütün demokratik kuruluşların hiçbir etki altında kalmadan çalışmasını sağlaması gerekiyor. Ben de bütün bu özgürlükleri sağlayan bir şehirde olmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum.
'YARIN YİNE ÇALIŞMAYA DEVAM
Avrupa Parlamenterler Meclisi Onursal Üyesi Erich Frıtz, Avrupa Şeref Plaketi'ni kazanmanın daha çok çalışmayı da beraberinde getirdiğini belirterek, şöyle konuştu
'Bugün burada İzmir böyle bir ödül aldığı için mutluyum. İzmir dünyaya açık bir şehir. İzmir, Avrupa'da ve dünyada birçok şehirle bağlantıya sahip. Kardeş şehir anlayışını en iyi şekilde gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Kardeş şehirlerle anlaşmalar yaparak ve uluslararası organizasyonlara üye olarak uluslararası konferanslara ev sahipliği yaparak insanların birbirini tanımalarına anlamalarına yardımcı oldunuz. Avrupa komisyonu parlamenter komitesi şundan emindi. Sizin burada insanlar arasında bir anlayış, yakınlaşma sağlamak için büyük bir isteğiniz var. Herkes istikbalini gerçekleştirsin diye bunu yapıyorsunuz. Bu ödül, olimpiyat madalyasından farklıdır. Olimpiyat madalyası kazandığınız zaman 'aman ne güzel ben biraz dinleneyim' dersiniz ve bu onurun keyfini çıkarırsınız. Avrupa ödülünü almak daha fazla çalışmaktır. Yarın yine çalışmaya devam. Bu kentte nasıl bir ruh olduğunu gördüm. Bu kent için kalpten her şeyin en iyisini diliyorum.
PLAKETİ HAVAYA KALDIRDI
Frıtz, Kocaoğlu'na plaketi sundu. Kocaoğlu, Avrupa Konseyi 2014 yılı Avrupa Şeref Plaketi'ni iki eliyle tutarak, havaya kaldırıp, objektiflere poz verdi. Kocaoğlu, törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 55 yıldır gerçekleşemeyen AB üyeliği konusunda sitemde bulunarak, şunları söyledi
'Bugün önemli bir gün. Kentimizin yerel yönetimi ve İzmirli hemşehrilerim adına Avrupa Konseyi Şeref Plaketi'ni aldım. Bizi bu plaketle onurlandıran Avrupa Konseyi'ne teşekkür ediyorum. Avrupa Konseyi gibi kuruluş felsefesi içinde yerel demokrasi, sosyal uyum, sürdürülebilir kalkınma ve çevre değerleri bulunan kurumdan bu ödülü almak bizim için büyük önem taşıyor. Gururluyuz. Yaşam kalitesi ile batıya en yakın kentte yaşıyoruz. Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine en ciddi katkıyı sağlayacağımıza eminiz. AB'ye tam üye olarak alınıp alınmayacağımızı gerçekten bilemiyoruz. O nedenledir ki yakın zamana kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları açısından batı ile entegrasyonda önemli bir sembol, ulaşılabilecek bir hedef olarak algılanan AB, tam üyelik takvimindeki sonu gelmeyen ertelemeler nedeniyle ülkemizdeki hararetli savunucularını birer birer kaybetmeye başladı. Kamuoyunda AB'ye olan inanç giderek zayıfladı. Nasıl zayıflamasın. AB'ye üyelik başvurusu üzerinden 55 yıl geçti. O günden bu yana dünyada o kadar çok şey değişti ki. Devletler ortadan kalktı. Devletler kuruldu. İletişim akıl almaz boyutlara ulaştı. İnsanlar Mars'a ulaştı, kuyruklu yıldıza modül indirildi. Türkiye'nin AB ile ilişkisi, hala bıraktığımız noktada duruyor. AB'ye İzmir'den mesaj göndermek istiyorum. Yaşanan tüm ertelemelere rağmen biz AB üyelerinin Türkiye için son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin mutlaka bu birlik içinde yer alması gerektiğini savunuyoruz. İzmir olarak AB'ye hazırız. Gelin İzmir'i sosyal projelerden kentleşmeye, tarımdan turizme birçok alanda AB projelerini hayata geçirebileceğimiz bir pilot kent olarak belirleyelim. İzmir'i Türkiye'nin birlik üyeliğine taşıyacak köprü haline getirelim. Biz böyle bir girişimin yerel yönetimi ayağında belediye olarak üzerimize düşeni yapacak güç ve kararlılığa sahibiz. AB, 55 yıllık öyküyü mutlu sonla noktalamalıdır. Bu nokta ortak işbirliğini anlatan yeni cümlelerin de başlangıcı olsun. AB o zaman gerçekten birlik olacaktır. Siyasi konularda insiyatif sahibi olan Avrupa Konseyi'nin bu konuda gerekli çabayı göstereceğine inanıyorum.