Haberler
Bahçeli'nin çağrısına DEM Parti'den jet yanıt: İmralı'ya gitmek için başvuru yapacağız

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

İzmir Adliyesi'nde Gergin Duruşma

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'deki Kobani eylemi sırasında silahla vurulup yaralanan, düştüğü yerde dövülen ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamayan HDP'li 38 yaşındaki Ekrem Kaçeroğlu'nun öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine devam edildi.

İzmir'deki Kobani eylemi sırasında silahla vurulup yaralanan, düştüğü yerde dövülen ve kaldırıldığı hastanede kurtarılamayan HDP'li 38 yaşındaki Ekrem Kaçeroğlu'nun öldürülmesiyle ilgili davanın görülmesine devam edildi. İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 3'üncü duruşmaya 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Murat K., Suat D., Kubilay A. ve Reşit A. katılmazken, tarafların avukatları ile Ekrem Kaçeroğlu'nun ailesi geldi. Kaçeroğlu ailesinin avukatları ile mahkeme başkanı Nilüfer Öncel sık tartıştı. Mahkeme Başkanı ara kararı yazdırırken, avukatlar ve duruşma salonunda bulunan Koçeroğlu'nun yakınları salonu terk etti. Duruşma ocak ayına ertelendi.

Geçen yıl 7 Ekim'de, Kobani'ye yönelik IŞİD saldırılarını Bornova Doğanlar Mahallesi'nde protesto edenlere polis müdahale etti. Bu sırada Ekrem Kaçeroğlu, açılan ateş sonucu yaralandı. Kanlar içinde yerde yatan Kaçeroğlu'na daha sonra mahalleden bir grup saldırarak dövdü. Ağır yaralanan ve Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Ekrem Kaçeroğlu, 10 Ekim'de öldü. Polis, TOMA'nın üzerindeki kameralardan çekilen görüntülerden Ekrem Kaçeroğlu'na saldırdıkları ve silah kullandıkları saptanan Reşit A., kardeşi Kubilay A. ile akrabaları olan Suat D. ve Murat K.'yı gözaltına aldı.

İzmir nöbetçi 4'üncü Sulh Ceza Hakimliği, Kaçeroğlu'nun ne şekilde ve kim tarafından yere düşürüldüğünün bilinmediği belirtip ancak, yerdeyken yaralıya eylemde bulunduklarından, Kubilay A. ve Murat K. için tutuklama kararı verdi. Tutuklu Kubilay A. ve Murat K. de daha sonra serbest bırakıldı.

İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya, kasten adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan sanıklar Murat K., Suat D., Kubilay A., Reşit A. katılmazken,Ekrem Kaçeroğlu'nun ailesi ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmayı HDP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan ve HDP İzmir İl Başkanı Cavit Uğur da izledi.

MAHKEME TARAFSIZLIĞINI KORUYAMIYOR

Müşteki avukatı Mustafa Rollas, mahkeme heyetinin tarafsızlığını koruyamadığını, olaya ilişkin ilgisiz ve duyarsız olduğunu öne sürüp, bu sebeple redd-i hakim isteminde bulunduklarını söyledi. Rollas, "Mahkemenin sanık Kubilay A'nın babasının talebi üzerine askerliğini yapmak üzere yurt dışına (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) çıkışına izin vermiştir. Bu karar özensizdir. Sanıkların vareste talebi yokken duruşmalardan vareste tutularak davadan uzaklaştırıldı. Mahkeme tarafsızlığını koruyamadı. Heyetiniz tarafından yapılan yargılama sürecine inanmıyoruz" dedi.

Rollas, telsiz kayıtlarındaki şahısların dinlenilmesini, olayda kullanılan silahla ilgili başka bir uzman kuruluştan rapor alınmasını, olay anına ilişkin kamera kayıtlarında 1 saatlik görüntünün eksik olduğu için Bornova Belediyesi'nden görüntülerin tamamının istenmesini talep ettiklerini belirtti.

"GÖRÜNTÜLER İSTENSİN"

Avukat Nezahat Paşa, olay yerindeki TOMA-10'un harddisklerinin ibrazına ilişkin mahkeme kararı olmasına rağmen bu kararı yerine getirmeyen emniyet görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını isteyerek, şöyle konuştu:

"Olay günü oğluna ulaşmaya çalışan baba Bedrettin Kaçeroğlu'nun iki polisi darp ettiği iddiasıyla 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır. Bu polisler hem olay yerinde yokuz diyorlar hem de 'darp edildik' beyanıyla müracatta bulunuyorlar. Bu sebeple o dava dosyasının getirtilerek mahkemeniz tarafından incelenmesini talep ediyoruz."

Paşa, sanıkların tutuklanmasını istediklerini, mahkemeden bireysel bir beklentisi bulunmadığını, heyetin adil yargılama yapıp adil karar çıkaracağına inanmadıklarını, buna rağmen delillerin toplanması için ara karar oluşturulmasını istediklerini söyledi.

"AİLE ADALET BEKLİYOR"

Avukat Nergiz Tuba Aslan, kanıtların karartıldığını, tanıkların dinlenmediğini, dinlenenlerin baskı altına alındığını, telsiz kayıtlarının dikkate alınmadığını savunarak, "Aile adalet beklemektedir. Mahkeme heyetinize güvenimiz kalmamıştır. Sanıklar göstermelik olarak tutuklanmış, sizler emniyet ile çalışma işini bırakmamışsınız. Sizden adalet bekleyemeyiz. Sanıkların duruşmalarda hazır edilmesini istiyoruz. Adli vaka olarak görünmesine karşın, olayın politik yanının olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Olayın ucu kendilerine dokunacağı için TEM Şube'de görevli polislerin her celseye gelip duruşmaları izlediğini savunan Aslan, izleyiciler arasında gösterdiği bir kişinin kimlik tespitinin yapılmasını istedi. Avukat Eylem Yıldız ise, "Sanıklara beraat kararı vererek yargılamaya son verin, müteveffanın annesi ve babası kahrolmasın" dedi.

Sanık Reşit A'nın avukatı Ercan Dönmez, müvekkilinin asgari ücretle zorla geçindiğini, tanıklar üzerinde baskı kurmasının mümkün olmadığını, sanıkların tutuklanması için heyetin baskı altına alınmaya çalışıldığını, müvekkilinin tutuklanmasını gerektirecek bir hususun bulunmadığını söyledi. Sanık Suat D'nin avukatı Kadir Kumbasar da katılan vekillerinin taleplerinin reddini istedi.

SALONU TERKETTİLER

Duruşma zaman zaman iki tarafın avukatları arasında ve mahkeme başkanıyla gerilim yaşandı. Şikayetçi avukatları beyanlarının zapta tam geçirilmediğini savunarak, Mahkeme Başkanı Nilüfer Öncel'e tepki gösterdi, ara kararlar açıklanırken salonu terk etti. Bunun üzerine salonda izleyici olarak bulunanlar ile Kaçeroğlu ailesi de salon dışına çıktı. Mahkeme heyeti avukatların ve duruşmayı izlemeye gelenlerin salondan dışarı çıkmalarını zapta geçirdi Ardından, avukat Tuba Aslan'ın kimlik tespi istediği ile yanındaki kişiler, salonun arka kapısından dışarı çıktı.

Mahkeme heyeti olay yerinde bulunan TOMA-10 harddiskinin, İzmir Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürü'nden ve Güvenlik Şube Müdürlüğü'nden olay yerindeki çekim cihazlarının hafıza kartlarının istenmesine, harddisk ve kartların duruşma gününe kadar gönderilmemesi halinde suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Emniyet Müdürlüğü'ne celse arasında mahkeme kalemine teslim edilen harddiski teslim eden kişinin cihazın içeriğinin ve ne şekilde temin edildiğinin sorulmasına, 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde Bedrettin Kaçeroğlu hakkında açılan dava dosyasının istenmesine, tanıkların dinlenilmesi isteminin dosya incelendikten sonra karara bağlanmasına, TİB kayıtlarında adı geçenlerin tanık olarak dinlenilmesine, katılan avukatlarının salonda bulunan TEM görevlisinin kimlik tespitine ilişkin talebinin reddine karar verildi.

Heyet, olay yerine ait fotoğraf, görüntü ve harddisklerin Ankara Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Şube'ye gönderilerek incelenmesine, olay yeşinde keşif yapılması talebinin kanıtlar toplandıktan sonra değerlendirilmesine hükmederek, duruşmayı 12 Ocak 2016 tarihine erteledi. Duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yapan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yargılamanın 'mankurt'a dönüştüğünü, bu davadan adalet beklemediklerini, ancak önünde sonunda adaletin tecelli etmesi için davanın takipçisi olacaklarını söyledi. Baba Bedrettin Kaçeroğlu, "Yerde yatan yaralı oğluma sahip çıktığım için beni yargılıyorlar. Beni suçlu buldular. Orada oğluma sahip çıkmak isterken, iki polisi yaralamışım. Benim canım yandı.B u nasıl adalet" dedi.

"NEDEN BİRBİRİMİZİ SEVMİYORUZ?"

Açıklama bitiminde, koltuk değnekli bir vatandaş, "Yaradana kurban. Türk, Kürt, Çerkez, Arnavut, Laz ve Çingene birbirimizi neden sevmiyoruz? Neden insanlar öldürülüyor? Bak o sakallı (Ertuğrul Kürkçü işaret edip) biliyor. Kendi ömrünü çürüttü. Kendini öldürüyor. Irkını, çocuklarını öldürüyor. Bu vatan hepimizin" diye bağırdı. Sivil polisler, bağıran yaşlı adamı grubun bulunduğu yerden uzaklaştırdı. - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title