İzmir 4. Uluslararası Hukuk Kongresi
Yargıtay Onursal Başkanı Nazım Kaynak, anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözülmesinin yargı yükünü hafifletmesi bakımından büyük yarar getireceğini söyledi.
Yargıtay Onursal Başkanı Nazım Kaynak, anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözülmesinin yargı yükünü hafifletmesi bakımından büyük yarar getireceğini söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), Gediz Üniversitesi ve Hukuk Bilimleri Araştırma Merkezi işbirliğiyle düzenlenen İzmir 4. Uluslararası Hukuk Kongresi'nde "Anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözümü" konulu oturuma başkanlık eden Kaynak, "Anlaşmazlıkların barışçı yöntemlerle çözülmesinde yarar var. Bu yargı yükünü de hafifletir. Anlaşmazlıkların yargı dışı yollarla bitirilmesinde yarar olduğu düşüncesindeyim" dedi.
Oturumun sonunda değerlendirmelerde bulunan Kaynak, yargı yükünün hafifletilmesi için söz konusu sistemin ABD ve Avrupa ülkelerinde de uygulandığını vurguladı.
Kaynak, " Türkiye'nin dışındaki Avrupa ve diğer ülkelerde, özellikle Amerika'da uygulanan sistemler, AİHM'de de gördüğümüz ve bize iletilen düşünceleri değerlendirmek suretiyle hakem gibi, komisyonlar vasıtasıyla bazı basit davaların mahkemelere gitmeden çözülmesini gerektiriyor. İşin içine komisyon giriyor. Bir işin içine komisyon giriyorsa o iş uzuyor. Kamu yararı nasıl bir şeyse herkes kamu yararına yapışıyor. İdarenin de amentüsü kamu yararıdır" diye konuştu.
-"İzmir'de arabuluculuk eğitimleri başlamıştır"-
DEÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Karakoç da yaptığı değerlendirmede, kongre ile yargıya uyuşmazlıkların nasıl, hangi yollarla daha az intikal ettirileceği konusunu Türkiye kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Kongrenin amacı olabildiğince dava ve dosya sayısının az olarak mahkemelerde toplanmasını sağlamanın yollarını aramaktı. Bu iş aslında hukukçuların işi değil, toplumda eğer çatışma varsa her anlaşmazlık uyuşmazlık haline getirilip mahkemelere intikal ettiriliyorsa hukukçu, uyuşmazlık haline geldikten sonraki aşamasıyla ilgilenen bir meslek adamıdır. Aslında uyuşmazlık haline gelmeden önceki aşamaları da bana göre psikologlar, sosyologlar, sosyal psikologların düşünmesi, buna çare araması gerekiyor. Hukukçular olarak biz en azından böyle bir sorunumuz olduğunu, bu soruna çare aranması gerektiğini İzmir'den ses vermeye çalıştık.
Bu sesimize gerçekten bu konuları kendisine vazife edinecek kesimler kulak verir, cevap verir. Toplumda gerilimi, zıtlaşmayı azaltacak girişimlerde bulunurlar. İzmir'de bir takım okullarda arabuluculuk eğitimleri başlamıştır, 4 bin öğrenci arabulucu olmuştur. Bu, yüz binlere ulaştığı zaman Türkiye'de herhalde yargının iş yükünden bahsetmek gerekmeyecek diye düşünüyorum. Arabulucular sayesinde anlaşmazlıklar uyuşmazlık haline gelmeden çözülecek. Dolayısıyla yargı da uyuşmazlık niteliği taşıyacak konularla ilgilenecek."
Türkiye'nin dünyanın en kalabalık ülkesi, İstanbul'un da en kalabalık şehri olmamasına rağmen Avrupa'nın en büyük adliye sarayının Çağlayan'da, dünyanın en büyük adliye sarayının da Kartal'da hizmet verdiğini kaydeden Karakoç,
"İstanbul'a iki büyük adalet sarayı daha yapılmasından bahsediliyor. Biz adliye saraylarını çoğaltarak sorunlarımızı azaltamayız, toplumu huzurlu kılamayız. Ben adliye saraylarıyla değil havaalanları, kütüphaneler, fabrikalarla övünmeyi arzu ediyorum. Bu toplantıları bu amaçla yapıyoruz. İnşallah başarılı olur. Umarım toplumda bize ses verir" dedi. - İZMİR