Son dakika haberi: İYİ Partili Usta: "(Merkez Bankası'nın kararı) Bu müdahalelerin hiçbirinden sonuç alınamaz"
Son dakika haberleri... İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Erhan Usta, "Merkez Bankası, kurun 14 liraya geldiği sırada müdahale etti.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Erhan Usta, " Merkez Bankası, kurun 14 liraya geldiği sırada müdahale etti. Bu müdahalelerin hiçbirinden sonuç alınamaz." dedi.
Usta, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Merkez Bankasının Piyasa Katılımcıları Anketi'nin sonuçlarının açıklandığını anımsatarak, bütün ekonomik göstergelerde çok ciddi bir bozulmanın olduğunu gördüklerini söyledi.
Erhan Usta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve bakanların açıklamaları nedeniyle ekonominin kötüleştiğini ve bunun da anket sonuçlarına yansıdığını ileri sürdü.
Baskılanmış TÜFE rakamlarında bile enflasyonun ne kadar yüksek olduğunun görüldüğünü ve ne yazık ki bu yükselişin devam edeceğini belirten Usta, bunun sorumlusunun da hükümet olduğunu savundu.
"Bu müdahalelerin hiçbirinden sonuç alınamaz"
Merkez Bankasının döviz kurlarındaki yükselişe doğrudan müdahale etmeye yönelik kararına da değinen Usta, şunları ifade etti:
"Merkez Bankası, kurun 14 liraya geldiği sırada müdahale etti. Bu müdahalelerin hiçbirinden sonuç alınamaz. Yanlış olan, izlenen politikadır. Politikayı değiştirmediğiniz sürece elde olan, yani borç olarak aldığınız rezervleri tüketmekten başka bir şeye yaramaz. Daha önce yapılan iki müdahaleyi de gördük. Müdahaleden sonra kur bir miktar aşağı indi ama ne oldu? Dolarları birilerine ucuz olarak verdik. Aynı gün içinde bir iki saat sonra kur eski yerine geldi. Hastalık devam ediyor. Bu ateş düşürücüyle geçecek bir hastalık değil. Bir saatlik bir rahatlama sağlıyorsunuz o arada elinizde olmayan cephaneyi de tüketiyorsunuz. Ondan sonra dolar kuru daha fazla yukarı çıkıyor. Bu durumda Türkiye'nin bir kısım borç aldığı rezervlerini, birilerine peşkeş çekmenin anlamı yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "bankalardaki döviz mevduatların yüksek olduğu, yastık altında döviz olduğu veya fiyat artışlarından stokçuları sorumlu tutmaya" yönelik açıklamalar yaptığını söyleyen Usta, bu açıklamaların ekonomide tahribata neden olduğunu, kurun arttığı bir dönemde fiyatların da buna bağlı olarak artacağını dile getirdi.
Usta, devleti yönetenlerin, kullandıkları ifadelere çok daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti.
"Elektrik faturasında soygun var"
Erhan Usta, TEDAŞ'ın özelleştirilerek 21 dağıtım şirketine bölündüğünü, bu süreçte hükümetin "devlet verimli çalışamıyor, özel firmalar kayıp kaçağı düşürecek, yatırım yapacak ve millete daha ucuz elektrik sağlayacak" şeklinde bir amaçla kamuoyunun karşısına çıktığını ifade etti.
Ancak gelinen noktada "tam bir fiyasko ve soygun düzeni" olduğunu iddia eden Usta, faturalarda yatırım bedeli altında para kesildiğini ancak vatandaşların elektriğinin kesildiğini söyledi.
Faturalara yansıtılan ancak gizlenen bir başka kalemin de "hizmet bedeli" adı altında vatandaşlardan alınan para olduğunu dile getiren Usta, şunları kaydetti:
"EPDK'nin ilgili birimleri dağıtım firmalarıyla bir araya gelerek hizmet bedel tutarını belirliyor. Bu kararlar hiçbir şekilde şeffaf alınmıyor. EPDK kararıyla yapılan sözleşmeye göre 2020 yılında elektrik dağıtım şirketlerine verilen 7 milyar olan dağıtım bedeli 2021 yılında 22,3 milyar liraya yükseltiliyor. Vahim olan başka bir durum ise 22,3 milyarlık dağıtım bedelinin dolar ve enflasyona endekslenmiş olmasıdır. Bu rakam yıl sonu itibarıyla 30 milyar liraya çıkıyor. Ayrıca bunun üzerinden bir de KDV alınacak. Bir soygun düzeni kurulmuş. Bu dağıtım şirketini alan firmalar da tanıdık firmalar. Kolin, Cengiz, Limak gibi firmaların dağıtım şirketlerinde ortaklıkları var.
Bu kararlar tepeden gelen talimatlarla alınıyor. Bu tarife kararlarını alan bürokratların da hemen dağıtım şirketlerine transfer olduklarını görüyoruz. Bu bürokratlar ödül olarak yüksek maaşlarla dağıtım firmalarına transfer ediliyor. Burada ilginç olan, karar çıktıktan bir gün sonra transfer oluyorlar. Bu ahlaki de değil yasal da değil. Devlette çalışan birinin sektöre geçmesi için aradan 3 yıl geçmesi lazım ama şimdi dağıtım şirketleriyle ilgili karar alındıktan bir gün sonra transfer oluyorlar. Bu Cumhurbaşkanı ve bakanın bilgisi dahilinde oluyor. Bu soygun düzenine bir an önce dur denilmeli."