İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı Açıklaması

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye'de derin, kronik ve içten içe tahrip edilmiş bir ekonomik düzen olduğunu savunarak, "Bu ekonomi yönetiminden değil, yönetmemekten kaynaklı bir durum." dedi.

Now TV'deki Çalar Saat programında soruları yanıtlayan Dervişoğlu, "terörsüz Türkiye"ye karşı çıkmadıklarını, terörle mücadele edebilmek ya da terörü sonlandırabilmek için terörist başından medet ummanın, terörsüz bir Türkiye'ye götürmeyeceğini söyledi.

Erken seçim ve anayasa değişikliğinin konuşulduğunu aktaran Dervişoğlu, "Yapmış oldukları bu siyasi hamlelerle DEM'in Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde desteğini alarak hem anayasa değişikliklerinin önünü açabilecek hem de Türkiye'yi diğer muhalefet partilerinin iradesi olmaksızın erken seçime götürerek Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasının önü açılıyor." ifadesini kullandı.

Dervişoğu, DEM Parti heyetinin İmralı'da terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşmesine ilişkin "Heyetin görüşme yapması ve bizi bilgilendirmeleri söylendi. Beni bilgilendirmesi gereken, bu konuda Dışişleri Bakanı'dır, İçişleri Bakanı'dır, Milli Savunma Bakanı'dır ya da Cumhurbaşkanının görevlendirdiği bir devlet görevlisidir." diye konuştu.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın açıklamalarının sorulması üzerine Dervişoğlu, "Kimsenin siyasi partisinin liderine bir şey söylemiyorum. Benim tepkilerim Abdullah Öcalan'a, Türkiye'ye kurulmuş olan bu tuzağa. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı planlanmış kalkışmaya. Bazı insanlar bunu niye üzerlerine alıyorlar, ben bunu anlayabilmiş değilim." dedi.

Dervişoğlu, Cumhuriyet'in kazanımlarını ve değerlerini savunduğu için tehdit edildiğini öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütün siyasi partileri uyarıyorum, doğru bir çizgide buluşmaya. Herkes siyasi kaygıyla gerçekleri konuşmak yerine bu vasattan nasıl beslenirizin hesabını yapıyorlar. Aman biz bunun dışında kalmayalım, işte kalmadınız, hepiniz dahil oldunuz. Hepiniz bir ben tekim İYİ Parti olarak, mesele de budur."

Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, 2019 yılından beri enflasyonun tek haneli rakamlara düşeceğinin söylendiğini ve krizlerin şeklinin tanımlanması gerektiğini ifade etti.

Dervişoğlu, "Türkiye'de esnaf fahiş fiyatta satış yapıyor da sanki enflasyon artıyormuş gibi bir hissiyat oluşturmaya çalışıyor. Türkiye'deki krizin yönetememekten kaynaklı bir kriz olduğunu artık Sayın Cumhurbaşkanı'nın da kabul etmesi lazım." şeklinde konuştu.

Türkiye'de eskiden de krizler yaşandığını aktaran Dervişoğlu, "2001 krizinde de hem kurumlar hem bankalar borçluydu. Bugün Türkiye'de borçlu olan halktır. 94'te kurumlar, 2001'de kurumlar ve bankalar, bugünkü krizde de borçlu olan halk. Derin, kronik ve içten içe tahrip edilmiş bir ekonomik düzen var Türkiye'de. Bu ekonomi yönetiminden değil, yönetmemekten kaynaklı bir durum." değerlendirmesini yaptı.

Takipteki kredi kartı borçlarının 56 milyar 701 milyon lira olduğunu anlatan Dervişoğlu, "Kişi başına düşen ortalama kredi kartı borcu 90 bin lira. Bireysel kredi kartı borcu olanların sayısı da 41 milyon. Böyle bir durumda Cumhurbaşkanına gösterilecek olan kart, kırmızı karttan ziyade kredi kartı olmalıdır. 41 milyon vatandaş, şu anda kredi kartları borçları yüzünden perişan durumdadır." diye konuştu.

Dervişoğlu, sadece makro göstergeler ve TÜİK'in ortaya koyduğu veriler üzerinden hareket edildiğini söyleyerek, vatandaşın, sofrasına ve cüzdanına baktığını dile getirdi.