Haberler
Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Iuc Başkanı Azizoğlu: "Terörizm İnsanlık Ailesinin Ortak Düşmanıdır"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, “Terörizm, insanlık ailesinin ortak düşmanıdır” dedi.

Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, "Terörizm, insanlık ailesinin ortak düşmanıdır" dedi.

Türkmeneli Televizyonu'nda sunduğu 'Coğrafyamıza Akademik Bakış' programına bu hafta Erbil Başkonsolosu Mehmet Akif İnam'ı konuk eden Orhan Hikmet Azizoğlu, gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Nisan ayında yapmayı planladığı uluslararası akademik çalıştay çalışmaları için Erbil'de Arap ve Kürt üniversite rektörleri ve bakanlarla görüşmek için giden Azizoğlu'nun sunduğu programda, Erbil Başkonsolusu Mehmet Akif İnam ile bölgesel akademik ve güncel sorunların Türkiye ve coğrafyaya negatif katkıları ve Uluslararası Üniversiteler Konseyi'nin bölgesel çalışmaları ele alındı. Programda "Bu coğrafyada sorunlar, kargaşalar ve kaoslar asla bitmemekte fakat insani olmayan tarafı da aslında kaosları, kargaşayı oluşturanlar, iç savaşları meydana getirenler bizim coğrafyamızda yaşamayan milletler ve devletlerdir" diyen Azizioğlu, "Coğrafyamızda yaşayan uluslar etnik yapısı, mezhebi ne olursa olsun bu coğrafyadaki sakinlerin iradesi dışında cereyan eden fakat coğrafyanın lokal hangi alanın a oluşturulan terörizm ve etkileri coğrafyadaki tüm ülkeleri, ulusları hiçbir menfaat, yarar, küresel bir kazanım elde etmeden çok büyük bedeller ödemek zorunda bırakılıyor. Coğrafyadaki tüm uluslar, ülkeler, İslam coğrafyasını da ele alırsak en önemli birkaç ülkeden biridir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş felsefesinde kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün tüm topluma rehberlik, önderlik yapan ve yol haritasını belirleyen sözü vardır; 'Yurtta sulh cihanda sulh'. ve biz millet ve devlet olarak yüzyıla yakındır hiçbir komşumuzun iç işlerine müdahale etmeden, yaşamsal alanlarına girmeden mutlaka küçük ya da büyük katkılar sunmuşuzdur" dedi.

Toplumsal yaşantımızla, eğitim düzeyimizle batı toplumlarıyla paydaş, ortak olan bir yönü batılı olan Türkiye'nin tüm bu modern, çağdaş diye tanımlayabileceğimiz küresel kazanımlarını doğu toplumlarına, İslam coğrafyasına örnek teşkil edecek eğitici, öğretici konumunda olduklarını kaydeden Azizoğlu, şunları söyledi:

"Fakat hiçbir zaman yaratılan kaoslarda etkin rol almadık. Hiçbir ulusun, milletin, devletin etnik, mezhepsel yaşam alanlarına müdahale etmedik. Fakat sorun çözücü konumunda olduğumuz için büyük devlet, büyük ülke, tarihin derinliklerinde kökü olan bir ülke ve İslam coğrafyasının, İslam dünyasının da dini, kardeşlik bağlarıyla bir birlikteliği olan ülke konumunda olduğumuz için pozitif katkı sunmak için elimizden gelen her şeyi yaptık her zaman. Suriye'de, Irak'ta sizin görev aldığınız Türkiye Cumhuriyeti devletini temsil ettiğiniz bu coğrafyada yine aynı hizmeti yapmaya çalışıyoruz" dedi.

Türkiye olarak her zaman hem kendi coğrafyamızda hem dünyanın bütün coğrafyalarında barışın, huzurun ve istikrarın hakim olması için gayret sarf ettiklerini belirten Başkonsolos Mehmet Akif İnam ise, "Tabi özellikle kendi yakın coğrafyamızda komşu coğrafyamızda maalesef son yıllarda bazı sıkıntılar var. Suriye'de yaşanan sıkıntılardan dolayı, Irakta yaşanan sıkıntılardan dolayı çok sayıda kardeşimizi misafir etmek durumundayız. Bunun herhangi bir hesap kitap, siyasi sahipliğe yapıyor değiliz tamamen kardeşlik ve komşuluk hukukundan ve insani gerekçelerle yapıyoruz. Bu ülkemizde görünen boyutu bide tabi sınırlarımızın ötesinde de benzer faaliyetleri gösteriyoruz. Mesela siz iki buçuk üç milyon civarında misafirimizi ağırladığımızdan bahsederken ben burada yardımcı olmaya çalıştığımız misafirleri düşünüyorum. Özellikle 2014ün yaz aylarında DEAŞ bu bölgeye girmeye başladığında, Musul'u işgal etmeye başladığında Türkiye buraya insani yardımları gönderen ilk ülke oldu" dedi.

İnam, şunları söyledi:

"Bizim buradaki gelişmeleri ne kadar yakından takip ettiğimizi, hatta en başından beri ve kardeşlerimizin dertleriyle ne kadar yakından ilgilendiğimizin göstergelerinden bir tanesi sadece. O zamandan bu zamana tabi insani yardım boyutunda çok fazla çabamız oldu hala da devam ediyor. Türkiye devletiyle, sivil toplum kuruluşuyla, şirketleriyle, vatandaşıyla şu ana kadar yüzlerce kamyon dolusu insani yardım gönderdi. AFAD marifetiyle burada 3 tane kamp yapıldı, farklı büyüklüklerde. Yaklaşık 35 bin 40 bin arasında göçmeni ağırlıyoruz bu kamplarda. AFAD yaptıktan sonra yerel yönetimlere devretti. Aslında o anlamda tabi Türkiye'deki sayının yanı sıra Suriye'deki, Iraktaki yerlerinden edilmiş ya da mülteci olmuş kardeşlerimize de imkanlar ölçüsünde yardım etmeye çalışıyoruz. Bunlar zaten yapmamız gereken şeyler aslına bakarsanız herhangi bir şekilde bunun siyasi hesabı, beklentisi yok tamamen ilkeli yaklaşımımız çerçevesinde yani komşuluk bölgemizde de sulh olsun, istikrar olsun. Onların dertlerine çözüm bulma konusunda bizimde katkımız olsun anlayışıyla yapılmış şeyler ve bunu da devlet, millet işbirliğiyle yürütülmüş bir süreç söz konusu dolayısıyla biz bu anlamda kardeşlerimizin yanında olmaya her zaman devam edeceğiz. Ama insani boyutun bir parçası sadece tabi yaşanan sıkıntıların göze görülen en büyük kısmı olan insani sıkıntılar benim şimdi görev bölgem. Irak bölgesi Kuzey Irak'ta 2 milyona yakın yerlerinden edilmiş insan var. Musul'dan, Irak'ın başka bölgelerinden terör işgali nedeniyle kaçan bu kadar insan yerlerinden yurtlarından edilmiş kamplarla farklı yerlerde barınmaya çalışıyorlar. Onların yaşadıkları sıkıntıların bir diğer boyutu misafir oldukları bölge Irak Kürdistan bölgesi bu bölgenin de kendine has sıkıntıları var. Ekonomik güçlükleri var. Ama onlarda ellerinden geldiğince ev sahipliği yapmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla yani insani boyut görünen ve uluslararası kamuoyunda da yavaş yavaş angaje olmaya başladığı bir boyut, tek başına yeterli olmayan bir boyut. Çünkü bütün bu sıkıntıların çözüme kavuşması için sıkıntıların kaynağına gidilmesi gerekiyor. Tekrar aynı sorunların baş göstermemesi için gerekli tedbirlerin alınmış olması gerekiyor. Bu insani yardımları sağlamaktan daha da zor, daha da meşakkatli daha karmaşık bir süreç aslında Türkiye bu anlamda da üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor."

Hem ikili temaslarında, hem uluslararası diğer platformlarda bu konudaki görüşleri paylaştıklarını hatırlatan İnam, "Maalesef tabi bu günlere gelinmesinin arkasında birlikte yaşama kültürüne pek uygun olmayan siyasetlerin icra edilmesi çok etkili oldu. Özellikle belli kesimlerin şimdi Irak üzerine konuşacak olursak belli kesimlerin siyasi hayattan dışlanması ve yeterli ilginin gösterilmemesi gibi sebepler arka arkaya gelince ülke genelinde bir sıkıntı oluştu. Bu sıkıntılar çözüm yoluna girmeyip daha da depreşince karşınıza bir DEAŞ gibi terör örgütü çıktı ve bunun gibi niceleri muhtemelen vardır ve potansiyel olarak hazır durumda bekliyordur. Dolayısıyla sorunun kaynağına giderek geçmişte yapılmış hataların yapılmaması gerekir. Bunda tabi siyasilere de çok büyük vazifeler düşüyor. Şu aşamada geldiğimiz nokta maalesef Irak ve komşu coğrafyalarda mezhepçi yaklaşım, kendinden olmayanı, kendisi gibi olmayanı dışlayıcı bir yaklaşım zemin kazanmaya, güç kazanmaya başlıyor. Tabi hayra alamet bir durum değil bugünkü sıkıntının temel sebebidir. O yüzden bunları giderici bir takım çalışmalar yapılması gerekiyor. Kolay değil tabi zor işler bunlar. Biz bu noktada tabi yapılması gerekenler sadece devletle, siyasilerin çabalarıyla olmuyor. Toplumun bütün kesimlerinin bir şekilde devreye girmesi gerekir. Ben o noktada da size de özellikle teşekkür etmek istiyorum. Uluslararası Üniversiteler Konseyi vesilesiyle akademik camiayı toparlayan, onları hayırlı işlere kanalize eden ve gerçekten de etkili faaliyetler gösteren olumlu sonuçlar alan bir kurumun başındasınız bizde hem bölgemizdeki faaliyetlerinizi hem de diğer coğrafyadaki faaliyetlerinizi yakından takip ediyoruz" dedi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title