İtfaiye Meydanı'nın "Koca Çınarı"
Ulus'taki İtfaiye Meydanı'nda esnaflık yapan Ali Başaran, sıkıntı ve yoklukla geçen 75 yıllık yaşamında kimseye muhtaç olmadan birçok işin ucundan tutmuş, hayatın her cilvesine karşı kanaat ve şükrü şiar edinmiş koca bir çınar gibi duruyor.
EMRE ÖZKAN - Ulus'taki İtfaiye Meydanı'nda esnaflık yapan Ali Başaran, sıkıntı ve yoklukla geçen 75 yıllık yaşamında kimseye muhtaç olmadan birçok işin ucundan tutmuş, hayatın her cilvesine karşı kanaat ve şükrü şiar edinmiş koca bir çınar gibi duruyor.
Başaran, AA muhabirine, henüz 3 aylıkken babasını kaybettiğini anlatarak, "Yetim olduğumuz için muhtar bizi nüfusa kaydettirmedi, sekiz yaşında nüfusa kaydımız yapıldı." dedi.
Hayatın zorluklarıyla daha çocuk yaşta tanışan Başaran, okuldan arta kalan zamanlarda çobanlık yaptı, odun kesti, inşaatlarda tuğla taşıdı. İlkokulu bitirdikten sonra Ankara'ya geldiklerini belirten Başaran, "Bekar odalarında, komşuların yanında idare ettik. Gömlek sattık, pantolon sattık böyle idare ettik." diye konuştu.
"10 kuruşa kalem alıp okuyamadık"
İlkokulun ardından maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimine devam edemediğini aktaran Başaran, "Okuyamadık, ilkokulu zor bitirdik. Kalem, defter parası bulup da alamadık, elin kırıntı parçalarıyla okuyabildik 5 sene. 10 kuruşa kalem alıp okuyamadık." ifadelerini kullandı.
"Yalnızız, duvarlara bakıyoruz"
Askere gitmeden önce 18 yaşında evlenen Başaran, 55 sene aynı yastığa baş koyduğu eşinin 2 sene önce hayatını kaybettiğini söyledi. Eşiyle birbirlerine can yoldaşı olduklarını dile getiren Başaran, şöyle konuştu:
"Aç kalmadık ama çok yavan ekmek yedik, birbirimize dayanak olduk. 55 sene iyi bir hayat geçirdik. Birbirimize karşı huzurlu bir hayat geçirdik, kavga dövüş etmeden. İki sene oldu vefat etti, şimdi de yalnızız. Duvarlara bakıyoruz. Kızlar gelecek, gelin gelecek bize yemek verecek, hayat bu..."
"Gülmeyi unuttuk"
Eşinin vefatının ardından damadının ölümü ve oğlunun hastalanmasıyla gülmeyi de unuttuğunu kaydeden Başaran, şunları anlattı:
"Kızımın eşi vefat etti. İki sene sonra da oğlum rahatsızlandı, kanser teşhisi koydular, hastaneye yatırdık. O dönem daha sıkıntılı geçti. Doğrusu biz o dönemden itibaren gülmeyi unuttuk, gülmek nedir bilmiyorum, hatırlamıyorum. Böyle 10 sene oğlumla uğraştık."
"Dükkan yandıktan sonra dostum kalmadı"
Çalışma hayatına mobilya işiyle devam eden Başaran, Siteler'deki dükkanının yanmasının ardından yeni bir sıkıntılı süreçle karşı karşıya kaldı. Başaran, "Hayatım hep çile. Hep sabrettim, sabrettim... Geceleri kendi kendime yalnız kaldığım zaman çok ağladım. Yalnız olmak hayatta en zor şey. Hele dükkan yandıktan sonra hiç dostum kalmadı. Para isteyecek diye hep korktular ama Allah'a şükür kimseden para istemedim." dedi.
"27 yıldır aynı dükkanda ikinci el eşya satıyorum"
Geçimini sağlamak için birçok işin ucundan tutan Başaran, 27 yıldır Ulus'taki İtfaiye Meydanı'nda ikinci el eşya satışıyla uğraşıyor.
Yaşlılık ve by-pass ameliyatının ardından 3-4 yıl önce yanına ortak aldığını anlatan Başaran, şunları kaydetti:
"Ucuz alıp pahalı satabilirsen, bu işin püf noktaları onlar. Şimdi bunu alıyorsun, kırığını, çıkığını, eskisini yapıyorsun, 50-100 lira para kazanıyorsun. Tabii bu işin nakliyesi var, hamallığı var. Tamirinden anlamazsan, yapamazsan eskiden para kazanamazsın, hepsi çöpe gider. Kimseye muhtaç olmayacak şekilde çalışıyorum, elim ayağım tutuyor. Üç kuruş kazanıyoruz, evim var, arabam var, dükkanım var. Hayat devam ediyor çok şükür."