İtalya ve İsveç, Ukrayna'da barış için Kiev'in onayı ve güvenlik garantilerinin olmasından yana
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda adil ve kalıcı bir barışın, Kiev'e bunun bir daha tekrarlanmamasını sağlayacak yeterli güvenlik garantilerinin verilmesiyle gerçekleşebileceğini belirtirken, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da Ukrayna'da Kiev'in onayı olmadan hiçbir...
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Ukrayna- Rusya Savaşı'nda adil ve kalıcı bir barışın, Kiev'e bunun bir daha tekrarlanmamasını sağlayacak yeterli güvenlik garantilerinin verilmesiyle gerçekleşebileceğini belirtirken, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da Ukrayna'da Kiev'in onayı olmadan hiçbir şey yapılamayacağını söyledi.
Meloni, Kristersson ile Roma'daki başbakanlık sarayı Chigi'de biraraya geldi. İki başbakan, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Meloni, Avrupa'nın kaçamayacağı iki konu olduğuna dair Kristersson ile mutabık olduklarına işaret ederek, "Bugün Avrupa'nın kaçamayacağı önemli meselelerin; vatandaşlarının güvenliği ve üretim sisteminin rekabet gücü olduğu konusunda hemfikiriz. Avrupa, Atlantik İttifakı'nın Avrupa ayağını Amerikan ayağıyla stratejik tamamlayıcılık açısından somut bir şekilde sağlamlaştırmak için çalışma cesaretine sahip olmalı." dedi.
Ukrayna Savaşı'na ilişkin barış çabalarına da değinen Meloni, şu ifadeleri kullandı:
" Ukrayna'da adil ve kalıcı bir barışın temellerinin atılması için çabalara ihtiyaç var. Bu ancak Kiev'e, bunun bir daha tekrarlanmamasını sağlayacak yeterli güvenlik garantileri verilirse ve kendilerini tehdit altında hisseden Avrupa ülkeleri kendilerini güvende hissedebilirlerse gerçekleşebilir."
Güvenlik garantilerinin Atlantik İttifakı bağlamında uygulanması gerektiğini her zaman söylediğini ve buna inandığını dile getiren Meloni, "Çünkü bu, kırılgan ve geçici bir barış olmaması için en iyi çerçeve. Böylece Avrupa'nın artık savaş sahnesine geri dönme riski olmayacak. Diğer çözümler, daha önce de söylediğim gibi, daha karmaşık ve açıkçası daha az etkili görünüyor." diye konuştu.
Başbakan Meloni, savunma sektöründe daha fazla harcama yapmaları ve yatırımlarını arttırmaları gerektiğini dile getirerek, "Ursula von der Leyen'in İstikrar Paktı'ndan savunma harcamalarının çıkarılması yönündeki kararı ilk adımdır, şimdi diğer çözümlerin de takip etmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
Meloni, NATO'nun Finlandiya ve İsveç'in katılımından sonra güvenliklerinin temeli olmaya devam ettiğini ve 360 derecelik bir yaklaşıma sahip olması gerektiğini belirterek, "İttifak'ın doğu ve güney kanadına dikkat etmek çok önemli. Açıkça daha fazla harcama yapmalı ancak yatırımları da artırabilmeliyiz." dedi.
Başbakan Meloni, Akdeniz ve Baltık'taki kritik su altı yapılarının güvenliğini de düşündüğünü, son olayların endişe verici olduğunu ve bunların, birlikte çalışmaya devam etmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.
Meloni, İsveçli mevkidaşına düzensiz göçle mücadele konusuna ilgisinden ötürü teşekkür ederek, Kuzey ülkelerinin Akdeniz'in önemini anladığını belirtti. Meloni, "İsveç, İtalyan hükümeti tarafından (Temmuz 2023'te) başlatılan ve daha fazla ülkeyi içeren geniş kapsamlı bir girişim olan Roma Süreci'ne katılmaya karar verdi." ifadelerini kullandı.
Başbakan Meloni ayrıca düzensiz göçmenlerin geri gönderilmesi için hangi ülkelerin güvenli olduğunun listelenmesi konusunda Avrupa Adalet Divanının mayıs sonunda alacağı kararın göç politikaları açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Avrupa Adalet Divanının alacağı karar, İtalya'nın Arnavutluk'la Kasım 2023'te imzalayıp, Ekim 2024'te bu ülkede faaliyete aldığı göçmen merkezlerinin geleceği açısından önem taşıyor.
İsveç Başbakanı Kristersson'un açıklamaları
Konuk Başbakan Kristersson da Meloni'yi göç konusunda önemli bir rol üstlendiği ve zorlu bir dönemde transatlantik bağları mümkün olduğunca güçlü tutma çabası gösterdiği için takdir ettiğini söyledi.
Kristersson, Ukrayna'daki savaşla ilgili olarak, "İkimiz de Ukrayna konusunda, Kiev'in onayı olmadan hiçbir şey yapılamayacağını vurgulamak istiyoruz. Avrupa'da barışı teşvik etmeliyiz çünkü bu sadece Kiev'in değil, tüm Avrupa'nın geleceğini ilgilendiriyor." diye konuştu.
Düzensiz göç akınlarının olumsuz sonuçlarını hem ülkesi İsveç'in hem de İtalya'nın çok iyi bildiğini dile getiren Kristersson, şöyle devam etti:
"Bu yüzden, ulusal düzeyde politikalarımızı değiştirmeli ve Avrupa'nın bu alanda daha fazla çaba göstermesi için kararlı adımlar atmalıyız. Geçen yıl, İsveç 1999'dan bu yana en düşük sığınmacı başvuru sayısına ulaştı. Kabul edilen göç ve iltica anlaşması doğru yönde atılmış ilk adımdır."
Başbakan Kristersson, Avrupa'nın dış sınırlarını güvence altına almaları gerektiğinden bahsederek, "Avrupa'da sınırlarımızın açık kalmasını istiyorsak, dış sınırlarımızı güvence altına almalıyız. Bu nedenle üçüncü ülkelerle işbirliğinin artırılması gerek. Bu, gündemimizde öncelikli bir konu. İtalya'nın bu konudaki ihtiyaçlarına yanıt vermek için desteğimizi sunuyoruz." şeklinde konuştu.
İsveç'in İtalya'nın göç politikalarına destek verdiğini belirten Kristersson, "İtalyan düşünceleriyle hemfikiriz ve koordineli eylemlere ihtiyacımız var. Bu nedenle, İsveç, Roma Süreci girişimine katılmaya hazır." dedi.