İtalya'da Türkiye'nin AB Üyeliği İçin Dernek Kuruldu

Jeopolotik dergisi Diritto e Liberta' Genel Yayın Yönetmeni Mariano Giustino'nun öncülüğü ve bazı siyasiler ile Türk ve İtalyan akademisyen ve gazeteciler gibi aydınlardan oluşan isimlerin katkısıyla kurulan Türkiye 2023'te Avrupa'da Derneği'nin tanıtımı, Roma'daki Radikal Parti binasında yapıldı. Tanıtım toplantısında konuşan Giustino, 2023 yılının, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yılı olması nedeniyle değer taşıdığını belirterek, amaçlarını, Müzakere sürecine ivme kazandırarak, Türkiye'nin 2023'e kadar AB'ye girmesini desteklemek olarak açıkladı. Giustino, AB'ye girmeyi çoktan hak eden Türkiye'ye destek hedefiyle, fikri 1 yıl önce doğan derneğin kurulmasının, adeta bir zorunluluk olduğunu da ifade etti. Radikal Parti eski Genel Sekreteri Marco Pannella ise derneğin adının, 'Türkiye 2023'te Avrupa'da' değil, 'Türkiye şimdi Avrupa'da' olması gerektiğini dile getirerek, Türkiye'nin üyeliği için mücadelemizi bırakmamalıyız dedi.

TÜRKİYE'DEKİ EVRİM, DEMOKRATİK DOĞRULTUDA İLERLEMİYOR

Daha sonra, Türkiye Avrupa Birliği'nde İtalya'dan katılım müzakerelerine bir adım ileri destek başlıklı bir panel düzenlendi. Yurtdışı programı nedeniyle toplantıya katılamayan İtalya Dışişleri Bakanı Federica Mogherini, gönderdiği yazılı mesajında, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine olan desteklediklerini yineledi.

Panelde konuşan Radikal Partili Dışişleri eski Bakanı Emma Bonino da, 2003 yılından beri İtalya'daki hükümetlerin, ya Türkiye'nin AB üyeliğinden ya da iyi niyetle müzakerelerin bu ülke lehine ilerlemesinden yana olduklarını söyleyerek, 'Bana öyle geliyor ki, 2000'li yılların başında üyelik müzakerelerini başlatan unsurlar hala geçerliliğini koruyor, aksine gerekliliği ve aciliyeti daha da artmıştır dedi. Bu tarihten birkaç ay sonra Almanya ve Fransa'nın siyasi vizyonunun değişmesi üzerine müzakerelerin donma noktasına geldiğini anımsatan Bonino, Müzakere masasına iyi niyetle dönmek gerek diye konuştu. Müzakerelerin donma nedenlerinin başında Kıbrıs meselesinin geldiğine işaret eden Bonino, adadaki siyasi sınıfı, orayı 40 yıl öncesine; 1974'e hapsetmekle suçladı.

Bonino, Türkiye'deki yaklaşık bir yıldır süregelen iç evrimin, demokratik bir doğruda ilerlemediğini, aksine endişe verici bir şekilde bunun tersinin gerçekleşmekte olduğunu da öne sürdü. Gezi Parkı olayları yaşanırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yönetimini eleştirdiklerini hatırlatan Bonino, 'Biz Türkiye'nin bu olaylardan önce yaptıklarını inkar etmeden, kontrolsüz bir güce eleştiri getirdik. Amacımız, müzakerelerin yeniden başlamasını sağlamaktı diyerek, basın özgürlüğü ve güçler ayrılığı konusunda da endişeleri olduğunu ifade etti.

SADECE TÜRKİYE SORUMLU DEĞİL

Hıristiyan Demokratlar ve Merkez Birliği Partisi (UDC) lideri ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Pierferdinando Casini ise, basın özgürlüğü, insan hakları ve hukuk sistemi gibi konularda Türkiye'nin geriye doğru adımlar attığını belirterek, Bu geri adımları, bizim tutumumuz ne kadar provoke etti Gerçekten çok fazla. Bu nedenle, bu konuda Türk yöneticilerin tek başına sorumluluğu olduğu iddia edilemez diyerek Avrupa'nın Türkiye'ye kapılarını kapatamayacağını dile getirdi. Casini ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın dış politikasının iflas ettiğini düşündüğünü de belirtti. Türkiye'nin genç ve dinamik bir ülke olduğuna değinen İtalya Dışişleri Bakan Yardımcısı Benedetto Della Vedova ise, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin, birlik için ekonomik bakımdan önemli bir fırsat olacağını söyledi.

TÜRKİYE HAKKINDAKİ ÖNYARGILARI BIRAKMALIYIZ

2010 yılına kadar 6 yıl boyunca İtalya'nın Ankara Büyükelçiliğini yapmış olan ve Antalya'da bulunmasından dolayı video konferansla toplantıya katılan Carlo Marsili de, İtalya'nın dönem başkanlığının, Türkiye'yle müzakerelerin ilerletilmesi için harika bir fırsat olacağını ifade etti. Marsili, birçok açıdan gelişme gösteren Türkiye'nin yalnız bırakılmaması gerekliliğini söyleyerek, Bu ülke hakkındaki önyargıları artık bir tarafa bırakmalıyız dedi.

KKTC-İtalya Ticaret Odası Derneği Başkanı, eski Senatör Paolo Amato da, Türkiye'yi AB'de istediklerinin altını çizerek, 'Bu zamanda Türkiye'yi yargılamak yerine ona yardım etmeliyiz. Daha demokratik bir ülke haline gelmesi için onu cesaretlendirmeliyiz, çünkü biz Türkiye'nin dostuyuz diye konuştu. İtalya'da çalışan Gazeteci Yasemin Taşkın ise, Türkiye halkının AB üyeliğine desteğinin yüzde 40'lara düştüğünün altını çizerek, söz konusu ülkede basın özgürlüğü sorununun olduğuna işaret etti.