İstanbulluların unlu mamulleri Kars'tan
Kars'ın Digor ilçesinde üretilen ve "bezostaja" diye adlandırılan organik buğday, ekmek başta olmak üzere birçok unlu mamulün üretildiği İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraklerinden Halk Ekmek'e gönderiliyor.
Kars'ın Digor ilçesinde üretilen ve "bezostaja" diye adlandırılan organik buğday, ekmek başta olmak üzere birçok unlu mamulün üretildiği İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraklerinden Halk Ekmek'e gönderiliyor.
Tohumu Rusya'dan getirilen ve Anadolu Zirai Araştırma Enstitüsünce adaptasyonu yapılan bezostaja buğdayı, ilçeye bağlı Kocaköy köyünde yaklaşık 50 bin dönüm arazide ekiliyor.
Yıllık ortalama 400 bin ila 1 milyon ton arasında organik buğday ekiminin yapıldığı köyde, elde edilen mahsulün büyük çoğunluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraklerinden Halk Ekmek'e satılıyor.
Buğday hasadının bugünlerde başladığı köyde, çiftçiler de geniş arazide biçerdöverlerle mahsulü toplamanın heyecanını yaşıyor.
"Yüzyıllardır buğday üretiliyor"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğu Anadolu Bölge Sorumlusu Adem Ertaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Digor ilçesine bağlı Kocaköy köyünün buğdayıyla meşhur olduğunu söyledi.
Köyde bezostaja buğdayının ekildiğini ve verimliliğin yüksek olduğunu ifade eden Ertaş, "Yüzlerce yıldır bu bölgede halen aynı şekilde üreticimiz tarafından buğday üretimi devam etmektedir. Buğday organik olarak ekilmekte ve Kocaköy'ün yaklaşık 1000-1500 organik üreticisi var." dedi.
Ertaş, buğday üretiminin iklime bağlı olarak yıllara göre değişkenlik gösterdiğini belirterek, köyde yaklaşık 400 bin ila 1 milyon ton arasında organik buğday ekiminin yapıldığını dile getirdi.
"400 bin ton İstanbul'a gönderilecek"
Buğday üretiminin yıldan yıla farklılık gösterdiğini aktaran Ertaş, şöyle konuştu:
"Burada üretilen bu 400 bin ton, bu yılki buğday İstanbul Halk Ekmek Fabrikası'na gidecek. Her yıl aşağı yukarı organikçiler buradan buğday toplar, bunun başında da İstanbul Halk Ekmek Fabrikası gelmektedir. Halk Ekmek tedarikçileri dışarıdan gelip buradan buğdaylarını alıp, götürüp organik bir vaziyette suyla çalışan taş değirmenler de öğütmekte. Bunu organik buğday, un olarak satanlar var. Bir de fabrikasyon sisteminde çalışan fabrikalar var. Bunlar da götürüp burada organik olan buğdayı eritip normal una çevirmekte ama bunun en makbulü bölgemizde de eskiden vardı, taş değirmen. Taş değirmen, su değirmenleri ile öğütülüp hemen hemen yaklaşık yüzde 50-60'a yakın oranda bir kepek oranı var. Bu kepekle beraber öğütülürse daha güzel olur."
Kocaköy köyü bölgesinde yaklaşık 50 bin dönüm arazinin ekildiğine işaret eden Ertaş, ülkede bulunan ekonomik sıkıntılar nedeniyle buğday ekiminin 2 bin dönüme kadar düştüğünü aktardı.
Çiftçinin buğday yerine biraz daha getirisi yüksek olan ürünleri ekmeye başladığını anlatan Ertaş, "İstanbul Halk Ekmek Fabrikası buradaki buğdayı aldığı zaman çeşitlendiriyor. Organik buğdayın pastası, böreği yapılmakta, sadece ekmek olarak sofraları gelmemekte. İstanbul Halk Ekmek Fabrikası özellikle bunun lezzeti ve organikliği için buraya talip. Ankara Halk Ekmek Fabrikasını da son yıllarda organik üretimine başladı. Bunlar da inşallah gelir üreticiyi bulurlar, üretici eğer para kazandığı sürece buğday ekimini sürdürür." ifadelerini kullandı.