İstanbul Üniversitesi'nden Deprem Paneli: İstanbul'un Kentsel Dönüşümüne Jeolojik Açıdan Bakış
İstanbul Üniversitesi tarafından düzenlenen panelde, 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri ve İstanbul'un kentsel dönüşümü jeolojik açıdan ele alındı. Panelde konuşmacılar, kentin büyüme stratejisinin yanlış kurulduğunu ve jeolojinin öneminin göz ardı edildiğini vurguladı.
Mehmet ALA / İSTANBUL Üniversitesi tarafından, '6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve İstanbul'un Kentsel Dönüşümüne Jeolojik Açıdan bir Bakış' konulu panel düzenlendi. Panelde 6 Şubat depremlerinin sonuçları ve beklenen İstanbul depremiyla ilgili çalışmalar ele alındı. Panelde konuşan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Hüseyin Öztürk, "Düğmeyi yanlış iliklersen ondan sonra hep yanlış gider. Kentin büyüme stratejisini yanlış kurduk. Kenti yanlış planladık ve geçmiş olsun. Jeolojiyi işin içine ciddi olarak katmadık." dedi.
İstanbul Üniversitesi tarafından, '6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerine ve İstanbul'un Kentsel Dönüşümüne Jeolojik Açıdan bir Bakış' konulu panel düzenlendi. Panelde 6 Şubat 2023 'te meydana gelen Kahramanmaraş depreminin sonuçları, öğretileri ve beklenen İstanbul depremi ile kentsel dönüşüm konuları ele alındı. 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan panelde, Dr. Özge Karslıoğlu Turgut tarafından hazırlanan '6 Şubat Deprem Araştırmaları' kısa filminin gösterimi yapıldı. Panele İstanbul Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. Panelde konuşan İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İshak Yılmaz depremin binaları yıkmadığını doğru önlemler alınması gerektiğini belirtti. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Öztürk ise, "Kentin büyüme stratejsini yalış kurduk" diye konuştu.
"AMAÇ RİSKİ YÖNETEREK BÜTÜN İNSANLARI KURTARMAK"
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yıldırım Güngör, risk yönetiminin deprem olduktan sonra değil olmadan önce yapılması gerektiğini belirterek, "17 Ağustos'tan sonra bunu söyledik kriz yönetimi olmaz kriz yönetimi bizi kurtarmaz. Kriz yönetimi olduğu anda krizdeyiz. Kriz yönetimine başladıysak eğer o binalar yıkılmıştır. Yıkılan binalardan biz kaç kişi kurtaracağız belli değil. O yüzden bizim amacımız 17 Ağustos'ta 300 kişi kurtuldu. Ama 18 bine yakın insan hayatını kaybetti. Amaç riski yöneterek tehlikeyi yöneterek bütün insanları kurtarmak ve biz her depremde yıkıldık. Çerkes depreminde yıkıldık, Afyon'daki depremde yıkıldık, Elazığ'daki depremde yıkıldık. İran'da deprem oluyor Van'da insanlar hayatını kaybediyor. Daha acısı Yunanistan'da deprem oluyor Bayraklı'da 115 kişi hayatını kaybediyor. Buradan şuna geldik, dedik ki, biz bu riski yönetmeliyiz. Ne zaman, 20 sene sonra. Bunun yerine ne yapıyoruz, biz yeni binaları nasıl yaparız nasıl yeni yerleşim yerleri açarız. İstanbul'u nasıl depremden kurtarırız değil yeni yerleşim yerlerini nasıl açarızın derdindeyiz." dedi.
"NE ZAMAN NEREDE OLACAK SORULARIYLA BU ACILARI YAŞAMAYA DEVAM EDERİZ"
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İshak Yılmaz ise, "Şimdi soru ne zaman olacak, nerede olacak, nasıl olacak olursa biz bu depremleri yine bu büyük acılarla yaşamaya devam edeceğiz. Bakın deprem ya da fay binaları yıkmıyor, biraz önce gösterdim. 4 büyüklüğünde 10 metrenin üzerinde atım olan bir yerin tam altındaki bina yıkılmamış, bina ayakta. Dolayısıyla değişebilecek şeyler var aslında. Ne var ' Binanın yerini değiştirebilir miyim ' Değiştirebilirim ama fayı değiştiremem. Zemini değiştirebilir miyim, belki çok zorlarsa inceyse kaldırabiliriz ama o da zor; ama alternatiflerim var, malzemeyi değiştirebilirim, doğru yer seçebilirim. Binanın temelini buna uygun yaparım, üst yapısını uygun yaparım, malzemeyi doğru kullanırım. En önemlisi eğitimli insanlar bunu yaparlar." şeklinde konuştu.
Panelde bir konuşma yapan Prof. Dr. Süleyman Dalgıç ise, "Depremsellik anında sağlam diye nitelendirdiğimiz boğazın çevresi bile çok ölümcül olabiliyor. Heyelanlı yerlere yapılan yapılar da mevcut, yüksek katlı. Burası Kıraç Esenyurt dolayları. Bina temellerine kazık yaptıklarını söylüyorlar ama kaynak izlerinin üzerinde kalan kazıklar mevcut. Dolayısıyla İstanbul depreminde gerekli mühendislik önlemi alınmadığı için burada ciddi problemlerin yaşanması olası gözüküyor. Yine çeşitli faylar var. İstanbul'un temellerinin bu miyonser istifinde nereyi yazarsanız aşağı yukarı dikkatli bir gözle bakarsanız hepsinde bir fay görmeniz mümkün" dedi.
"KENTİN BÜYÜME STRATEJİSİNİ YANLIŞ KURDUK"
İstanbul'daki kent planlamasına ilişkin konuşan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, "Düğmeyi yanlış iliklersen ondan sonra hep yanlış gider. Kentin büyüme stratejisini yanlış kurduk. Kenti yanlış planladık ve geçmiş olsun. Hiç jeolojiyi işin içine ciddi olarak katmadık." dedi.