Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

İmamoğlu ve Kurum aylar sonra yeniden karşı karşıya: Hadi gel de kapat

Aylar sonra yeniden karşı karşıya geldiler: Hadi gel de kapat

İstanbul'un En Görkemli 100 Bahçesi Kitap Oldu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, bahara girerken İstanbul’un en görkemli 100 bahçesini bir kitapta topladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş, bahara girerken İstanbul'un en görkemli 100 bahçesini bir kitapta topladı. İstanbul'un Yüzleri Serisi kapsamında okuyucu ile buluşan "İstanbul'un 100 Bahçesi"nde Bizans'tan günümüze iz bırakan 100 bahçe hakkında birbirinden ilginç bilgiler ve fotoğraflar yer alıyor.

Bahçeler, bostanlar ve mesire yerleri olarak üç ana başlıkta toplanan kitapta, Bizans İmparatorluğu ailesinin yazlık olarak kullandığı Fener Bahçesi'nden şarap ve şifa veren bitkileri ile meşhur manastır bahçelerine; mitolojide doğa ve çoban tanrısı olarak bilinen Pan'ın flütünü çalarak dolaştığı Yıldız Korusu'ndan selvileriyle meşhur Bebek bahçesine kadar İstanbulluların gönlünde taht kurmuş 100 bahçe yer alıyor. Kitapta yer alan bilgilere göre Bizans döneminde bahçeler genellikle saraya yakın yerlerde, yani Suriçi'nde bulunuyordu. Güvenlik ve ulaşım zorluğu sebebiyle Boğaz sırtları birkaç manastır bahçesi dışında boştu. Günümüzde de örnekleri bulunan genellikle haç şeklinde düzenlenmiş manastır bahçeleri ise Bizans ahalisi tarafından kitap okuma, dinlenme, düşünme ve dinsel arınma amaçlı kullanılıyordu.

"İstanbul'un 100 Bahçesi"nde Osmanlı bahçelerinin genel özellikleri de anlatılıyor. Kitapta, Osmanlı bahçeleri için "Çin ve İngiliz bahçelerinin aksine doğayı yeniden işleyip anlamlandırmaktan ziyade, insanın doğa karşısındaki sınırını kabul eden bir anlayışa sahiptir. Osmanlı, bahçeleri setler, merdivenler, rampa ve yollarla bölüp biçimlendirmek yerine ağaçları, çiçekleri ve hayvanlarıyla bir bütün olarak algılayıp insanı da bunun bir parçası olarak görmeyi tercih eder" deniliyor.

BAHÇELERİN ALTIN DÖNEMİ: LALE DEVRİ

İstanbul bahçelerinin altın döneminin Lale Devri'nde yaşandığının anlatıldığı kitapta, bu dönemde tüm eski bahçelerin elden geçirildiği, pek çok sayıda yeni bahçenin kurulduğu ve İstanbul'un en yoğun ağaçlandırma faaliyetinin yine bu dönemde gerçekleştirildiği, İstanbul'un tepe ve yamaçlarının İzmit, Kocaeli ve Yalova'dan getirtilen fidelerle yeşillendirildiği vurgulanıyor. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title