İstanbul Merkezli Operasyon

Her Yerde Adalet Platformu Başkanı Özkan Öztürk, "Küresel finans baronları ve onların içerideki uzantılarınca tıpkı 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinde olduğu gibi, halkın oylarıyla iş başına gelmiş hükümetler düşürülerek, milli irade yok edilmek istenmektedir" dedi.

Öztürk, platformun genel merkezinde yaptığı açıklamada, İstanbul merkezli operasyonla ilgili yargı sürecinin sonuna kadar işlemesi gerektiğini söyledi.

"Masumiyet karinesi" gereği hukuki süreç sonuçlanmadan, hiç kimsenin kamuoyu önünde mahkum edilemeyeceğini hatırlatan Öztürk, soruşturmanın etkin ve hızlı şekilde sonuçlandırılmasını istedi.

Öztürk, 17 Aralık operasyonunun Londra, Washington ve Tel Aviv merkezli olduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:

"Küresel finans baronları ve onların içerideki uzantılarınca tıpkı 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinde olduğu gibi halkın oylarıyla iş başına gelmiş hükümetler düşürülerek, milli irade yok edilmek istenmektedir. Ülke olarak son birkaç yıl içerisinde milli iradeye yönelik suikastler düzenlenmiştir. 2007 yılında yaşanan Cumhurbaşkanlığı krizi, 7 Şubat 2012'deki MİT krizi, mayıs ayının son günlerindeki Gezi kalkışması ve 17 Aralık tarihindeki operasyon ile amaçlanan; özelde bu ülkenin Başbakanı, genelde ise büyük Türkiye halkı olduğunu bir kere daha hatırlatıyoruz."

-Memur-Sen Gümüşhane Şubesi Başkanı Veli Ağaç

Memur-Sen Gümüşhane Şube Başkanı Veli Ağaç da "Küresel bir oyuncu olan ve yeniden dirilme adına güçlü bir ekonomiye kavuşmayı hedefleyen Türkiyemiz, diz çöktürülme ve eskiden olduğu gibi sıradanlaştırılma projesiyle karşı karşıyadır" dedi.

Ağaç, 32 sivil toplum kuruluşundan oluşan Milli İrade Platformu adına sendika binasında yaptığı basın açıklamasında, yolsuzluk yapanın, rüşvet verenin ve alanın melun olduğuna, aynı şekilde iftira atmanın da zulüm olduğuna inanan bir medeniyetin mensupları olduklarını belirtti.

Yolsuzluğu ve hırsızlığı savunanın, yetim hakkı yiyenlere arka çıkanın Allah'ın lanetine uğrayacağını ifade eden Ağaç, şunları söyledi:

"Adına yolsuzluk operasyonu denen ve doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alarak itibarsızlaştırma çabası olan bu mühendislik projesiyle Türkiye Halk Bankası üzerinden bu ülkeye 4 günde 10 milyar dolar zarar ettirilmiştir. Hem ekonomik hem siyasi itibarsızlaştırma operasyonuna giydirilen kara para aklama iddiası, ülkemizin İran ile yaptığı ambargolu döneme ait ve ülke çıkarlarını gözeten meşru bir ticaretten ibarettir. ABD'nin hedefine koyduğu Halk Bankasına operasyon yapanlar aslında kendi ülkesine operasyon yapmıştır. Türkiye ayağından vurulmuştur. Bir yandan adına yolsuzluk operasyonu denen ve genelde Türkiye'yi, özelde ise siyaset kurumlarını hedef alan bir tasfiye projesidir. Biliyoruz ki Türkiye'nin güzel tablosu birilerini gayet huzursuz ediyor fakat onlar iyi bilsinler ki halkın baş tacı olanlar, ayak oyunlarıyla alaşağı edilemez." - Konya