İstanbul İlçelerinin Belediye Yönetişim Karneleri Açıklandı
Argüden Yönetişim Akademisi tarafından hazırlanan "Vatandaş Bakışıyla İstanbul İlçelerinin BELEDİYE YÖNETİŞİM KARNESİ" başlıklı çalışma İstanbul'da düzenlenen bir toplantıda tanıtıldı.
Yerel yönetimlerde yönetişim kültürünün gelişmesine ve vatandaşın yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlamayı hedefleyen çalışma, kamuya açık verilerden hareket ederek İstanbul'daki 37 ilçe belediyesini iyi yönetişim uygulamaları açısından değerlendiriyor. Çalışmanın Türkiye'de ve dünyada belediyelere bu alanda bir rehber olması amaçlanıyor.
16 Nisan 2018, İstanbul. Kâr amacı gütmeyen, kamu, sivil toplum, özel sektör ve küresel düzeyde yönetişim kalitesini artırmayı hedefleyen Argüden Yönetişim Akademisi önemli bir çalışmaya imza attı. Argüden Yönetişim Akademisi tarafından hazırlanan 'Vatandaş Bakışıyla' İstanbul İlçelerinin BELEDİYE YÖNETİŞİM KARNESİ başlıklı çalışma İstanbul'da Pera Müzesi Oditoryumu'nda düzenlenen bir toplantı ile kamuoyuna tanıtıldı.
5018 no'lu Kanun gereği stratejik plan hazırlama ölçeğinde yer almamaları nedeniyle Şile ve Adalar Belediyelerinin dâhil edilmediği çalışmada, İstanbul'daki 37 ilçe belediyesindeki yönetişim uygulamaları vatandaşların ulaşabileceği verilerle değerlendirildi.
"İYİ YÖNETİŞİM KURUMLARA DUYULAN GÜVENİ ARTIRIYOR"
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Argüden Yönetişim Akademisi Kurucusu Dr. Yılmaz Argüden şunları söyledi:
"Yerel yönetimler, vatandaşın kamu yönetimiyle en sık temasta bulunduğu alanları oluşturuyor. Kentleşmenin olağanüstü boyutlarda hızlanmasıyla, yerel yönetimlerin toplumsal yaşamımızdaki yeri giderek daha fazla önem kazanıyor. Sürdürülebilir ve kapsayıcı yönetimin içinde yeşerebileceği iklimi tesis eden iyi yönetişime, günümüzde en fazla yerel yönetimlerde ihtiyaç duyuluyor. Tutarlılık, sorumluluk, hesap verebilirlik, adillik, şeffaflık, etkililik ve katılımcılıktan oluşan 7 iyi yönetişim ilkesini benimseyen kamu kurumları, toplumsal güveni de artırıyorlar. İyi yönetişim ilkelerini bir bütün olarak hayata geçiren yerel yönetimler, vatandaşın kendilerine daha çok güven duymasını sağlıyorlar."
Toplumun yaşam kalitesini yükseltecek olan belediyelerin vatandaşların artan beklentilerini karşılamak için veriye, katılımcılığa ve işbirliğine dayalı olarak çalışmaya özen göstermek durumunda olduklarını vurgulayan Dr. Argüden şöyle devam etti:
'Vatandaş Bakışıyla' İstanbul İlçelerinin Belediye Yönetişim Karnesi projesi kapsamında geliştirdiğimiz metodoloji ile objektif ve somut verilere dayanarak, belediyelerde yönetimin yeşerdiği ortam ve iklimi, başka bir deyişle yönetişim kültürünü inceledik. Belediyeleri, farklı süreçler, yönetişim ilkeleri ve bunların hepsinin kurum içinde öğrenme döngüsü yaklaşımıyla hayata geçirilmesini, vatandaşı merkeze alarak değerlendirdik. Yaptığımız çalışma yerel yönetim aktörleri ve belediyeler için yönlendirici bir kılavuz niteliğindedir. Sunduğumuz bu kaynağın, belediyelerde dönüşümü ve gelişimi tetikleyen liderlere ve uygulayıcılara, 'iyi yönetişim' uygulamalarını geliştirme yolunda referans olmasını hedefliyoruz."