İstanbul Finans Kongresi Okan Üniversitesi'nde

SPK Başkanı Vedat Akgiray, İMKB Başkanı İbrahim Turhan, HSBC Türkiye CEO'su Martin Spurling, Takas Bank Genel Müdürü Murat Ulus ve pek çok sektör temsilcisinin katılım gösterdiği kongrede İstanbul'un finans merkezi olma yolundaki hedefleri ve stratejileri masaya yatırıldı.

Hızla büyüyen finans sektöründe finansal kaynaklara yön verme gücüne sahip olan İstanbul'da, ilki geçen yıl düzenlenen, Uluslararası Finans Kongresi'nin ikincisi Okan Üniversitesi'nde başladı. İstanbul'un finans merkezi olma vizyonunun oluşturulmasında atılacak adımlar; ulaşım alt yapısı, piyasa yapıcılığı, mevzuat, teşvikler, İstanbul'un marka değerinin yaratılması, düzenleyici otoritelere düşen görevler gibi birçok farklı alanda görüşlerin paylaşıldığı kongrede İstanbul'un merkez haline gelebilmesi için açık, ulusal bakış açısına sahip, düzgün iş ortamı sağlayan bir şehir haline gelmesi gerektiğine dikkat çekildi.

"İstanbul 5 yılda bölgesel, 2023'te ise ulusal finans merkezi haline gelecek"

İstanbul Finans Kongresi'nin 2023 yılı hedefleri kapsamında çok kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Kongre Başkanı Prof. Suat Teker, gelecek 5 yıl içerisinde her anlamda alt yapısı hazırlanmış bir Türkiye'nin, İstanbul'u bir finans merkezi olarak dünya ülkelerine kabul ettirmesinin zor olmayacağının altını çizdi. Türkiye ile kültürel ve tarihi bağları olan ülkelerin Londra ve Hong Kong gibi finans merkezleri yerine İstanbul'u tercih edeceğini vurgulayan Teker, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul gerekli çalışmaların ardından 5 yıl içerisinde bölgesel, 2023'te ise ulusal bir finans merkezi olabilecektir. Yabancılara kendimizi anlatmak adına lisans, yükseklisans ve doktora programlarımızı bu doğrultuda revize etmeye ihtiyacımız var. Türkiye'ye okumaya, yüksek lisans yapmaya gelen öğrenciler, finans sistemimizle tanışan iş adamları bizim için iyi kaynaklar. Eksikliklerimizi koordineli olarak gidermeliyiz."

"Bölgenin finans merkezi Türkiye olmalı"

Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, finans merkezi olma yolunda ilerleyen bir ticaret ve kültür şehri olduğunu dile getirerek, "Orta Asya, Kuzey Afrika, Balkan ülkelerinin tam kesiştiği noktada, 5 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip bir bölgedeyiz. Finansmanının temel üretimi sayılacak enerjinin yüzde 50'sinden fazlası bu bölgede üretiliyor. Bunu değerlendirmeliyiz" dedi. Türkiye'nin son yıllarda yakaladığı ekonomik ve siyasi istikrar dolayısıyla bölgesinde çok güçlü bir merkez olduğuna işaret eden Okan, "Küresel ekonomik krizden en az etkilenen ülkeyiz. Bölgenin önemli oyuncusu haline gelme yolunda önemli çalışmalarımız var. Tarihsel bağlarımız dolayısıyla böyle bir merkez de çok gerekli. Üniversite olarak bunu destekliyor ve katkıda bulunmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

"İstanbul 3 noktaya dikkat etmeli"

Hong Kong ve Londra'nın finans merkezlerinin en iyi örnekleri olduğunu ifade eden HSBC Bank CEO'su Martin Spurling, İstanbul'un finans merkezi statüsünün de önemli olduğunu, Asya ile Avrupa arasında bir köprü oluşturduğunu bildirdi. "Türkiye aynı zamanda Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Asya'nın bağlantı noktasıdır" diyen Spurling, "Birçok ulusal şirket genel merkezlerini İstanbul'a yerleştirmektedir. Çok güçlü bir ekonomi İstanbul'u destekliyor" açıklamasında bulundu. Finans merkezi olma yolunda ilerleyen İstanbul'un dikkat etmesi gereken 3 nokta bulunduğunu söyleyen Spurling, konuyla ilgili şunları kaydetti:

"İstanbul 3 şeyi hedeflemeli. Açıklık, uluslararası bir bakış açısına sahip yerel yetenekli insanlar ve uygun bir iş ortamı. İstanbul'u bu 3 açıdan geliştirmek merkez olmada kilit rol oynayacaktır. Doğal bir yer olmalı. Londra açıklık üzerinden gelişmiştir. New York, 1960 yıllarda döviz kontrol yaptığı için iş Londra'ya kaldı. Şangay dış finansa, yabancılara uygulamaları ve baskıları dolayısıyla konumunu kaybetti. İstanbul şimdiden açık olmaya doğru yüzünü çevirmiştir ama biraz geç kalmıştır. 9 yıl önce yüzde 33 banka yabancıydı, şimdi ise yüzde 52'si. Bütün bankaların uluslararası olması gerekmez. Mükemmel çalışan Türk bankaları var. İstanbul son zamanlarda sigorta, faktoring, leasing, menkul kıymetler ve yatırım fonlarında da gelişti."

"Önümüzdeki 5 yılda Türkiye'ye çok önemli yatırımlar yapacağız"

HSBC grubunda en büyük 7-8 işlerden birinin Türkiye olduğunu dile getiren Spurling, "Önümüzdeki 5 sene içerisinde çok önemli yatırımlar yapacağız buraya. Türkler en gururlu uluslardan bir tanesi. Bu öykü ve gurur Türkiye'nin dışına çıkmış değil. Ama Türkiye'nin şaşırtıcı satılacak şeyleri var. Bu konuda size yardımcı olmak isterim" ifadelerini kullandı. İstanbul'un alt yapı, hukuk, vergilendirme ve iş ortamının düzenlenmesi ve oluşturulacak daha basit bir vergi sistemiyle finans merkezi haline gelebileceğinin altını çizen Spurling, "Bütün bu çalışmaların ardından 1.8 milyar dolarlık bir yatırımla 2025 yılına kadar 20 milyar dolarlık bir getiri elde edilebilir. Bir bankacı olarak bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ancak dışarıda Türkiye'nin ne kadar iyi bir ülke olduğunu anlayamıyorlar" dedi.

"İstanbul zaten bir merkez"

Pek çok ülkenin finans merkezi olma yolunda adımlar attığını ancak bunu gerçekleştiremediğini ifade eden Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, "Biz böyle bir şeyin iddiasında değiliz. Şekil, görüntü olsa bu kolaylıkla yapılır. Esas olan finansın yapıldığı yer olmak. İşimizi doğru yaparsak, inovasyona açık yürürsek zaten bu gerçekleşecektir" diye konuştu. Finans merkezi olmak için alt yapı, hukuk ve vergiler gibi konulardaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirten Akgiray, "Uluslararası arenada iç meselemiz büyük oranda halledildi. Artık bizim dünyada etkin olma zamanımız geldi. Ne yapılması gerekiyorsa en cesur hayal ve kararlarla bunu yapmalıyız. Yasal alt yapı ve hukuksal yapıyla yatırımları rahat ettirmeliyiz. 'İstanbul Finans Merkezi' proje olmaktan çıktı, başlamış bir çalışma. Bu süreçte artık hızlı yürüme zamanı" açıklamasında bulundu.

Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akgiray, 'Yeni SPK Kanunu ne durumda?' sorusuna, "Kanun şu an Bakanlar Kurulu'na gitti imzaya açık. Bugün yarın kuruldan çıkar. Meclis tatile çıkmadan yürürlüğe gireceğini düşünüyoruz. Belirli yanlışlıklar çıkabilir, ama bunlar önemli değil. Kanun yürürlüğe girdikten sonra düzeltilir" yanıtını verdi.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan da finans merkezi haline gelebilmek için ilk kuralın, İstanbul'a gelecek yabancı yatırımcıya özel uygun ortamın yaratılması olduğunu kaydetti. "Bu insanların çocuklarının gideceği okul da olmalı, eğlenecekleri mekan da" diyen Turhan, "İstanbul'un nüfusu malum. Gelecek insanları da düşündüğümüz zaman ulaşım konusuna da el atılmalı. Makul da olsa halledilmeli. Ayrıca gece 00.00'da bile rahatça dolaşılabilecek şekilde güvenlik sağlanmalı. Bunlar bütünleşince doğal olarak finans merkezi haline gelirsiniz" dedi.

KUTU…

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) çalışmaları dolayısıyla kongreye katılamayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise, katılımcılara ilettiği mesajda şunları kaydetti:

"Bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Finans Kongresi'nde gündeme getirilen konular, çözüm önerileri çalışmalarımıza ışık tutuyor. Türkiye konumu, avantajları, birikimleri ve çalışmalarıyla bölgede dikkat çeken büyük bir güç haline gelmiştir. İstanbul, potansiyeli ve dinamizmi ile finans merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir."

KUTU…

20 farklı ülkedeki üniversitelerden bildiri özeti başvurusu yapılan İstanbul Finans Kongresi'nin (IFC) 2 günlük programında, 109 adet sözlü Türkçe ve İngilizce sunum yapılacak, 17 davetli konuşmacı kurumsal ve kişisel görüşlerini sunacak.