İstanbul Dha
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık için CHP Genel Merkezi tarafından Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi'nde gerçekleştirelen ve ilk oturumu basına açık yapılan bölge toplantısına CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, aralarında Süleyman Çelebi, Aydın Ayaydın, Hurşit Güneş'in de bulunduğu milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkan Oğuz Kaan Salıcı, CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, CHP Kocaeli İl Başkanı Yalçın Kuşkan ile parti meclisi üyeleri, kadın kolları başkanları, gençlik kolları başkanları, ilçe başkanları ve belediye başkanları katıldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık için CHP Genel Merkezi tarafından Beşiktaş Akatlar Kültür Merkezi'nde gerçekleştirelen ve ilk oturumu basına açık yapılan bölge toplantısına CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, aralarında Süleyman Çelebi, Aydın Ayaydın, Hurşit Güneş'in de bulunduğu milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkan Oğuz Kaan Salıcı, CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, CHP Kocaeli İl Başkanı Yalçın Kuşkan ile parti meclisi üyeleri, kadın kolları başkanları, gençlik kolları başkanları, ilçe başkanları ve belediye başkanları katıldı.
HALKIN İRADESİ, PARTİ DEVLETİ UYGULAMALARINI YENDİ
Toplantının açılışında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, Sakarya, Kocaeli ve İstanbul örgütünün bir araya geldiği toplantıda, cumhurbaşkanlığı seçimlerine örgütün nasıl hazırlanacağını konuşacaklarını söyledi. 14 noktada yenilenen seçimlerle ilgili olarak Tezcan, "Dün bir şeyi memnuniyetle gördük. Halk, halkın iradesi, parti devleti uygulamalarını yendi. Ağrı'da da Yalova'da da halkın iradesi, parti devleti anlayışına hakim geldi, başardı, yendi. Bu eğilimin, önümüzdeki süreçte de yeni sandıklara yansıyacağına inanıyorum, yansımasını diliyorum. Yalovalıları da Ağrılıları da kutluyorum" dedi.
AKP ELİYLE SOPALI SEÇİMLERİN YAŞANACAĞI SÜRECE DOĞRU GİDİYORUZ
Ağrı İl Seçim Kurulu Başkanlığının yasal olarak yetkisi olmadığı halde jandarma komutanlıkları ve emniyet müdürlüklerine, "Oy kullanma günü salonlardan vatandaşı boşaltmaları" ve "Seçmenlerin üzerlerinin aranması" yönünde genelge gönderdiğini söyleyen Tezcan, il seçim ve sandık kurullarının bu tür bir yetkisi olmadığını ifade etti. Tezcan, şöyle konuştu:
'Görüyoruz ki artık önümüzdeki dönemde Türkiye'de AKP eliyle sopalı seçimlerin yaşanacağı sürece doğru gidiyoruz. Bundan sonraki süreçte örgütlerimize her zamankinden daha fazla görev düşüyor. Partililerin sorumluluğu her zamankinden daha fazla. Bütün devlet imkanlarını kullanarak, sandıktan arzu ettiği sonucu almaya çalışan iktidar, dün demokrasinin tokadını yemiştir."
ABDÜLHAMİD'İN İSTİBDATINA RAHMET OKUTANLAR, TABİİ Kİ OSMANLI'YI ÖZLEYECEKLER
12 yıldır Türkiye'nin sokaklarını, meydanlarını bu hale getiren sensin. Gençlerimizi, sokaklarda boğazlatan sensin. Bu şiddeti ve terörü yaratıp, arkasından da 'Polis, destan yazdı' diye teşvik eden sensin. Haziran direnişinin birinci yıldönümünde aynı şiddetle meydanları ve sokakları terörize eden sensin. Devlet eliyle ülkeyi bir terör mecrasına sokan ve çeviren sensin. Abdülhamid'e rahmet okutan sensin. Abdülhamid'e, Abdülhamid'in istibdatına rahmet okutanlar, tabii ki Osmanlı'yı özleyecekler."
TOMALARIN HAKİM OLDUĞU BİR REJİM VAR VE BUNUN ADI NE YAZIK Kİ OLSA OLSA TOMOKRASİ OLUR
Tezcan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden demokrasinin güçlü çıkacağına inandığını belirterek, şunları söyledi:
"Türkiye'de iktidar eliyle yaratılan totaliter tomokrasinin yenileceğine inanıyorum. 12 yıllık AKP iktidarının son döneminde bütün toplumsal olaylara, demokratik, özgürlükçü, anayasal en temel gösteri ve yürüyüş hakkına karşı tomalarla, biber gazıyla müdahale eden bik iktidarla karşı karşıyayız. Artık demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Tomaların hakim olduğu bir rejim var ve bunun adı ne yazık ki olsa olsa tomokrasi olur. Totaliter faşizmin yerleştiği, siyasal fay hatlarının keskinleştiği ve çatışma dilinin özellikle iktidar sahipleri tarafından yerleştirilerek toplumun kamplara ayrılarak bölündüğü, nefret dilinin bir siyaset yöntemi haline getirildiği Türkiye'de nasıl bir cumhurbaşkanı figürü mutlaka önemlidir."
GÖRÜŞMELERİN TÜMÜNDE ORTAYA ÇIKAN ORTAK CUMHURBAŞKANI FİGÜRÜ VAR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çeşitli görüşmeler yaptığına değinen Tezcan, şöyle devam etti:
"Yapılan görüşmelerin hemen hemen tümünde ortaya çıkan bir ortak cumhurbaşkanı figürü var. Toplumun örgütlü kesimleri ve geniş kesimleri, kucaklayan bir cumhurbaşkanı istiyor, ayrıştıran bir cumhurbaşkanı istemiyor; nefret dilini kullanan bir cumhurbaşkanı istemiyor, sevgi dilini kullanan bir cumhurbaşkanı istiyor; siyasal kimliğiyle toplumu ayrıştırarak, kendi siyasal anlayışıyla toplumu dizayn etmek isteyen bir cumhurbaşkanı istemiyor, herkesin cumhurbaşkanı olabilecek nitelikte bir cumhurbaşkanı istiyor. Hukuku çevreyip, 'Ben istediğim şekilde, yargı da dahil olmak üzere tüm devlet organlarını istediğim gibi kontrol edeceğim, tüm yetkileri elimde toplayacağım' diyen bir cumhurbaşkanı figürü istemiyor. Hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, özgürlüklere inanan bir cumhurbaşkanı istiyor. Devlet organlarının yetkilerini gasp etme sevdası içerisinde olan bir cumhurbaşkanı istemiyor, tam tersine devletin kurumları arasında dengenin hakim olmasını gözetecek bir cumhurbaşkanı istiyor. Aslolan, isimlerden öte figürler. İnanıyorum ki önümüzdeki süreç bu çerçeveye uygun bir cumhurbaşkanı adayını çıkaracaktır ve milletimiz bu adayı oylarıyla cumhurbaşkanı yapacaktır."
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN BİR TÜR PROVASINI YAPMIŞ OLDU
CHP İstanbul İl Başkan Oğuz Kaan Salıcı da dün yenilenen seçimlerle ilgili olarak, "Yalova'da CHP kazandı. Çünkü Yalova'daki seçim, hükümetin bütün bakanlarıyla, elindeki bütün devlet imkanlarıyla Yalova'ya gittiği ve dünya üzerinde vaat edilebilecek herşeyi vaat ettiği bir seçim oldu. Yalova'daki yurttaşlarımız, hükümetin her türlü baskısına, vaat ve kandırmacasına rağmen CHP adayına oy vererek, aslında cumhurbaşkanlığı seçiminin bir tür provasını yapmış oldu" dedi.
EMNİYET GÜÇLERİ SAYIN BAŞBAKANIN TALİMATI BOŞ ÇIKARMADI
Salıcı, Gezi olaylarının yıldönümünde hükümetin göstercilere gösterdiği uygulamanın bir yıl sonra da tekrarlandığını vurgulayarak, 'Başbakan Erdoğan o gün Sultangazi'de bir açılış töreni vardı. O Açılış töreninde açık ve net bir şekilde 'Taksim'e gidilmesi halinde emniyet güçlerinin A'dan Z'ye gereken herşeyi yapacağını' söyledi. Emniyet güçleri de Sayın Başbakanın talimatını boş çıkarmadı, A'dan Z'ye gerekli olan tüm vahşeti gösterdi' dedi.
'DÜNYANIN YARISI KENDİSİNE DİKTATÖR OLDUĞUNU HİSSETTİRİR BİR TARZ İÇİNDE KONUŞUYORö
Başbakan Erdoğan'ın sık sık 'CHP'nin Türkiye'nin imajını zedelediğinden' bahsettiğini söyleyen Salıcı, "CNN International muhabirini canlı yayın sırası gözaltına alma basiretsizliği gösteren polis mi Türkiye'nin dış dünyadaki demokratik algısını daha kötü zedelemiştir yoksa oraya giden göstericiler mi? Göstericilerin yaptığı, Türkiye'de demokrasinin olduğunu, olgunlaşmaya çalıştığını ya da en azından demokratik süreçte bir aşama olduğunu göstermeye çalışmaktır" dedi.
Salıcı, " Bugün değişen bir şey var; o da Sayın Başbakanın imajı. Sayın Başbakana bugün sadece Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu 'diktatör' demiyor, neredeyse dünyanın yarısı, kendisine diktatör olduğunu hissettirir bir tarz içinde konuşuyor." dedi.