İstanbul'daki "Kck" Davası
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 122'si tutuklu 205 sanığın yargılandığı davada, sanıkların tümünün avukatı Selçuk Kozağaçlı, iddianamede yer alan "KCK Sözleşmesi"nin ileride "Risale-i Nur" ve...
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 122'si tutuklu 205 sanığın yargılandığı davada, sanıkların tümünün avukatı Selçuk Kozağaçlı, iddianamede yer alan "KCK Sözleşmesi"nin ileride "Risale-i Nur" ve "Komünist manifestosu" gibi tarihi değer olacağını iddia etti.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Mahkeme Başkanı Ali Alçık, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde iddianamenin okunmasına ara vererek avukatların taleplerini almaya başladı.
Sanıkların tümünün avukatı Selçuk Kozağaçlı, bu kadar geniş kitlenin bu kadar uzun süre tutuklu kalmasını gerektirecek kuvvetli bir suç şüphesinin bulunmadığını iddia etti.
-"KCK Sözleşmesi tarihi bir değer olacak"-
Kozağaçlı, iddianamede delil olarak bulunan "KCK Sözleşmesi"nin çevre sorunlarına duyarlı, ücretsiz sağlık hizmeti talebi, kadın sorunları, Kürt kimliği gibi konulara yer verdiğini ileri sürdü. Sanıkların siyasi yaşamlarının KCK'dan daha eski olduğunu açıklayan Kozoğaçlı, "Sanıklar ekoloji, sağlık, Kürt kimliği konularında bu belgeden önce de faaliyet gösterdi. Türkiye'de en çok insanın suçlanmasına neden olan "Risale-i Nur" ve "Komünist manifestosu" metinleri artık üniversitelerde araştırma konusu yapılıyor, sempozyumlarda tartışılıyor. "KCK Sözleşmesi" olarak iddianamede yer alan metin de ileride benzer bir tarihi değeri olacak" dedi.
Avukat Kozanoğlu, meşru siyasal faaliyetleri nedeniyle yaklaşık 1 yıldır tutuklu bulunduklarını söylediği bütün tutukluların tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Gönül Erdem'in avukatı Aynur Tuncel de müvekkilinin 11 Aralık tarihindeki duruşma salonunun nezarethanesinde yere düşerek sağ kolunu ve omuzunu kırmasının bir hizmet kusuru olduğunu belirterek, Erdem-in ameliyat olduğunu, bir süre yoğun bakımda kaldığını ancak tek başına hayatını idame ettiremeyeceği ve bu olaydan dolayı psikolojisinin çok etkilendiği için müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Avukat Fırat Özdemir de "Anadilde Savunma Hakkı"nı düzenleyen yasa tasarısının Adalet Komisyonu'ndan geçerek Genel Kural'a gönderildiğini hatırlatarak, "Yasanın 2013 yılında çıkarılacağı artık kesinleşti. Bu nedenle mahkemenin cesur bir kararla yasayı beklemeden sanıklara Kürtçe tercüman atanmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Bilgi Üniversitesi öğrencisi tutuklu sanık İdil Aydınoğlu'nun avukatı Fikret İlkiz de, müvekkilinin, tutukluluk halinin hukuka uygun olmadığını ifade ederek, tahliyesini istedi.
Duruşma olumsuz hava koşulları sebebiyle erken bitirilerek, yarına bırakıldı.
Muhabir: Melike Gallenkuş
Yayıncı: Sabri Çelebioğlu - İSTANBUL