İstanbul'daki 'Ana Darbe Davası'nda Reddi Hakim Talebi Kabul Edilmedi, Savunmalara Geçildi
İstanbul’daki ana darbe davasında savunma yapan dönemin 3’üncü Kolordu Komutanı Erdal Öztürk, “Darbe karşıtı yazılı emir verdim. Darbe karşıtı olduğumu o gece televizyon bağlantılarımla dile getirdim” diyerek hakkındaki suçlamaları reddetti.
İstanbul'daki ana darbe davasında savunma yapan dönemin 3'üncü Kolordu Komutanı Erdal Öztürk, "Darbe karşıtı yazılı emir verdim. Darbe karşıtı olduğumu o gece televizyon bağlantılarımla dile getirdim" diyerek hakkındaki suçlamaları reddetti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi Yerleşkesi önünde bulunan duruşma salonunda görülen İstanbul'daki ana darbe davasında sanık savunmalarına geçildi.
Verilen aranın ardından reddi hakim talebine ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme bu talebi reddetti. Müdahillik talebinde bulunan avukat Bülent Demir'in bu talebi dile getirdiği sırada sanıklar için 'katiller sürüsü' ifadesini kullandığı, mahkeme başkanın ise yargılamanın devam ettiğinden böyle ifadede bulunmaması konusunda uyarıda bulunduğunu kararında hatırlatan mahkeme heyeti; "Bu durumun önceden görüş açıklama anlamına gelemeyeceğinden ve reddi hakim talebinde bulunan avukatın yasal olarak bu talebe haiz olmadığından" reddi hakim talebinin kabul edilmediğini açıkladı.
Sanık savunmalarına geçildi
Daha sonra sanık savunmalarının alınmasına geçen mahkeme heyeti ilk olarak dönemin 3'üncü Kolordu Komutanı Erdal Öztürk'ü sanık kürsüsüne çağırdı. Kendisine yönelik suçlamalar hatırlatılan Öztürk, görsel destekli yapacağı savunmasının duruşma salonundaki ekrana yansıtılmasını istedi. Görsel destekli savunması ekrana yansıtılan Öztürk, adının darbeciler tarafından bilgisi haricinde İstanbul sıkıyönetim komutanlığı için yazıldığını kaydederek hakkındaki suçlamaları reddetti.
"Darbe karşıtı yazılı emir verdim"
Darbe girişimi olduğunda yıllık izinde Antalya'da olmasına rağmen askerin kışlaya geri çekilmesi konusunda birliğine yazılı emir verdiğini ifade eden Öztürk, "Bu konuda televizyon kanallarına bağlantılarda bulunarak darbe karşıtlığımı dile getirdim. Hain darbe girişimini kınıyorum" dedi.
Tüm darbecileri lanetlediğini ifade eden Öztürk, "FETÖ'cü değilim. İzinli olmama rağmen askerin kışlaya geri çekilmesi konusunda birliğimle telefonla görüşmeler gerçekleştirdim. Bu sırada konuştuğum bir albay, Mehmet Partigöç'ün imzası taşıyan bir yazıda adımın sıkıyönetim komutanlığı için yazıldığını aktardı. Kendisine o emrin yasadışı olduğunu aktardım. Ben darbe karşıtı yazılı emri veren ilk kişiyim. Girişimin başarısız olması için çalıştım. Benim adıma İstanbul'da bazı emniyet müdürleri aranmış. O ses kayıtları bana ait değil. Bu husus adli tıp tarafından belgelendi. Emniyeti arayarak sesimi taklit eden Uzay Şahin'dir" diyerek hakkındaki suçlamaları reddetti.
İddianamede 1 numaralı sanık Fetullah Gülen
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen 1 numaralı sanık olarak yer alıyor. 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanık, İstanbul'da darbeci askerler tarafından şehit edilen 89 vatandaşın ölümünden de sorumlu tutuluyor.
İddianamede, "Yurtta Sulh Konseyi" İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyup Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli sanıklardan oluştuğu vurgulanıyor.
Askerlerin eylemleri sonucu 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil vatandaş olmak üzere İstanbul'da toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği aktarılan iddianamede kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karsı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açılarak öldürülmelerine teşebbüs edildiği, eylemlerin yöneldiği mağdurlardan 685'inin yaralandığı belirtiliyor.
800 Bylock'cudan 500'ü darbe girişimine katılmadı
İddianamede FETÖ'nün TSK içerisinde kümelenen uyuyan hücrelerine de dikkat çekiliyor. Örgütün kriptolu haberleşme uygulaması Bylock'u kullanan 800 personelin varlığının tespit edildiği, bunlardan 300'ünün darbe girişimi sırasında görev aldığı, 500'ünün ise darbe girişimine iştirak etmediğine dikkat çekilen iddianamede bu kişilerin darbenin başarısız olması durumunda ikinci bir darbe girişiminde kullanılmak üzere uyuyan hücreler olarak bekletildikleri tespiti yer alıyor.
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. İddianamede 'Yurtta Sulh Konseyi'in İstanbul yapılanmasında yer aldıkları gerekçesiyle Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyup Gürler'in de aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında, doksan ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet ve yüz yetmiş dörder yıla kadar hapis cezası istenirken diğer 13 kişi hakkında da en az üçer kez olmak üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 30 yıla kadar değişen hapis cezaları talep ediliyor. - İSTANBUL