Haberler

İstanbul'daki 3. "Kck" Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 20'si tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, bir kısım sanıklar deliller hakkında yeniden beyanda bulu...

Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 20'si tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, sanıklar deliller hakkında yeniden beyanda bulundu.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada, Türkçe savunma yapan tutuksuz sanık Zeynep Ceren Kuray, ırkçılığa öfke duyduğunu, belirtti.

Kürt meselesinin temelini inkar, imha ve asimilasyon politikasının oluşturduğunu öne süren Kuray, Türkiye'de adaletten ne anlaşıldığını yaşayarak öğrendiğini ifade etti.

Kuray, şöyle devam etti:

"Medyanın toplumu etkileme ve bir anlamda tarihi yeniden yazma gücüne sahip olduğu unutulmamalıdır. Kürt meselesinde de bu yapılmış, insanların yalan haberlerle aldatılabileceği hesaplanmıştır. Bizim içinde yer aldığımız özgür basın ise buna karşı zalimin değil, mazlumun yanında yer almayı, yalanı değil hakikati anlatmayı seçmiştir. Bir halk kimliğini, varoluşunu savunduğu için katledilirken, evlerinden alınıp infaz edilirken, buna hangi vicdan sessiz kalabilir?"

Telefonlardan çıkan acayip seslerden ve yankılardan dolayı telefonlarının dinlendiğini tahmin ettiklerini anlatan Kuray, "Burada çekineceğimiz, gizleyeceğimiz bir şey yok. Onun için konuşuyoruz. Çünkü tartıştığımız her konu ertesi gün, bilemediniz üç beş gün içinde zaten haber olarak basına yansıyor. Burada gizleyecek ne var ki? Geri kalan konuşmaların büyük bölümü ise bir müdür ile muhabir arasındaki ilişkide çıkan sorunlar nedeniyle yaşanmış kavgalardır" diye konuştu.

Savcılığın tüm kayıtları olduğu gibi ek dosyaya koyduğunu dile getiren Kuray, "Tam bin 800 sayfalık kavga tutanağı var. O tutanaklar dikkatle gözden geçirilirse bu kavgaların nasıl yorumlanması gerektiği de zaten kendiliğinden ortaya çıkar" dedi.

Kuray, Türkiye'deki mahkeme süreçlerinde adalet beklemenin bir hayal olduğunu öne sürerek, savunmasını kendini aklamak için değil, sadece emek verdiği gazetecilik mesleğini savunmak adına yaptığını bildirdi.

Kuray'ın savunmasını tamamlamasından sonra, mahkeme heyeti, daha önceden savunma yapan bir kısım sanıklara beyanda bulunmadıkları deliller hakkında söz verdi.

Deliller hakkında beyanda bulunulması için 10 dakika söz verilen tutuklu sanık Ramazan Pekgöz, daha önce iddianame hakkında görüşlerini dile getirdiğini, kendisine verilen 10 dakikalık zamanın yeterli olmadığını, daha önceki savunmasına bakıldığı zaman da deliller hakkında beyanda bulunamadığını ve süre kısıtlanmasının hukuki olmadığını savundu.

Pekgöz, 2 yıldır tutuklu olduklarını ve davanın acilen bitmesini istediklerini kaydederek, "800 sayfalık iddianame hazırlanmış. 18 sayfası benim hakkımda. Hakkımda dosyaya konulmuş 13 tane telefon tapesi var. Bu konuşmalardaki kişilerin hepsi de arkadaşlarım ya da meslektaşlarımdır. Konuşmalarda suç teşkil edecek birşey yoktur. 5 yıl önceki konuşmalar, 5 yıl sonra önümüze getiriliyor. Bunları hatırlamak mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Ali Alçık, sanığın 15 dakika beyanda bulunduğunu belirterek, sözlerini toparlamasını istedi. Bu duruma avukatlar itiraz etti.

Söz alan tüm sanıkların avukatı Ruşen Mahmutoğlu, sanıkların tercüman aracılığıyla beyanda bulunduklarını ve sanıklara soru sormak istediklerini ifade ederek, süre kısıtlamasının kaldırılmasını talep etti.

Tüm sanıkların avukatı Ramazan Tuncer de CMK'da süre sınırlandırılmasının bulunmadığını, mahkeme heyetinin 10-15 dakika diyerek kendince sanıklara keyfi süre verdiğini, bu durumun vicdanen düşünülmesi gerektiğini ve adil yargılama adına süre konusunun tekrardan gözden geçirilmesini istediklerini söyledi.

Mahkeme Başkanı Alçık, kimseye yasal kısıtlama getirilmediğini ifade ederek, "Meseleyi çarpıtıyorsunuz. Tolerans gösteriyoruz. Süreyi 15 dakikaya çıkartıyoruz" dedi.

Sanık Pekgöz de hakkında 6 delilin olduğunu, kendisine mahkeme tarafından bu delillerin hiçbirinin sorulmadığını, yüzüne okunmadığını, süre kısıtlamasını doğru bulmadığını ve mahkemenin kendilerinin önünü kestiğini söyleyerek, beyanlarını tamamladı.

Mahkeme heyeti, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadıklarından savunma yapmayan 2 tutuksuz sanık hakkında yakalama kararı çıkarılarak, savunmaları alındıktan sonra serbest bırakılmalarına karar verdi.

Bir kısım sanıkların deliller hakkında yeniden beyanda bulunmasından sonra, duruşma 5 Aralık Perşembe gününe ertelendi. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

title