Haberler

İstanbul'daki 3. "Kck" Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 20'si tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edild...

Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 20'si tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasına devam edildi.

İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada, Zazaca tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuksuz sanık Pervin Yerlikaya Babir, Kürtler üzerinde zulüm ve asimilasyon politikaları uygulandığını iddia etti.

Babir, anadilde savunmanın cezaevlerindeki açlık grevleri sonucunda yapılabildiğini savunarak, "Ancak bu kısmi bir hak. 1980'li yıllarda Diyarbakır Cezaevi'ndeki görüş kabininin girişinde 'Türkçe konuş, çok konuş' yazıyordu. Bugün de bize 'Paran kadar anadilinde konuş' deniliyor. Bunu kabul etmiyorum" dedi.

Örgüt üyeliği ile suçlandığını belirten Babir, iddianamede delil olarak gösterilen telefon ve mail görüşmelerinin hiçbirinin suç unsuru taşımadığını öne sürdü.

Tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuksuz sanık Ömer Çiftçi de tercüman ücretini kendilerinin ödemesini ahlaki bulmadığını, başka dillerde savunma yapanların ücretlerini kendilerinin ödemediğini, kendisinin de bu ücreti ödemeyeceğini dile getirdi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı Ali Alçık, tercümana "Yaptığınız tercümanlıktan dolayı ücret istiyor musunuz?" diye sordu.

Tercüman da ücret talep etmediğini bildirdi.

Savunmasına devam eden sanık Çiftçi, şunları kaydetti:

"14 aydır kendi anadilimizde savunma yapmak için bekledik. Bunu sağlayanlar da kendi bedenlerini açlık grevlerine yatıranlardır. Annem ve babam Kürttür. Ailede Kürtçe konuşulur. Ben Kürt dünyaya geldim. Kendi ana dilimizde savunma yapmak doğal hakkımızdır. Herşeye rağmen Kürtler kendi ana dillerinde konuşuyor ve geliştiriyor. Kürtler ilkokuldan üniversiteye kadar kendi ana dillerini konuşamamaktadır."

Çiftçi, herşeye rağmen Kürtlerin gerçekliğinden vazgeçmediğini söyleyerek, "Kürt basını üzerinde yıllardan beri baskı uygulanıyor. Her türlü engel ve kapatmalara kadar, her türlü politikayı uyguladılar. Onlarca Kürt gazetecisini katlederek, karaladılar. Hiçbir faaliyet yürütmemeleri için her türlü engeli ve politikayı yürüttüler" diye konuştu.

İddianamede yer alan telefon tapeleriyle ilgili konuşan Çiftçi, yaptığı tüm görüşmelerin çalıştığı derginin dağıtımıyla ilgili olduğunu, dağıtımı birebir kendilerinin yaptığını, ancak yapılan tüm çalışmaların suç olarak görülmesinin davanın siyasi bir dava olduğunun göstergesi olduğunu iddia etti.

Bir kısım tutuksuz sanıkların savunmasının alınmasından sonra duruşma yarına ertelendi. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

title