İstanbul'daki 3. Kck Davası
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 24'ü tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların savunmalarının alınması tamamlandı.
- Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya ilişkin, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 24'ü tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıkların savunmalarının alınması tamamlandı
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmada Kürtçe tercüman aracılığıyla savunma yapan tutuklu sanık Ayşe Oyman, mahkemede Kürtçe konuşmanın önemli olduğunu söyledi.
Ailesinin kendisine Nevruz ismini verdiğini ancak resmi adının Ayşe olduğunu aktaran Oyman, "1980 darbesinden sonra 2 yaşında adım Ayşe olarak değişti. Kürt kimliğindeki 90 yıllık inkar politikası ismimde de kendisini gösterdi. 32 yıldır farklı bir kişiyim. Toplumda ve ailemde farklı birisiyim. Devletin ayrım politikası bunu yaptı" ifadelerini kullandı.
Ayrıştırmanın halen devam ettiğini iddia eden Oyman, şunları kaydetti:
"İktidarın kendi ideolojisine göre yaşamak zorunda değilim. Mücadeleme devam edeceğim. İnkar politikalarının değişmesi gerekiyor. Bu değişimin anayasada da yer alması gerekiyor. İddianamede bize atılan suçlamaları görüyoruz. 12 Eylül zihniyeti değişmeden aralıksız devam ediyor. 24 yıldır özgür basın, ilkelerinden sapmamıştır. Bu yargılama bizim yolumuzu kesemeyecektir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Siyaset üzerine açılan davanın son bulması gerekiyor."
Duruşmada, Türkçe savunma yapan tutuklu sanık Fatma Koçak da kimliğinin yargılandığını öne sürerek, toplumu hareket geçiren haberler yapmadığı zaman kendini suçlu hissedeceğini belirtti.
Koçak, "Özgür basın çalışanıyım. Birilerine göre bu suç olabilir, bana göre değil. Yaralanmış kimlikler bizim kimliklerimizdir. Kimsenin kimliğinden dolayı yargılanmadığı adil bir hayata ihtiyacımız var. Bu anlamsız yargılamayı daha fazla uzatmamanızı diliyorum" diye konuştu.
Haber kaynaklarının iddianamede afişe olduğunu dile getiren Koçak, bu sebeple savcı hakkında suç duyurusunda bulunumasını, gazetecilik mesleğinin hiyerarşisinin ortaya çıkması bakımından bilirkişi atanmasını ve kendilerine yapılan haksızlığın ortaya çıkması açısından herhangi bir haber ajansının son 1 aylık telefon dökümlerinin istenilmesini talep etti.
Kürtçe tercüman vasıtasıyla savunma yapan tutuklu sanık Mikail Barut ise kendisi gibi çok sayıda kişinin mahkemelerde yargılandığını söyleyerek, "14 Nisan 2009 tarihinde başlayan operasyonlar 2012 yılına kadar devam etti. Binlerce kişi KCK yüzünden tutuklandı. Büyük bir çoğunluğu da tutuklu. 10 bin insan bu operasyonlarda hüküm giydi. Bu operasyonlar bir darbe havasında yürütüldü. Kürt basını Türkiye'nin bir gerçeğidir" ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasının tamamlandığı duruşma, yarına ertelendi. - İstanbul