İstanbul'daki 2. "Kck" Davası
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, çoğunluğu avukatlardan oluşan, 16'sı tutuklu 50 sanığın yargılandığı davanın 9. duruşması başladı.
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, çoğunluğu avukatlardan oluşan, 16'sı tutuklu 50 sanığın yargılandığı davanın 9. duruşması başladı.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan büyük salonda görülen duruşmaya, 14 tutuklu sanık ile 8 tutuksuz sanık katıldı. Tutuksuz sanıklar da tutuklu sanıkların olduğu bölüme alındı.
Yurt dışından baro temsilcilerinin bulunduğu çok sayıda avukat da ülkelerinde kullandıkları cübbeleriyle duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Adalet Komisyonu listesinden seçilen 1 Kürtçe tercümanı da duruşma salonunda hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, savcının mütalaasını hazırlayıp hazırlamadığını sorması üzerine, tutuklu sanık Ömer Güneş mahkemeden söz istedi.
Duruşmada söz alan ve tercüman aracılığıyla konuşan tutuklu sanık Ömer Güneş, ilk kez 16 Temmuz 2012 tarihinde Abdullah Öcalan'ın tanık olarak dinletilmesi talebinde bulunduklarını, Öcalan'ın bu davanın muhat olduğunu, birçok kez de kendilerinin ve avukatlarının Öcalan'ın neden dinlenmesi gerektiği konusunda gerekçeleri dile getirdiğini söyledi.
Mahkeme heyetinin Öcalan'ın dinlenmesi talebini reddettiğini hatırlatan Güneş, "Mahkeme heyeti, reddetmek zorunda kaldı. Çünkü heyet, İmralı Adası'na gitmenin siyasi anlamda koşullarını bulamadı. Rehin avukatlar olarak, Abdullah Öcalan'ın durumundan bahsettik. Ağır tecrit koşulları yaşıyor. Konu Abdullah Öcalan olunca hukuk, normlar etkisiz kalıyor. İmralı hukuk alanı dışında kalıyor. Adil yargılama için Abdullah Öcalan'ın dinlenmesi bu yargılamanın olmazsa olmazıdır" dedi.
Duruşma, Güneş'in konuşmasıyla devam ediyor. - İstanbul