İstanbul'da "Uluslararası Balkan Sempozyumu" düzenlendi

İlmi Etüdler Derneğinin (İLEM) yürütücülüğünde "Uluslararası Balkan Sempozyumu: Medeniyet Havzalarında Tarih ve Tarihçilik III" sempozyumu, derneğin Üsküdar'daki yerleşkesinde başladı.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB) destekleriyle Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merkezi (BALKAR) ile Saraybosna Üniversitesi Tarih Araştırmaları Merkezinin katkılarıyla düzenlenen ve iki gün sürecek sempozyumda, Balkan tarih yazımıyla ilgili farklı kaynakların bir araya getirilmesi, bu coğrafyaya ait farklı anlatıların birleştirilmesi amaçlanıyor.

Sempozyuma ilişkin açıklama yapan İLEM Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Macit, yaklaşık 20 senedir ilmi, akademik ve sivil alanda çalışma yaptıklarını, bu kapsamda da 2019'dan itibaren sempozyum düzenlediklerini anlattı.

Macit, daha önce ele alınan İran ve Mısır'ın ardından bu sempozyumda Balkan havzasına odaklandıklarını, bu coğrafyanın Antik Yunan, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve ulus devletlerden bugüne kadar ki sürecini tarihçiler olarak ortaya koymaya çalıştıklarını dile getirdi.

Hint alt kıtasıyla ilgili çalışmaların devam ettiğini, ilerleyen dönemde Maveraünnehir, Harezm ve Türkistan alanında çalışmaların sürdürüleceğini belirten Macit, "Türkiye'deki genç akademisyen ve araştırmacıların bu coğrafyalara yönelik çalışmalarının zemini inşa etmek istiyoruz. Nihai noktada da bu coğrafyadaki akademisyenlerle özellikle tarihçilerle ortak çalışmalar gerçekleştirerek bu coğrafyalar arasında yeniden bilgi hareketliliğini, tarihçiler üzerinden, Müslüman toplumlardaki bilgi, fikir, düşünce hareketliliğini sağlamak istiyoruz." diye konuştu.

Tarih yazımının önemi

YTÜ BALKAR'ın Kurucu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu, İLEM'le birlikte "Balkanlarda tarih yazımı" üzerine çalıştay ve sempozyum düzenlediklerini belirterek, "Tarih yazımı çok önemli bir alan. Her ülkenin kendine özgü bir tarih yazımı var. Dolayısıyla farklı ülkelerden gelen uzmanlar burada kendi ülkelerindeki tarihçiliği bize anlatıyorlar. Biz de onlara kendi ülkemizdeki tarihçiliği anlatıyoruz. Bu şekilde birbirimizi anlamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Hacısalihoğlu, tarih yazımının karşılıklı ön yargıların ve klişelerin yumuşatılması, esnetilmesi ve ortadan kaldırılması için kamu diplomasisi alanında da önemli olduğunu vurguladı.