İstanbul'da restoranda tartıştığı iş insanını denize atan sanığın yargılanması sürüyor

İstanbul Üsküdar'da bir restoranda tartıştığı iş insanı Kerem Kamışlı'yı iterek denize attığı gerekçesiyle Yiğit Marcus Aral'ın, "olası kastla öldürmeye teşebbüs", "tehdit", "özel hayata ilişkin görüntüleri ve sesleri ifşa etmek" ve "hakaret" suçlarından 34 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, müşteki Kamışlı ile tutuksuz sanık Aral katılmazken tarafların avukatları salonda hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Şevval Şahin, müşteki Kamışlı'nın arkadaşı olduğunu, olay günü tekne ile deniz kenarında bir yere yemeğe gittiklerini, yaklaşık bir saat sonra yanlarına sanığın geldiğini anlattı.

Sanığın özür dileyerek masalarını oturduğunu ifade eden Şahin, Aral'ın, Kerem Kamışlı'ya yönelik, "Sen utanmıyor musun? Kız yeni ilişkiden çıktı, biraz bekleseydin bari." dediğini ve aralarında konuşmaya başladıklarını, o sırada kendisinin de sanığa yönelik, buraya böyle gelemeyeceğini, Kerem yüzünden kendisinden ayrılmadığını dile getirdiğini söylediğini aktardı.

Şahin, müştekinin sanığa yönelik "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" demesinin ardından sanığın, "Ben 20 yıldır Amerika'da yaşıyorum. Asıl sen kimsin?" karşılığını verdiğini, bunun üzerine Kamışlı'nın da "Türkiye'nin yüzde 10 vergisini biz ödüyoruz. Havadaki uçakların yüzde 30'u bizim. Ben istersem seni bu ülkeye sokmam." dedikten sonra garsonlara hitaben "Aral'ı masadan kaldırır mısınız?" dediğini, sanığın da "Ben kalkarım" diyerek ayağa kalktığı esnada müştekinin de ayağa kalkarak, sanığın kolundan tuttuğunu ifade etti.

O esnada sanığın kolunu silkelerken müşteki Kamışlı'yı ittiğini, dengesini kaybederek sandalyeyle beraber denize düştüğünü aktaran Şahin, müştekinin denize düşmesinin ardından orada bulunan bir garsonun yardım için koştuğunu söyledi.

Bu sırada kendisinin sanığa dönerek ne yaptığını sorduğunu, o arada da müştekinin denizden çıktığını gördüğünü anlatan Şahin, emniyette verdiği beyanından çok burada söylediklerinin doğru olduğunu, sanığın müştekiye karşı kesinlikle küfür ve tehditte bulunmadığını belirtti.

Duruşmada, dinlenen diğer tanıklar ise tartışmada, Kamışlı'ya yönelik küfür ve tehditlerde bulunan Aral'ın müştekiyi sandalyesinden tutarak denize ittiğini anlattı.

Beyanların ardından söz alan müşteki avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, Şahin'in önceki ifadelerini kabul etmemesinin nedeninin sanık Aral'la olaydan bir süre sonra barışması olduğunu ifade ederek, "Şevval Hanım tutarlı beyanlar vermemiştir. Şu anda sevgili olmaları nedeniyle bir kıymetiharbiyesi bulunmamaktadır. Bu sebeple Şahin'in mahkeme huzurundaki beyanlarının güvenilir olmadığını beyan ediyoruz." dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık hakkında çıkarılan yakalama kararının infazının beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 24 Haziran'da Kerem Kamışlı'nın, katıldığı yarışmada Türkiye güzeli seçilen Şevval Şahin'le Üsküdar'daki bir restoranda yemek yediği anlatılıyor.

Bu sırada Şahin'in eski sevgilisi olduğu belirtilen Yiğit Marcus Aral'ın ikilinin yanına giderek konuşmaya başladığı aktarılan iddianamede, bu konuşma sırasında sanık Yiğit Marcus Aral'ın, Kerem Kamışlı'yı tehdit ettiği ve oturduğu sandalyeyle denize ittiği kaydediliyor.

İddianamede, olay yeri inceleme raporuna göre, Kamışlı'nın denize düştüğü yerin tabanıyla iskele bölümü arasında 3 metre 45 santim yükseklik olduğu ve herhangi tutulacak bir yerin bulunmadığı, bu nedenle alanın yüzme bilmeyen bir kişi için boğulma ihtimali taşıdığı vurgulanıyor.

Sanığın, Kamışlı'yı boğulma tehlikesi olduğu halde boğazın derin ve akıntılı bir yerine atmasının "olası kast ile öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturduğu kaydedilen iddianamede Kamışlı'nın denizden çıktığı esnada da olanları video ile kayda alan Aral'ın bunu basınla paylaşarak özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği aktarılıyor.

İddianamede bu kapsamda, sanık Aral'ın "olası kastla öldürmeye teşebbüs", "tehdit", "özel hayata ilişkin görüntüleri ve sesleri ifşa etmek" ve "hakaret" suçlarından 22 yıl 9 aydan 34 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.