İstanbul'da Polislerin Yargılandığı "Bylock" Davası
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla 56'sı tutuklu 61 polisin yargılanmasına devam ediliyor.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla 56'sı tutuklu 61 polisin yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmaya, 54 tutuklu ile 2 tutuksuz sanık katıldı.
Tutuklu 2 sanığın da Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandığı duruşmada, sanık ve avukatların esas hakkındaki savunmaları alınıyor.
Tutuklu sanık Hasan Demirel savunmasında, hakkındaki silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmediğini söyledi. HTS kayıtlarının olduğu cd'yi incelediğinde birçok tutarsızlık ve çelişkiler gördüğünü iddia eden Demirel, ByLock kullandığına yönelik suçlamayı da kabul etmedi.
ByLock kayıtlarını incelediğinde farklı şehirlerden sinyaller verdiğinin ileri sürüldüğünü, ByLock'a saniyeler içerisinde giriş çıkışlarının gözüktüğünü, bu durumun hayatın olağan akışına ters olduğunu belirten Demirel, "14 aydır tutukluyum. ByLock iddiası haricinde ne bir belge ne de tanık beyanı bulunmuyor. Bu örgütün dergisine, gazetesine aboneliğim yok, Bankasında hesabım yok. Kimse Yok Mu'ya bağış yapmadım. Kısacası bu örgütle hiçbir bağım yok. Evimde yapılan aramada, hiç suç unsuruna rastlanmadı. Kendi rızamla teslim oldum." dedi.
Tutuklu sanık İsmail Erdoğan, FETÖ terör örgütüyle bağlantısı olmadığını iddia etti. Örgüte ne zaman katıldığı ve örgütün amacı doğrultusunda ne tür eylemlere katıldığının söylenmediğini, hangi talimatları aldığı veya hangi talimatları verdiğine değinilmediğini kaydeden Erdoğan, ByLock programından dolayı yargılandığını ifade etti.
Kağıthane'deki polis karakolunda çalıştığını ve 15 Temmuz'da nasıl hareket ettiğinin kamera kayıtlarıyla belli olacağını kaydeden Erdoğan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan (BTK) gelen verilerin hayatın doğal akışına ters olduğunu öne sürdü.
ByLock konusundaki belgelerin dijital veri olduğunu savunan Erdoğan, bu belgeler hakkında bilirkişi raporu olmadığını ileri sürerek, tahliyesini istedi.
Üzerine atılan hiçbir suçlamayı kabul etmediğini söyleyen tutuklu sanık Muammer Sedef, "FETÖ üyesi değilim. Ben terörist değilim. Böyle bir suçlama ailem için züldür. Sıralı amirlerim haricinde kimseden emir almadım, uygulamadım. ByLock programını indirmedim ve kullanmadım. BTK raporu, sağlıksız, tutarsız, çelişkili." ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Musa Akdeniz, BTK'dan gelen raporda 2663 kere ByLock'a giriş yaptığının iddia edildiğini aktararak, ByLock'u indirmediğini ve kullanmadığını öne sürdü. FETÖ üyesi olmadığını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Akdeniz, tahliyesini istedi.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı öne sürülen emniyet görevlilerine yönelik yapılan soruşturmaya yer verilmişti.
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, 86 polisin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Ağustos ayındaki duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını, tutuksuz ve firari sanıklar yönünden de dosyanın tefrik edilmesini istemişti.
Mahkeme heyeti, tutuksuz ve firari sanıkların dosyasının ayrılmasına karar vermiş, sanık sayısı da 61'e düşmüştü.