İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Temel Başalan, İSKİ'nin suyunu kestiği vatandaşlarla ilgili yanlışlıkların devam ettiğini belirterek, "Doğrusu bir ayda ortalama 56 bin vatandaşın suyunun faturaların ödenmemesinden dolayı kesildiği ve faturalar ödendikten sonra açıldığıdır." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin şubat ayı meclis toplantısı, Saraçhane'deki binada yapıldı.

Toplantıda konuşan Başalan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu'nun da gündeme getirdiği, İSKİ'nin su açma-kapama işlemleriyle ilgili iddiaların kesinlikle yanlış bilgilendirme olduğunu ve rakamların çarpıtıldığını söyledi.

İSKİ'nin 16 milyonluk İstanbul'da 6 milyon 300 bin aboneye her gün yaklaşık 3 milyon metreküp su verdiğini, aynı şekilde atıksu hizmeti götürdüğünü belirten Başalan, "İSKİ kar mantığı gütmeden İstanbullulara hizmet vermektedir. Ocak ayı itibarıyla meclisimizden aldığımız kararla suda yüzde 5 indirim de yaptık." dedi.

İSKİ'nin suyunu kestiği vatandaşlarla ilgili yanlışların ve yalanların devam ettiğini, bugün Kılıçdaroğlu'nun da "İstanbul'da 1 milyon hanenin faturaları ödenmediğinden dolayı enerjisi kesildi." şeklinde yanlış bir ifadede bulunduğunu aktaran Temel Başalan, şöyle devam etti:

"Bu konuda başından beri yanlış bilgilendirmeler var. Hakkı Sağlam Bey'e İSKİ tarafından doğru bilgiler verildiği halde, rakamları çarpıtarak verdiği beyan neticesinde Sözcü gazetesinde ve Fox TV'de bu konuyla ilgili yalan yanlış haberler çıkmasına neden oldu. Burada vatandaşımıza açıkça algı operasyonu yapılmaktadır. Hakkı Bey'in önergesine İSKİ'nin verdiği cevapta, bir ayda 56 bin vatandaşın faturasının ödenmemesinden dolayı bilgilendirme mesajlarının ardından suyunun kesildiği bilgisi verilmiştir. 6 milyon 300 bin aboneye göre bu rakam yüzde 1 bile değil, yüzde 0,9'a tekabül etmektedir. Haberlerde yer alan '580 bin vatandaşın suyu kesildi.' ifadesi, hatta bugün Sayın Kılıçdaroğlu'nun '1 milyon kişinin enerjisi kesildi.' ifadeleri külliyen yalandır. Doğrusu bir ayda ortalama 56 bin vatandaşın suyunun faturaların ödenmemesinden dolayı kesildiği ve faturalar ödendikten sonra açıldığıdır. Vatandaşlarımızın suyunun kesilmesi için en az 2 faturasını ödememesi ve fatura miktarının da 180 liranın üzerinde olması gerekmektedir. Yani ilk faturanın ödenmemesinden ancak 120 gün sonra ve uyarı mesajlarının ardından su kesiliyor."

"Burada bir kasıt var"

İSKİ'ye vatandaşların 537 milyon lira borcu olduğu halde, haberlerde bu rakamın 4 milyar 938 milyon lira olarak yansıtıldığını belirten Başalan, "Yani borcun yaklaşık 10 katı bir rakam söyleniyor. Bunu özellikle düzeltmek istiyorum. Hakkı Bey'in beyanıyla yapılan haberlerde İSKİ'nin 2017 yılında vatandaşlardan açma kapama bedeli olarak 6 milyar 636 milyon 903 bin lira aldığıdır. Oysa bu rakamın doğrusu 6 milyon 636 bin 903 liradır. Burada bir kasıt var. Eski Türkiye'de kalan bu zihniyet rakamları tam bin kat artırarak basınla paylaşmıştır." ifadelerini kullandı.

İstanbul'da son 44 yılın en kurak kışının yaşanmasına rağmen barajların doluluk oranının yüzde 78,6 olduğuna dikkati çeken Temel Başalan, "Bu doluluk oranı, Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığından bu yana yapılan barajların ve hizmetlerin karşılığıdır. İstanbullular müsterih olsun, İstanbul'da su sıkıntısı söz konusu değildir." dedi.

CHP'li Meclis Üyesi Hakkı Sağlam da "Benim söylediğim, 31 Ekim 2017 itibarıyla İSKİ'nin alacak miktarı 537 milyon liradır. Bununla ilgili verdiğim beyanat bundan ibaret. 6 milyar veya başka beyanat bana ait değildir, yorum olabilir. Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun kastettiği 1 milyon rakamı İSKİ ve İGDAŞ'ın toplam enerjisi kesilen abone sayısıdır." diye konuştu.

İSKİ Genel Müdürlüğü de çıkan haberlerle ilgili yaptığı tekzipte "2017 yılında kurumumuzda bu işlemin aylık uygulama ortalaması sadece 58 bin adettir ve ilgili önergeye verilen cevapta da açıkça belirtilmiştir. Bahse konu haberlerde yer alan 580 bin 201 işlem sayısı; 2017 yılı Ocak-Ekim ayları arasında gerçekleştirilen tüm kapama işlemlerinin (çoğu tekrar kullanıma açılan) toplam sayısıdır. Haberlerde yer alan iddiaların bu derece hatalar ile verilmesi ve kamuoyunun yanıltılması etik olmadığı gibi basının en önemli ilkelerinden olan kamuoyunu doğru bilgilendirme yükümlülüğüyle de bağdaşmamaktadır." bilgisini vermişti.