İstanbul Barosu'nun başkan ve yöneticileri görevden alındı
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile beraberindeki 10 yönetim kurulu üyesi hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni bir yönetim seçilmesi talebiyle açılan davanın ikinci duruşmasında karar çıktı. 27. Ağır Ceza Mahkemesi, baro yönetiminin görevden alınmasına karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Barosu yöneticilerinin, kendilerine verilen yetkiyi "amaç dışı" kullandıkları iddiasıyla açtığı ve baro yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesini talep ettiği davaya devam edildi.
BİRÇOK AVUKAT VE İZLEYİCİ SALONA GİREMEDİ
İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava, izleyicilerin fazla olması dolayısıyla İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Duruşmayı izlemek isteyen çok sayıda avukat ve STK temsilcisi erken saatlerde adliyeye geldi. 350 kişilik salon izleyiciler için yetersiz kaldı. Duruşmayı, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, çok sayıda baro başkanı ve avukatın yanı sıra yurt dışından gelen gözlemciler de izledi.
İbrahim Özden Kaboğlu
İSTANBUL BAROSU GÖREVDEN ALINDI
Duruşma sonunda mahkeme kararını verdi. Mahkeme, İstanbul Barosu başkan ve yöneticilerinin görevden alınmasına karar verdi.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Barosu, Suriye'de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili sosyal medyadan paylaşım yapmıştı. Paylaşımın ardından İstanbul Barosu hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Daştan ve Bilgin'e "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan açılan soruşturmalara atıf yapılarak "terör soruşturması" başlatılmıştı.
İddianamede, baro başkanının ve yönetim kurulu üyelerinin faaliyetlerini kendilerine verilen yetkiler ve görevler dışında kullandığı öne sürülmüştü.
İddianamede, İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlamasıyla 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. İddianamede siyasi yasak da istenmişti.
