Haberler
CHP lideri Özel, Ahmet Özer'i Cuma günü cezaevinde ziyaret edecek

CHP lideri Özel'in beklediği izin çıktı! Cuma günü ziyaret edecek

Güran ailesinin silinen kayıtlarındaki Kürtçe konuşmalar deşifre edildi: Bunu söylersen seni koruruz

Aileden Enes'in arkadaşına: Bunu söylersen seni koruruz

Başdanışmanı Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden nasıl aday olabileceğini anlattı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden aday olabilir mi? En yakınındaki isim formülünü verdi

Rusya tüm dünyaya duyurdu: Derhal son verin yoksa herkes için çok tehlikeli olacak

Rusya tüm dünyaya duyurdu: Derhal son verin yoksa herkes için çok tehlikeli olacak

İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal Açıklaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Gelin bu ülkedeki birtakım kan davalarını, öfkeleri, rövanşları bitirelim. 'Herkes için hukuk' diyelim. Adil yargılanma hakkını, masumiyet karinesini, soruşturma gizliliğini herkes için talep edelim" "Yargının bir yapının elinden kurtarılması gerekirdi.

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal,  "Gelin bu ülkedeki birtakım kan davalarını, öfkeleri, rövanşları bitirelim. 'Herkes için hukuk' diyelim. Adil yargılanma hakkını, masumiyet karinesini, soruşturma gizliliğini herkes için talep edelim" dedi.

Kocasakal, İstanbul Barosu'ndaki toplantı salonunda, ülkedeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Kanunların toplum ihtiyaçları çerçevesinde, genel olarak yapılması gerektiğini aktaran Kocasakal, "Hukukta devamlılık esastır. Hukuk, objektif olmalı. Aksi halde hukuka güvenirlilik ortadan kalkar. Bir hukuk devletinde, torba ya da paket kanunlar olmaz, hukuk bu şekilde paketlenip torbalara doldurulmaz" diye konuştu.

Kamuoyunda "yargı paketi" olarak bilinen kanun teklifinde, "taşınmazlara el konulması", "asliye ceza hakimliklerinden savcının çıkarılması" ve "avukatların dosya incelemesi" maddelerinde yapılacak değişiklikleri de eleştiren Kocasakal, bu değişikliklerin kötü sonuçlara yol açacağını ileri sürdü.

İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal, iç güvenlik reformunun da Kobani'de (Ayn el Arap) yaşanan ve kendilerini de kaygılandıran gelişmeler bahane edilerek yapıldığını savundu.

-"Yargının bir yapının elinden kurtarılması gerekirdi"

Ümit Kocasakal, yargı bağımsızlığına da değinerek, "Yargının bir yapının elinden kurtarılması gerekirdi. Bir yapının devlet içinde, yargı içinde olması asla düşünülemez. Bu bir kıyamettir. Ama bu yapılırken siyasi iktidara bağlanması da kabul edilemez. Aslında tamemen bağımsız bir yargı, teknik hukuka göre görev yapacak bir yargı siyasi iktidarlar için de en büyük güvencedir" diye konuştu.

İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturmasında takipsizlik kararı verilmesini eleştiren Kocasakal, "Bu soruşturma kapatılmamıştır, hukuken kapatılması da mümkün değildir. Bu yolsuzluk soruşturmalarında verilmiş olan takipsizlik kararları, hukukçuları ve kamouyunu tatmin etmemiş, kamuoyunda derin yaralar açmış durumda" ifadelerini kullandı.

Söz konusu soruşturmada adı geçenlerin masumiyet karinesi olduğunu ve buna saygı gösterilmesi gerektiğini de belirten Kocasakal, "Masumiyet karinesini ve diğer hakları, şüphelinin kişiliğine, kimliğine bakmadan herkes için savunmamız gerekiyor" dedi.

-"Bu dosya tekrar açılır"

Takipsizlik kararının yargısal ve nihai olmadığını öne süren Kocasakal, "Yargı tam anlamıyla bağmsız olduğunda bu dosya tekrar açılır. Yargı, suç işlenmemişse zaten bunu tescil edecektir. Kapatılan bir dosya olması hukuken mümkün değildir. Bu karar tamamıyla hukuka, kanuna aykırı bir karardır" değerlendirmesinde bulundu.

Ümit Kocasakal, Üsküdar'daki Validebağ korusunda yaşananlarla ilgili de, " İstanbul Barosu, avukatlık kanununun yüklediği görev kapsamında bu meseleye el koymuştur dünden itibaren. Sağlıklı bir çevrede yaşamak doğayı korumak da böyle bir haktır. İstanbul Barosu bu anlamda gereken ne varsa yerine getirecektir" dedi.

Bir gazetecinin, TBMM'de dört eski bakanla ilgili kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nun Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki çalışmalarıyla ilgili nasıl bir sonuç beklendiğine ilişkin soru üzerine Kocasakal, "Burada da yargıdan şüpheli kaçırma süreci yaşandığını görüyoruz. Ne acıdır ki şüpheli olanlar tanık olarak dinleniyorlar. Bu, neresinden bakarsanız bakın bir skandaldır" diye konuştu.

-"Bilinçli olarak 'Ayn el Arap' diyorum"

Kocasakal, açıklamalarında Suriye'de çatışmaların yaşandığı bölgeye "Ayn el Arap" demesinin bilinçli olup olmadığı sorusuna da "Bu, bilinçli bir seçimdir. Çünkü Ayn el Arap. Çünkü orası Suriye toprakları. Suriye topraklarından bahsediyorsak ismi budur. Bu böyle bir konsept, Rojava, Kobani, bu bir algı operasyonu. Dolayısıyla biz baro genel kurulunda protesto edildik. Biz neyi doğru buluyorsak onu söyleriz" yanıtını verdi.

Son HSYK seçimleriyle ilgili görüşleri de sorulan Kocasakal, anayasal olarak yürütme gibi yargıya da Türk milleti adına yetki verildiğini ifade ederek, "Sadece meclisin değil, bağımısız mahkemelerin de temsil gücü var. Yargı da milletin ta kendisi işte. Çarpıtmalar var. Demek ki meclis iradesi, eşittir milli iradesi ya da egemenliğin tamamı değilmiş. Aynı kuvvette yargıya da yansıyormuş. HSYK, bu yargı bağımsızlığının korunmasının güvencesi. Bu bağımsızlığı sağlayacak organ bu yüzden bu kadar önemli" dedi.

Kocasakal, Yargıda Birlik Platformu üyesi Abbas Özden ile bazı seçilen hakimlerin, yargı bağımsızlığına ilişkin yaptıkları açıklamaların kendilerinde bir iyimserlik yarattığını dile getirdi.

İstanbul Barosu Başkanı Kocasakal, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Gelin bu ülkedeki birtakım kan davalarını, öfkeleri, rövanşları bitirelim. 'Herkes için hukuk' diyelim. Adil yargılanma hakkını, masumiyet karinesini, soruşturma gizliliğini herkes için talep edelim. İstanbul Barosu bu yüzden saygındır. Baro, Ergenekon'da, Balyoz'da ne söylediyse, paralel olduğu iddia edilen polislere yapılan operasyondaki hukuksuzluklara da aynı şekilde karşı çıkmıştır." - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
title