İstanbul Aydın Üniversitesi Akademik Yılı Açılışı
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Kahraman milletin kanıyla, canıyla, tanka, topa, tüfeğe, uçağa, helikoptere karşı yazdığı destanın mutlaka gelecek nesillere aktarılması lazımdır.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Kahraman milletin kanıyla, canıyla, tanka, topa, tüfeğe, uçağa, helikoptere karşı yazdığı destanın mutlaka gelecek nesillere aktarılması lazımdır. Burada Milli Eğitim'e büyük bir görev düşüyor ama burada aynı zamanda üniversitelerimize de büyük bir görev düşüyor" dedi.
Yılmaz, İstanbul Aydın Üniversitesinin akademik yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı gösterilen direnişin gelecek nesillere aktarılması bakımından Milli Eğitime ve üniversitelere büyük görev düştüğünü dile getirdi. Yılmaz, şöyle konuştu:
"Üniversitelerimize bu akademik yılda, geçmiş yıllarda olmayan bir görev daha düştüğünü düşünüyorum. O da Türk demokrasi tarihinde önemli bir kırılma noktası olan, 15 Temmuz Demokrasi ve Özgürlükler Bayramı ruhunun, gelecek kuşaklara aktarılmasıdır. Ülkemiz 15 Temmuz'da milli iradeyi, demokrasiyi ve hukuk devletini ve halkımızın sarsılmaz birliğini hedef alan alçak bir darbe girişimine maruz kalmıştır. Tüm kamu kurumlarında olduğu gibi ordu içinde de örgütlenmiş bir ihanet cuntası bir darbe girişiminde bulundu. Millete ait olan tanklar, uçaklar, silahlar ihanet şebekeleri tarafından gasp edildi, namluları halka ve halkın temsilcilerinin bulunduğu kurumlara doğrultuldu. Bu işgal gücüne karşı halkımız elinde hiçbir silah olmadan, sadece bilekleri ve yüreklerini ortaya koyarak, bedenlerini siper ederek bir zafer kazandı, bir destan yazdı. Kendisinde güç vehmedenlerin halkın gücünün karşısında yer ile yeksan olacağını gösterdi."
Milletin hakkına, hukukuna ve evlatlarının geleceğine sahip çıktığını vurgulayan Bakan Yılmaz, "Evlatlarının geleceği için, aydınlık bir Türkiye için can pahasına ülkesine vatanına sahip çıktı. Kendi ülkesinin, kendi seçtikleri aracılığıyla yönetilme hakkına sahip çıktı. Kahraman milletin kanıyla, canıyla, tanka, topa, tüfeğe, uçağa, helikoptere karşı yazdığı destanın, mutlaka gelecek nesillere aktarılması lazımdır. Burada Milli Eğitim'e büyük bir görev düşüyor ama burada aynı zamanda üniversitelerimize de büyük bir görev düşüyor. Şanlı demokrasi direnişinde şehit olan kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Bize düşen görev, onların adlarını yaşatmaktır. Uğuruna can verdiği değerleri, demokrasiyi, özgürlüğü ve bu vatanı daha güçlü kılmaktır." diye konuştu.
Abdurahim Karakoç'un "Hasan'a mektup" başlıklı şiirindeki "İnsan küçülmez ölünce Hasan" mısrasını hatırlatan Yılmaz, "İşte bu 15 Temmuz'lardaki Ömer Halis Demirleri görenler, insanların ölünce küçülmediğini, aksine ölünce devleştiğini gördüler ve bunun, yeni nesillere aktarılması lazım. İnsanın yaşarken ölümlü olduğunu, öldükten sonra ölümsüzleşebileceğini, işte Ömer Halisdemirleri, vatanı ve bayrağı için şehit düşenleri nesilden nesile aktardığımızda, inşallah biz yarınımızdan emin olacağız. Bundan sonra daha çok çalışacağız, kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Allah bu milletin yardımcısı olsun." ifadelerini kullandı.
Türkiye'yi, mazisinden çok daha parlak bir geleceğin beklediğini kaydeden Yılmaz, İstanbul Aydın Üniversitesinin de görevlerini hakkıyla yerine getireceğine inandığını dile getirdi.
Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Aydın
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, yaptığı konuşmada, ülkenin birliğine, dirliğine, ülkenin ekonomik kalkınmışlığına, bayrağına ve demokrasisine karşı yapılan faaliyetlere, bilerek ya da bilmeyerek verilen desteklerin, hiçbir zaman akademik özgürlük olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi.
Öğrencilerinden dünya insanı olmalarını ve geleceğe böyle hazırlanmalarını isteyen Dr. Mustafa Aydın, şöyle konuştu:
"Geleceğe hazırlanırken global ve küresel kavramlardan, köklerinden kopmuş, kimliğini unutmuş, kendi moral değerlerinden uzaklaşmış bir toplumu meydana getirmeyeceğiz. Hep beraber biliyoruz ki dünyanın hiçbir ülkesi ama hiçbir ülkesi, hiçbir nimeti gümüş tepsi içinde bize sunmadı, sunmayacaktır. Tarih boyunca baktığımız zaman hep bunu gördük. Onun için kimliğimizi asla unutmayacağız. Bizler kimlikli bir toplum, kimlikli bir mühendis, kimlikli bir siyasetçi, kimlikli bir büyükelçi, kimlikli bir iş insanı olacağız. Onun için 1071 Malazgirt, Alparslan; 2016, Recep Tayyip Erdoğan. Hepsi bizim atamız, hepsine aynı mesafede yaklaşacağız, hepsini kucaklayacağız, hepsinin arkasından gideceğiz. Nifaka asla fırsat tanımayacağız. Çanakkale ruhunu, Yemen ruhunu, Trablusgarp ruhunu kucak kucağa, el ele, din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin, Şırnak'tan Edirne'ye, Mersin'den Trabzon'a, Kars'tan Ardahan'dan Malazgirt'e kadar el ele gönül gönüle nasıl ki bu coğrafyayı kendimize vatan yapmışsak, şartlar öyle gözüküyor ki bu coğrafyayı biz yeniden vatan yapmak zorundayız. Yeniden vatan yapmanın tek bir yolu vardır o da birlikteliğimizdir. En büyük gücümüz birlikteliğimizdir. Elbette ki evrensel düşüneceğiz, elbette ki evrensel bakacağız, elbette ki dünyayı kucaklayacağız. Sınırları kalkmış küçük bir köye dönmüş dünyada yarın var olabilmek için, yarından sonra teknolojimizle, ekonomimizle, bilişimimizle, sosyal yapımızla, eğitimimizle kültürümüzle var olmak istiyorsak, dünyanın gerçeklerini içimize sindireceğiz, ancak köklerimizden kopmadan."
Rektörden öğrencilere uyarı
Üniversite rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli ise tüm gayretlerinin, mesleki formasyonunu tam almış, teknolojiyi özümsemiş, bilişim teknolojilerine hakim, bir yabancı dili meslek hayatında kullanabilen ancak hepsinden önemlisi, küresel dinamikleri kavramış ama milli değerlerine sahip çıkan, hukukun çağdaş insanın hayatındaki yerini ve önemini kavramış, geçmişi ve bugünüyle barışık, geleceğin aydınlık ufuklarının heyecanını hisseden, insani ve ahlaki değerlere sahip, aydınlık gençler yetiştirmek olduğunu dile getirdi.
Üniversitelerinde öğrencilere pek çok fırsat sunduklarını aktaran Prof. Dr. İzmirli, öğrencilerine şöyle seslendi:
"Ülkemizin anayasal düzenine ve demokratik hayatına yönelik 15 Temmuz kalkışmasının temel nedenlerinden biri olarak gördüğüm hususta siz değerli öğrencilerime naçizane bir uyarıda bulunmak istiyorum. Sevgili öğrencilerim; Yaratanın bir lütfü olan aklınızı kimseye kiraya vermeyin. İradenizi kimseye teslim etmeyin. Size telkin edilen her türlü fikir ve düşünceyi bilgiyle harmanlanmış akıl ve mantık süzgecinden geçirerek sorgulayın. Bu sorgulamayı yaparken kazanmış olduğunuz milli, dini, ahlaki tüm moral değerleri dikkate alın. Sizler, ülkemizin gücü ve zenginliğisiniz."
Akademik yıl açılış töreni, üniversitenin öğretim üyesi Sinan Genim'in "İstanbul'da Üniversiteli Olmak" konulu dersiyle devam etti. Törenin son bölümünde moda tasarım bölümü öğrencileri, kendi tasarımlarından oluşan kıyafet defilesi sundu.
(Bitti)