İstanbul Adliyesi'ndeki Terör Saldırısı - Ümit Kocasakal

-Adliye girişinde çelenklerin aranması-Adiye içinden genel görüntü-Polislerin cenazeye omuz vermesi-Adliyedeki hakim ve savcıların yürüyüşü-Cenazenin araca konulması- İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ın açıklamaları İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alan teröristlerin avukat olmadığını, avukatlıkla uzaktan yakından ilgisi olmadığını belirtti.Kocasakal, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'ndaki terör saldırısında şehit olan savcı Mehmet Selim Kiraz için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen törenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, avukatların, adaletin, yargının ve adliyenin ayrılmaz parçası olduğunu söyledi.Türk Ceza Kanunu'na göre avukatın, savcı ve hakim gibi yargı görevi yapan kişiler olduğunu ifade eden Kocasakal, "Bizim canımız en az hakim, savcılar kadar belki daha fazla yanıyor. Bütün bunların, avukatların adliyeye girişine indirgenmesi ve bu tür yalan yanlış bilgileri, bu haksız ithamları, bütün bir avukat camiasını rencide edecek bu tür yaklaşımları doğru bulmadığımızı, kabul etmediğimizi belirtmek isterim" değerlendirmesinde bulundu."Gün birlik günü" diyen Kocasakal, bu tür yaklaşımların, bir bütün olması gereken yargı camiasının kenetlenmesine zarar verebilecek yaklaşımlar olduğunu bildirdi.Kocasakal, şöyle konuştu: "Dün bu eylemi yapanlar avukat değillerdi. Bu terör eyleminin avukatlarla ya da avukatlıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu cübbe her yerde bulunabiliyor. Hakim, savcı cübbesi de her yerde bulunabiliyor. 'Herhangi bir biçimde koluna bunu koyan, o anlamda içeri girebilir' diye söyleniyor. Girişlerde kimlik cipli. Akıllı kimlik kartı okuttuğunuzda bütün kimlik çıkıyor. Bunun avukatlarla, cübbeyle hiç ilgisi yok. Bu kutsal cübbeye lütfen saldırılmasın. Avukat zaten hukukun üstünlüğünü, yurttaşların, bireylerin, hak ve özgürlüklerini korumaya kendisini adamış bir insan. Herkesin başı sıkışınca başvurduğu kişi avukat değil mi? Herkesin şu sıcak atmosferde bu psikolojik ortamda çok soğukkanlı ve dikkatli olması, açıklamalarına çok dikkat etmesi gerekir. Adliyede var olan bu güvenlik zaafı hepimiz için sorundur sadece hakim ve savcılarımız için değil. Avukatlar için de bir sorundur. Ama bu güvenlik meselesi, suçlamalardan peşin kabullerden uzak, ortak akıl ve diyologla çözülmelidir. Biz buna açığız."- " (Eşine) Umutlu olduğumu belirtmiştim"Çok üzüntülü olduklarını, bu tür terör eylemlerine karşı gerek yargı camiası gerek ulus olarak birlik olma zamanı olduğunu belirten Kocasakal, kısır çekişmelere girilmesinin son derece yanlış olacağını anlattı.Kocasakal, dün yaşanan süreçle ilgili yaşananların sorulması üzerine, şunları söyledi: "O süreçte herkes çok büyük çaba sarf etti. Ben buna bizzat şahidim. Ben de bir görüşme yaptım. Arkasından avukat meslektaşlarımız defaatle görüşmeler yaptılar. Emniyet görüşmeler yaptı. Berkin Elvan'ın babası görüştü. İnsanüstü, olağanüstü bir çabanın sonuca ulaşamamış olmasıdır. Bunun dışında yaşananlarla ilgili olarak, şu anda bir şey söylemek istemiyorum. Üzüntümüz ve acımız çok büyük. Biraz zaman geçtikten sonra belki birtakım şeyleri daha soğukkanlılıkla konuşmak gerekir."İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, dün şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın eşiyle görüştüğünü belirterek, şunları anlattı: "Umutlu olduğumu belirtmiştim. Hakikaten inanıyordum, belki de inanmak istiyor insan öyle bir durumda. Kendisini teskin etmeye çalıştım, 'Bir şey olmayacağı' yönünde, kanaatimi ve umudumu da ifade ettim. Ama o ortam içerisinde zaten aksi bir şey yapma şansınız da yok. Psikolojik bir şey de olabilir. Ben öyle hissettim, belki öyle algılamak istiyorsunuz o sırada. İyi biter, bir şey olmaz diye algılamak istiyorsunuz. Öyle bir algılama içindeymişim. Yanılmışım demek ki. Herkes çok çaba sarf etti, böyle bitmemeliydi, böyle bitmeseydi. Ama maalesef yapacak bir şey yok. Acımız büyük. Eşiyle görüşmüştüm, dün buradaydı kendisi. Başsavcımız, başsavcı vekillerimizde emniyet birimleriyle devamlı beraberdik. İrtibat halindeydik. Elimizden geleni yapmaya çalıştım ama bir yere kadar. Keşke bu çabalarımız sonuç verebilseydi. Umarım bundan sonra bu tür acılar yaşamayız, Hepimizin başı sağ olsun."