İsrailli Hukukçular: Filistinlilerin Sürgün Planı Savaş Suçu
İsrailli hukukçular, Tel Aviv yönetiminin Gazze'den Filistinlileri sürgün etme planının insanlığa karşı suç teşkil ettiğini ve savaş suçu riski taşıdığını belirtti. Akademisyenler, uluslararası hukuka aykırı olarak değerlendirilen 'toplama kampı' planına karşı uyarılarda bulundu.
İsrailli hukukçular, Tel Aviv yönetiminin Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden sürgün edilmesinin ilk adımı ve "toplama kampı" olarak değerlendirilen Refah kentinde sözde "insani yardım kenti" kurmasının "sürgün ve savaş suçu" olduğunu vurguladı.
İsrail'deki hukuk fakültelerinden 16 profesör ve öğretim görevlisi Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'e Refah kentinde kurulması planlanan "toplama kampı"na ilişkin bir mektup yazdı.
İsrailli akademisyenler, mektupta "Bizler, uluslararası hukuk ve silahlı çatışma hukuku konusunda uzmanlaşmış, İsrail hukuk fakültelerinde görev yapan akademisyen ve öğretim görevlileri olarak, Gazze halkını Refah yıkıntıları üzerine kurulacak sözde insani yardım kentinde toplama planının açık ve net bir şekilde hukuka aykırı olduğuna dair mesleki duruşumuzu açıkça ifade ediyor ve bu konuda uyarıda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
İsrailli hukukçular, "Söz konusu plan uygulanması halinde bir dizi savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil edecek, hatta bazı durumlarda soykırıma varabilecektir." ifadelerine yer verdi.
İsrail'in toplama kampı planına ilişkin akademisyenler, planın "zorla yerinden etme ve sürgünü kapsayan savaş suçu ile sistematik niteliği göz önüne alındığında insanlığa karşı suç teşkil ettiğini" vurguladı.
İsrailli hukukçular, Gazze'de kurulması planlanan "toplama kampı"nın "bölgeyi terk etme yasağı, nedeniyle uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal eden, ciddi özgürlükten mahrum bırakmayı içeren insanlığa karşı bir suç teşkil ettiğini" kaydetti.
Söz konusu planın kolektif kimliğe dayalı olarak Filistinlileri temel haklarından ciddi bir şekilde mahrum bıraktığını belirten akademisyenler, Tel Aviv yönetiminin Gazzelileri göçe teşvik etme maksadına da atıfta bulunarak toplama kampı planının insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamına girdiğini aktardı.
İsrailli hukukçular, Gazze'deki mevcut duruma da dikkati çekerek, "Halkın bir kısmının yok edilmesine yol açacak yaşam koşulları meydana getirme ihtimali göz önüne alındığında söz konusu planın soykırım suçu içerme riskinin yüksek" olduğunu vurguladı.
Akademisyenler, "Sivillerin, kalabalık ve mevcut insani koşullar altında toplanması bir grup sivile kasıtlı olarak zarar vermek olarak yorumlanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze'de Filistinlilere yönelik "toplama kampı projesine uyulmaması" çağrısı yapan İsrailli hukukçular, "projenin hazırlanması veya inşasına devam edilmesi yönündeki herhangi bir talimatın açıkça yasadışı olduğunun" altını çizdi.
Hukukçular, İsrail'in "toplama kampı planının" siyasilerin yanı sıra İsrail ordusundan subay ve askerleri de "Uluslararası Ceza Mahkemesi ile diğer uluslararası mahkemelerde risklere maruz bırakacağı" ifade edildi.
İsrailli hukukçular, "devlet başkanlarının aksine siyasetçiler ve askeri personelin dokunulmazlıktan yararlanamayacağını ve bu suçlar için zaman aşımının geçerli olmadığını" hatırlattı.
Hukukçular, "Bu projeyi planlayan, yetkilendiren veya uygulayan herkes ciddi uluslararası suçlardan şahsen sorumlu tutulabilir." uyarısında bulundu.
İsrail ordusunda bu planın uygulanması talimatını verenlerin "açık bir şekilde hukuka aykırı eylemde bulunma emri vermiş olacaklarının" altını çizen İsrailli akademisyenler, bunun emri veren kişileri uluslararası alanda cezai kovuşturmaya maruz bırakacağını ifade etti.
İsrailli hukukçular, "Tüm ilgili taraflara acilen bu planı kamuoyu önünde reddetme, onaylamama ve uygulanmamasını sağlamama" çağrısında bulundu.
Netanyahu hükümeti, Filistinlileri sürgün planında ısrar ediyor
İsrail Savunma Bakanı Katz, Genelkurmay Başkanı Zamir'e, Filistinlileri başka ülkelere sürgün amacıyla Refah'ta "insani yardım kenti" kurulması için bir plan hazırlama talimatı verdiğini duyurmuştu.
Katz, söz konusu plan kapsamında, ilk etapta 600 bin Filistinlinin, daha sonra ise Gazze Şeridi'ndeki bütün Filistinlilerin bölgeye sürgün edilmesini hedeflediklerini ve bunun için bir "çadır kent" kuracaklarını açıklamıştı.
Bölgeye taranarak giren Filistinlilerin bir daha Gazze Şeridi'nin diğer bölgelerine dönemeyeceğine dikkati çeken Katz, bunun Filistinlilerin "gönüllü göç" adı altına başka ülkelere sürgün edilmesi amacını hayata geçirmek adına "İsrail için çok önemli" olduğuna işaret etmişti.
Uluslararası hak örgütleri, İsrail'in Filistinlileri namlu ucunda, insani yardımı tekeline alarak bu bölgeye toplamasının "insani yardım kenti" değil "toplama kampı" olacağı eleştirisini yöneltmişti.