İsrail'in saldırılarıyla göçe zorladığı Filistinlilerin çadırları su altında kaldı
İsrail'in yaklaşık iki aydır Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yoğunlaşan saldırıları sebebiyle evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin sığındığı Gazze şehrindeki stadyumda kurulan çadırlar, etkili yağış sonucu su altında kaldı.
İsrail'in yaklaşık iki aydır Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yoğunlaşan saldırıları sebebiyle evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin sığındığı Gazze şehrindeki stadyumda kurulan çadırlar, etkili yağış sonucu su altında kaldı.
İsrail ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenlerken bir gün sonra da bu bölgelere kara saldırısı başlattı.
Bu adımın, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.
İsrail basınına da yansıyan "Generaller Planı" adını taşıyan plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılarak gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesini öngörüyor.
İsrail'in 5 Ekim'den bu yana neredeyse 50 gündür yürüttüğü yoğun saldırılar yüzünden kuzeydeki on binlerce Filistinli, yine saldırılar ve kısıtlamalar altındaki Gazze kentine doğru bir kez daha göç ediyor.
"Stadyumdaki çadırlara sığındık"
Göçe zorlananlardan 48 yaşındaki Ramiz Avvad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 kişilik ailesiyle çok zor şartlar altında yaşamaya çalıştıklarını söyledi.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde sürdürdüğü yoğun saldırılar nedeniyle ailesiyle Cibaliya Mülteci Kampı'ndan uzaklaştırıldıklarını aktaran Avvad, Gazze şehrinde bulunan Yermuk Stadyumu'nda iptidai şartlar altındaki çadırdan başka sığınacak bir yer bulamadıklarını belirtti.
"Yermuk Stadyumu'nda yüzlerce çadır var ve kuzeydeki Cibaliya Kampı ve çevresinden uzaklaştırılan yüzlerce Filistinli buraya sığındı. Özellikle soğuk ve yağışlı hava nedeniyle felaket koşullar altında yaşıyoruz." diyen Avvad, aldıkları tedbirlere rağmen şiddetli yağışta çadırlarının su altında kaldığını anlattı.
Kaldıkları stadyumun, zeminin toprak olması nedeniyle yağmurun bastıkları yeri çamura dönüştürdüğüne işaret eden Avvad, bunun da hareketlerini imkansız hale getirdiğini vurguladı.
"Evimizden bir şey almamıza izin verilmedi"
Avvad, kuzeyde kaldıkları evlerinden yanlarına bir şey almalarına izin verilmeden çıkarıldıklarını belirterek, "Yeterli battaniye ve kıyafet olmadığı için ailem, küçük çocuklarım soğuk hava karşısında mukavemet edemiyor. Yiyecek, su ve en temel yaşam gereksinimlerinin bulunmadığı çadırlarda yaşadığımız trajediyi daha derinleştirecek yağmurun yeniden yağmasından endişe ediyoruz." diye konuştu.
İsrail saldırılarından önce bereket. vesilesi görerek, yağmuru sevinçle karşıladıklarını anımsatan Avvad, "Önceden yağmur yağdığında bütün aile İsrail'in yıktığı evimizde sobanın etrafında toplanır, bir şeyler yer, keyifli vakit geçirirdik. Bugün ise saldırılar nedeniyle durum değişti; çadırlardaki yaşantımızda yağmur artık bizim için ağır bir hava koşulu." ifadelerini kullandı.
Zorunlu göç ve mevcut barınma koşulları Filistinlilerin yaşamlarını daha da ağırlaştırıyor
İsrail'in soykırımı sebebiyle çadırlarda yaşamak zorunda kalan diğer Filistinlilerin durumu da Avad ve ailesinden farklı değil.
Yerinden edilen Filistinliler okullara, akraba ya da tanıdıklarının evlerine sığınmak zorunda kalırken, bazıları su ve yiyeceğin bulunmadığı hastalıkların yayıldığı ortamlarda; sokak, hapishane ve park bahçelerine çadır kurmak zorunda kalıyor.
Gazze'deki Filistin hükümetinin verilerine göre, Gazze Şeridi'nde yaşayan 2 milyon 300 bin Filistinliden 2 milyonu, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden soykırımı sırasında yerinden edildi.
Babası, annesi ve üç erkek kardeşiyle Yermuk Stadyumu yakınlarında çadırda yaşamak zorunda kalan 26 yaşındaki Sabrin el-Medhun da çektikleri sıkıntılara işaret ederek, "İlk kez çadır hayatını yaşıyoruz. Beyt Lahiya'dan zorla çıkarıldıktan sonra çadırda yaşamak düşündüğümüzden daha zor. Birdenbire yağmur suyuyla her şey battı ve artık dayanamadık, yağmura teslim olduk. Herkes yağmurun durması ve canımızın kurtulması için Allah'a dua ediyordu." şeklinde konuştu.
Yağış ve aşırı soğukta ihtiyaçlarını temin edememenin, hayatı daha da zorlaştırdığını vurgulayan Medhun, içinde bulundukları durum ve çaresizlikten dolayı "sürekli ağladığını" söyledi.
Medhun, "Dünya işgale destek vermeye devam ederken bu felakete uğrayan yaşlı babama ve anneme bakıyorum." ifadelerini kullandı.
Filistinli genç, "Dünyadaki her özgür insanı, yerinden edilen Filistinliler için harekete geçme ve bu çılgınca savaşın durdurması için İsrail'e baskı yapma" çağrısında bulundu.
Sığınma alanları, yaşam şartlarını barındırmıyor
Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise yağmur mevsiminden önce çadırlarda yaşayan Filistinlilere çadırların yıpranması ve bozulması konusunda uyarılarda bulunduklarını ifade etti.
Basal, "Filistinlilerin yerlerinden edildiği bölgeler hastalık ve salgın hastalık yuvası haline geldi, Filistinlilerin hayatlarını sürdürebilmesi için ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu durum yüzünden insanlar soğuk ve yağmur tehlikesiyle karşı karşıya kaldı." dedi.
İsrail ordusunun altyapı ve drenaj kanallarını tahrip ettiği bilgisini paylaşan Basal, bu durumun yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlarda maruz kaldıkları felaketi derinleştirdiğini kaydetti.
Basal, Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarına "zorla yerinden edilmiş kişileri yağmur sularından koruyan barınakların sağlanması için acilen müdahale" çağrısında bulundu.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 43 bin 972 Filistinli öldü, 104 bin 8 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.